BALIKESİR (A.A) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Edip
Uğur, Bu deklarasyon (Balıkesir Ticaret ve Sanayi odası ile Ticaret Borsası
başkanlarının yaptığı ortak açıklama) bana, 27 Nisan e-bildirisini hatırlattı.
e-muhtıra gibi bir bildiri dedi.
Uğur, bir lokantada düzenlediği basın toplantısında, Balıkesir Milletvekili
değil bir Balıkesirli, bir sanayici olarak basın mensuplarının karşısına
çıktığını belirterek, bugüne kadar Balıkesire hizmet için çaba harcadığını
söyledi.
Yaklaşan oda ve borsa seçimlerinden önce Balıkesirdeki ticaret, sanayi
odaları ve borsanın ortak bir açıklama yaptığını belirten Uğur, Balıkesir
Ticaret Odası, Sanayi Odası ve Ticaret Borsası başkan ve yöneticileri, bu dönemde
seçimlerde müşterek hareket ederek dayanışma göstermeye karar vermişlerdir.
Siyasi istikrar olduğu kadar ekonomik dayanışma, birlik ve beraberliğe
ihtiyacımız olduğu kaçınılmazdır denilen açıklamayı doğru bulmadıklarını ifade
etti.
Ortak deklarasyon şeklinde basına dağıtılan açıklamanın Balıkesirlileri
hedef aldığını vurgulayan Uğur, şöyle devam etti:
Bu deklarasyon bana, 27 Nisan e-bildirisini hatırlattı. e-muhtıra gibi bir
bildiri. Bu şekilde deklarasyon, eskiden bir gazeteci arkadaşımız için
yayımlanıyordu. Bu kez bu deklarasyon bütün Balıkesirlileri hedef aldı. Bütün oda
üyelerini, iş adamlarını, iş alemini hedef alan bir bildiri, deklarasyon. Bu
deklarasyon, Balıkesirlileri, oda üyelerini yok sayıyor, tehdit var. Diyor ki,
siz bu işlerden anlamazsınız. Biz sizin adınıza karar veririz. Biz ne dersek o
olur. Bunun dışında bir şeyi kabul etmeyiz. Balıkesirdeki oda, borsa seçimleri,
bazı iş adamlarının ortak imzayla kaleme aldıkları bildiriyle spekülasyona
dönüşmüştür. Spekülasyonun, dilimizdeki karşılığı vurgundur, ihtikardır. Durumdan
menfaatlenmek, kendilerine vazife çıkarmak isteyenler spekülasyona başvurur.
Uğur, 30-40 yıllık sanayici olduğunu ifade ederek, 20 yıldan fazla süredir
de siyasetin içinde olduğunu söyledi.
Siyaseti, merdiven altında, kapı arkasında değil açık yaptığını belirten
Uğur, Siyasetin amacı ve temeli, millete hizmet etmektir. Durumdan vazife
çıkarma siyaseti yapmadık. Millete hizmet adına yapılmayan siyasetin hiçbir
anlamı yoktur. Mevkilerini koruma adına bildiriler hazırlayıp, siyaset, işin
içine karışmasın diyenler, kendilerini siyasetten soyutlamış mı oluyorlar diye
konuştu.
-Mahalle baskısı...-
Bildiri sahiplerinin, bu davranışlarıyla üyelerinin oylarına ipotek koymak
istediğini dile getiren Uğur, bu kişilerin, bir anlamda dolaylı siyaset yaptığını
söyledi.
Deklarasyona imza atanların, demokrasiye inanmadığına değinen Uğur,
Yayımlanan bildiri ve veriliş tarzı, gazetecilere en uygun hatırlatmayı
yaptırmıştır. Muhtıra sevenlerin aynı mahiyetindeki bildirileri, oda ve borsa
üyesi girişimcilerimizin serbest iradesiyle karşılığını bulacaktır. 27 Nisan
e-bildirisi nasıl karşılığını bulduysa, bu bildiri de karşılığını bulacaktır. Bu,
bir mahalle baskısının net örneğidir dedi.
Uğur, Balıkesirde dinamiklerin harekete geçme zamanının geldiğini dile
getirerek, kendileri büyümek uğruna Balıkesirin küçük kalmasına göz yumanların,
kentteki küçük işletmelerin önünü tıkayanların kimler olduğunu herkesin bildiğini
belirtti.
Balıkesirin büyümesi ise asıl olan, işin içinde, siyasetin, sanayinin,
ticaretin, esnafın ve gazetecinin de olması gerektiğine dikkati çeken Uğur,
şunları söyledi:
Bugün Lojistik Köyü Balıkesire getiren, OSByi kuran, bölünmüş yolları
yapan nasıl siyasetse kentin büyümesi önündeki engellerin kaldırılması,
Balıkesirin yurt dışına açılmasında da siyasetin olması gayet normaldir. Ülkede
siyasetsiz atılan bir adım var mıdır- Büyükşehirin sadece isimde kalmaması,
gerçek anlamda Balıkesirin büyük bir şehir olabilmesi adına bugüne kadar sözde
söz sahibi olanlar, ne yaptılar- Bana dokunmayın anlayışıyla bugüne kadar
gelen, tüccarını ve sanayicisini korumayan, kendini düşünürken Balıkesir adına
adım atmayanların artık yoldan çekilmesinin zamanının geldiğine inanıyorum.
