ŞANLIURFA (A.A) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, yıllardır yapılan ihmallerin tersine, bu ihmalleri telafi etmek
için geri kalmış, geri bırakılmış illere pozitif ayrımcılık uyguladıklarını,
buralara daha fazla yatırım yapıp, hizmet götürdüklerini bildirdi.
Erdoğan, AK Parti TBMM Grubundaki konuşmasına başlamadan önce partisine
katılan Şanlıurfa Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbabaya partisinin rozetini
taktı.
Heyecanını dile getiren Fakıbaba, Sizleri, arkadaşlarımı, ailemi
özlemiştim. Bana bu fırsatı verdiniz, size yürekten teşekkür ediyorum,
minnettarım. Sizin hoşgörünüz, büyüklüğünüz bana bu fırsatı verdi. Şanlıurfada
müthiş bayram var. Bu bayramın nedeni sizsiniz dedi.
Fakıbaba, partiye gelişinin nedeninin, sadece makam olmadığını; AK Partinin
şanlı üyeliğini alabilmek olduğunu kaydetti. Fakıbaba, Bundan sonra sizin ve
partimin emrinde olacağım, bir nefer gibi çalışacağım diye konuştu.
Başbakan Erdoğan da hayırlı olsun temennisinde bulundu.
AK Partinin son grup toplantısından bu güne kadar geçen 1 hafta içinde son
derece önemli açılış ve temaslar gerçekleştirdiklerini anlatan Erdoğan, geçen
hafta Salı günü Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulunun 25. toplantısını, Çarşamba
genişletilmiş il başkanları toplantısını, Perşembe ise iki önemli açılış
yaptıklarını söyledi.
-Ekmeğe sahip olmayanlar hatırlanmalı-
Erdoğan, ekmek israfını önleme kampanyasını 17 Ocakta başlattıklarını
anımsatarak, bu kampanyanın son derece önemli olduğunu kaydetti.
Toprak Mahsulleri Ofisinin araştırmasına göre Türkiyede yılda 37 milyar
adet ekmek üretildiğini, 35 milyar adet ekmek tüketildiğini bildirdi. Erdoğan,
günde 6 milyon adet, yılda 2 milyar adet ekmeğin çöpe gittiğini vurgulayarak, 1,5
milyar liralık kaynağın çöpe atıldığını kaydetti.
Erdoğan, daha vahiminin, Türkiye zenginleştikçe, milli gelir artışına bağlı
olarak refah, tüketim, alım gücü arttıkça ekmek israfının da arttığını dile
getirdi.
Başbakan Erdoğan, 2011de günde 5 milyon ekmek çöpe giderken, 2012de bu
sayının 6 milyona çıktığını belirterek, dünyada yılda 870 milyon kişinin yetersiz
beslendiğini, 10 milyon kişinin yetersiz beslenme ve açlıktan hayatını
kaybettiğini söyledi. Erdoğan, dünyada 1,3 milyar ton gıda, 1 trilyon doların
israf edildiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bizim ülke, millet olarak bu israfın önüne mutlaka ama mutlaka geçmemiz
gerekiyor. Biz kültürümüz, medeniyetimiz, değerlerimiz itibariyle vahşi büyümenin
taraftarı asla olamayız. Refah artıkça dünya meselelerine, sosyal meselelere
gözünü kapatan, bencilleşen, hırsla ve sınırsızca tüketen bir toplumdan, böyle
bir topluluktan yana olamayız. Bizim temel ilkemiz son derece net; komşusu açken
tok yatan bizden değildir. Somalide kardeşi bir dilim ekmek, bir damla süt için
kıvranırken sofrasındaki ekmeği, dudaklarını silerek çöpe atan bizden olamaz. Biz
gürül gürül akan nehirden su içerken, abdest alırken dahi o suyu israf etmemekle
öğütlenmiş bir medeniyetin mensubuyuz.
Kendi öz değerlerimizle büyüyeceğiz, medeniyetimizin temel ilke ve
dinamikleriyle büyüyeceğiz. Biz büyüdükçe kendisine, değerlerine yabancı
olanlardan değil, büyüdükçe biz olarak kalanlardan olacağız. Aziz milletimin,
ekmek kullanımı konusunda çok daha duyarlı olmasını rica ediyorum. Ekmek alırken,
bölerken bir değil birkaç defa düşünülmesini, o ekmeğe sahip olmayanların
hatırlanılmasını, ona göre davranılmasını rica ediyorum. Çünkü biz ekmeğe nimet
diyenlerdeniz. Büyüklerimiz, ekmeği bıçakla kesmeyin derlerdi. Onu bile, o
nimete zulüm telakki ederlerdi. Başlatılan kampanyanın bu hissiyatı çoğaltmasını,
ekmek israfının önüne geçmesini temenni ediyorum.
Artık beyaz undan ekmek dönemini de kapatıyoruz. Artık buğdayın
orijinalinden üretilen un, kepekli un dediğimiz neyse, bundan ekmeğimizi
üretelim. Zira gıda, vitamin orada. Biz bunu bırakıyor, bütün vitamini
çıkarıyoruz. Neymiş, beyaz un parlakmış. Buna aldanmayacağız. Batı bunu anladı,
bizi geçmiş durumda. İnşallah biz de bu açığı süratle kapatacağız.
-Gaziantep ziyareti-
Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından tamamlanan 365 tesis ve
yatırımın resmi açılışını geçen hafta Ankarada gerçekleştirdiklerini anlattı.
Erdoğan, 389 temizlik ve hizmet aracını teslim ettiklerini, Türkiyeye 1,5 milyar
liralık hizmet ve eser kazandırmış olduklarını kaydetti. Erdoğan, 81 ilde şehir
alt yapılarını güçlendirme, çevreyi koruma noktasında çok önemli yatırımların
hizmete girdiğini dile getirdi.
Başbakan Erdoğan, geçen hafta sonu Gaziantepte gerçekleştirdiği temaslar
hakkında bilgi verdi. Erdoğan, Gaziantepte 64 farklı başlıkta eserin açılışını
yaptıklarını, bu eserlerin toplam değerinin 1 milyar 200 milyon lira bedelle
üretilen yatırımlar olduğunu belirtti.
Gaziantep Üniversitesinde fahri doktora unvanı aldığını anlatan Erdoğan,
üniversiteye kazandırılan 70 milyon tutarındaki tesisleri de resmi olarak hizmete
açtıklarını anlattı.
Erdoğan, sivil toplum örgütü temsilcileri, kanaat önderleriyle bir araya
geldiklerini, karşılıklı sohbet havasında istişarelerde bulunduklarını ifade
etti.
Yoğun sis nedeniyle İslahiyeye gidemediklerini belirten Erdoğan, ancak en
kısa zamanda İslahiyeye gideceklerini kaydetti.
Gittikleri Nizipte caddeler boyunca farklı bir heyecanı, coşkuyu
gördüklerini anlatan Erdoğan, On bini aşkın insanın oradaki teveccühüyle karşı
karşıya kaldık. Coşku, heyecan dolu mitingimizi yaptık. Arabalarımız cadde boyu
zor yol aldı. Nizipten Suriyeli kardeşlerimizin misafir edildiği kampa ulaştık.
Orada da kamptaki kardeşlerimize hitap ettik, çadırları dolaştık. İkizlerle karşı
karşıya kaldık, ikizleri kucakladık, ağlaşan anne, babayı gördük. Babası şehit
olan, kendisi cepheden gelen iki kardeşimizin nişan yüzüklerini taktık. İnşallah
bir iki hafta içinde evliliklerini yapacaklar diye konuştu.
Konuşmanın bu bölümünde Erdoğanın kampta çekilen görüntüleri yansıtıldı.
-Bu başarının altındaki dinamikleri anlamamız gerekiyor-
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gaziantepin, Güneydoğu Anadolu Bölgesinin
illerinden biri olduğuna işaret etti.