-İş adamımız, Türkiyenin sayılı zenginlerinden...-
Uğur, eskiden, Balıkesirde ne kadar siyasi parti il başkanı varsa bir
şirketin yönetim kurulunda olduğunu ifade ederek, İş adamlarından talimat alan
siyasiler devri kapandı, siyaset değişti. İş adamından talimat alan milletvekili
ve siyasetçi yok artık dedi.
Balıkesirdeki pamuklu dokuma fabrikasının nasıl el değiştirdiğini herkesin
iyi bildiğini belirten Uğur, şunları söyledi:
Yüzde 30lar halinde işletmenin yüzde 90ı, Ziraat Bankası, İş Bankası ve
Sümerbankındı. Yüzde 10u Balıkesirlinin. İş adamımız, Türkiyenin sayılı
zenginlerinden, o dönemlerde 700 işçinin çalıştığı iş yerinde, siyasi baskılarla
sermaye artırımına gitti. Bankalar artırmadı, nominal değerden hisseleri o
beyefendi aldı. Yine sermaye artırımı derken yüzde 3 olan hissesi yüzde 99,99
oldu. Acaba burayı imara açtırır mıyım da arsa rantından istifade eder miyim
hesapları yapıyor. Aynen böyle. Bu mu Balıkesire hizmet. Küçük olsun, benim
olsun ben yöneteyim, ben idare edeyim, cebimi ben doldurayım. Evet, kral çıplak,
kamuoyuna ilan ediyorum.
-İsviçrede göl kenarında benim malikanem yok-
Aynı iş adamının, bir termal otelde başka işler yaptığını dile getiren Uğur,
Bunlar, siyasilere yönetim kurulu üyeliği verir, arpalık verir, siyaseti kendi
amacı için kullanır. İsviçrede göl kenarında benim malikanem yok. Ben
paralarımı, İsviçre bankalarında tutmuyorum. Türkiyenin en zengin adamısın
ya... dedi.
Söz konusu açıklamada, Siyasi istikrar olduğu kadar ekonomik dayanışmaya
ihtiyacımız olduğu kaçınılmazdır denildiğini anımsatan Uğur, Kimler arasında-
5 kişi kendi arasında ekonomik dayanışma yapacak, malı götürecek, Balıkesirliler
seyredecek diye konuştu.
Bu durumun tam bir dikta hevesi olduğunu, insanları yok saymak anlamına
geldiğini dile getiren Uğur, şöyle konuştu:
Korkunun ecele faydası yok. Herkes çıkıp oda başkanlığına aday olabilir.
Demokrasiye karşı mı Balıkesiri sömüren aileler... Balıkesir bunlara diyet
borcunu ödemiştir. Diyet borcu da yok ya. Bunlar Balıkesirin yakasından düşsün.
Türkiyenin en büyük zenginlerinden, Balıkesirin yakasından düş. Borları
götürdün, pamuklu dokumayı kapattın, yatırımları önledin. Siyasi baskılarla
birçok işi aldın. Siyasetle almadın mı- O dönemde siyasilere yaptığın baskıyla
aldın. 28 şubat olaylarında darbeci generallerle gizli oturmalarda bulunan ben
miyim- İşlerini yürütecekler, Balıkesir yerinden saysın. Edip Uğur olarak benim
alnım açık. Ben sanayiciliğimi yaptım. Siyaseti de Balıkesire hizmet için
yapıyorum.
-Maliye Bakanı Şimşekin Balıkesire gelmemesi-
Maliye Bakanı Mehmet Şimşekin Balıkesir Sanayi Odasının ödül törenine
gelmesini, bir Balıkesir milletvekilinin önlediğine yönelik iddiaların
hatırlatılması üzerine Uğur, şunları kaydetti:
Bakan buraya resim çektirmek için gelmez. Yatırım varsa, iş varsa gelir.
Bunlar ne istiyor- Bakan gelsin, resim çektirsin, güle güle. Sen mani oldun
gelmesine, efendim tavukçuların derdi varmış. Ben bunları Başbakana da Maliye
Bakanına da anlattım. Türkiye Gıda Dernekleri Federasyonuyla Maliye Bakanıyla
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanıyla bu konuları görüştüm. Ben sanayiciyim,
kimin ne problemi varsa biliyorum. Bunlar bakanları, resim çektirmek için
çağırıyor. Bakan ne yapacak- Beyefendinin fabrikasını ziyaret edecek. Ne
kazanacak Balıkesir- Var mı böyle laf olsun diye.
-Suriyeden kaçak zeytinyağı girdiği iddiaları-
Uğur, Suriyeden kaçan zeytinyağı girdiğine yönelik iddialara ilişkin de
Suriyeden Ayvalıka 30 bin ton zeytinyağı gelmiş. Milletvekili arkadaşımız bu
konuda soru önergesi verdi. Ya sayı saymasını bilmiyorsun ya dayak yemeyi. 30 bin
ton zeytinyağı katır sırtında nasıl gelir- 30 bin ton kaç katır, kaç bidon yapar-
Tankere koysan 30 tonluk, bin tanker yapar. Bu, olacak bir şey değil. Getirmiştir
500 ton, bin ton ama 30 bin tonun Ayvalıka gelmesi mümkün değil ifadesini
kullandı.
Muhabir: Zafer Akpınar
Yayıncı: Murat Taydaş