Coğrafya, nüfus, potansiyel olarak gerek Güneydoğu Anadolu, gerek Doğu
Anadolu bölgesinin illerinden farklı olmadığını vurgulayan Erdoğan, ancak
Gaziantepin hem 81 il içinde hem de Doğu ve Güneydoğu illeri içinde çok farklı
bir kalkınmayı gerçekleştirdiğini, bunu başarıyla sürdürdüğünü söyledi.
Gaziantepin, sanayi, ticaret, tarım, turizm, eğitim noktasında
potansiyelini değerlendirdiğini dile getirerek, Hem kazanan hem de Türkiyeye
kazandıran bir şehrimiz oldu dedi.
Erdoğan, Gaziantepin 6. ve 7. organize sanayi bölgelerini kurmaya
hazırlandığını ifade ederek, Üretimleri görüyorsunuz. Devletin kapısında ne
olur bize para verin diye bekleyen bir anlayış da yok. Kendi ayakları üzerinde
ayağa kalkan, gayretle, koşturarak hamdolsun büyük göçe rağmen ayakta duran bir
ilimiz. Bunu başarıyla entegre etti. İşsizliği mümkün olduğunca düşük seviyelerde
korudu. 75 milyonun, özellikle Doğu ve Güneydoğudaki illerimizin Gaziantepin bu
büyük başarısını ciddi şekilde sorgulamamız, bu başarının altındaki saikleri,
dinamikleri görmemiz, anlamamız gerekiyor diye konuştu.
-Tek neden terör-
Gaziantepte şu anda 3 üniversite bulunduğunu, dördüncüsünün geldiğini dile
getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
Bunu neden Van yapmadı, Diyarbakır neden yapamadı da Gaziantep yaptı.
Mardin, Şırnak, Hakkari, Batman, Ağrı neden bu seviyelere ulaşamadı- Kilis
farklı, Adana, Osmaniye, Hatay farklı yerde duruyor. Adıyaman, Şanlıurfa bu
bölgede farklı yerlerde duruyor. Bazı illerimiz umutla büyürken, bazı illerimiz,
o illerin yaşayanları, girişimcileri tarafından umutla büyütülürken ne yazık ki
bazıları yerinde sayıyor, kabuğunu bir türlü kıramıyor. Kamu yatırımları
noktasında hiçbir ilimize farklı davranmıyoruz. Hangi ilimizin ne ihtiyacı varsa,
ne eksikse, ne gerekiyorsa o ilden aldığımız oy oranına asla bakmadan, o ilin
milletvekillerine, partisine, belediye başkanlarının partisine bakmadan eşit
seviyede kamu yatırımlarını ulaştırıyoruz. Yolsa yol, köprüyse köprü, hastaneyse
hastane, okulsa okul. İstanbul, Ankara, nüfusa göre ne yapılıyorsa, hangi yatırım
yapılıyorsa, Van, Muş, Bitlise de o yapılıyor. Tam tersine biz yıllardır yapılan
ihmallerin tersine, bu ihmalleri telafi etmek için geri kalmış, geri bırakılmış
illerimize pozitif ayrımcılık uyguluyor, oralarda daha fazla yatırım yapıyor,
daha fazla oralara hizmet götürüyoruz. Özel sektörün bu illere ilgi göstermesi
için aynı şekilde pozitif ayrımcılık uyguluyor, bu illerimize teşvikler
kapsamında, son derece cazip teşvikler uyguluyoruz. Bunlara rağmen bu
şehirlerimiz, özel sektör yatırımları, üretim, ihracat, istihdam noktasında neden
büyümüyor, gelişmiyor. Bunun üzerinde durmamız gerekiyor. İşte, terörün bu
bağlamda artık çok daha güçlü şekilde sorgulanması gerekiyor. Tek neden burada
terör.
(Sürecek)
Muhabir: Meltem Yılmaz
Yayıncı: Ali Eyvaz