YOZGAT (A.A) - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, milletin çözüm
sürecine destek verdiğini belirterek, "Kanın durduğu, terörün bittiği, gözyaşının
dindiği bir Türkiye, bugünkünden daha güçlü, daha kudretli olacak" dedi.
Bozdağ, Yozgat Kültür ve Turizm Müdürlüğü Konferans Salonunda düzenlenen AK
Parti İl Danışma Meclisi Toplantısında yaptığı konuşmada, yapılan anketlerde
halkın yüzde 60ının çözüm sürecine destek verdiğini gördüklerini ifade etti.
Gülseren Onançın CHP Genel Başkan Yardımcılığı görevinden istifasına
değinen Bozdağ, Onançın "Bizim tabanımız da destek veriyor" dedikten sonra CHP
Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlunun isteği doğrultusunda istifa ettiğini
açıkladığını söyledi.
Bozdağ, "MHPye oy vermiş seçmenlerin de hatırı sayılır bir kısmı bu sürece
destek veriyor. Çünkü kanın durduğu, terörün bittiği, gözyaşının dindiği bir
Türkiye, bugünkünden daha güçlü, daha kudretli olacak. Bu insanlar bundan dolayı
istiyor. Eğer çözüm süreci başarıya ulaşırsa 76 milyon insanımız kazanacağı gibi
destek olduğu takdirde CHP, MHP de kazanır. Milletimiz kadirşinastır,
hakşinastır, bu taşın altına elini, gölgesini kim koyuyorsa ona gereken değeri
verir."
Korkuların gerçek olması durumunda faturayı kimin ödeyeceğinin belli
olduğunu ifade eden Bozdağ, şunları söyledi:
"İktidar, Bu işi ben yürütüyorum, taşın altına elimi değil, gövdemi koydum.
Türkiye kazansın, benim kazancım önemli değil. Türkiye kazansın, ben kaybedeyim,
hiç önemli değil, her türlü bedeli ödemeye ben hazırım. Yeter ki bir tane
Mehmetçiğimiz terörle mücadelede bundan sonra şehit olmasın, yeter ki tek bir
ananın gözyaşı akmasın diyor. Biz bunu söylüyoruz. AK Partinin ödeyeceği bedel,
muhalefet partilerine dert olmuş. Bırakın da ödeyeceğimiz bedeli biz dert
edinelim. Bizim ödeyeceğimiz bedeli siz niye dert ediniyorsunuz. Siz Türkiyenin
kazanması için destek olun. Eleştiriniz varsa da söyleyin ama maalesef bunu da
yapmıyorlar, yapmakta istemiyorlar. Meydan meydan iftiralarla geziyorlar.
İftiralarla milletimizin zihnini bulandırmak, bu sürecin arkasında olan
halkımızın desteğini ortadan kaldırmak için uğraşıyorlar. Sevgiyi büyütmek için
değil nefreti büyütmek için, kinleri ortadan kaldırmak için değil kinleri
çoğaltmak için, kanı yok etmek için değil adeta bu ülkede 30 yıldır kan akıtmak
isteyen terör örgütlerinin belki bir 30 yıl daha devamına yol açacak sonuçlar
ortaya çıksın dercesine kampanyalar yapıyorlar. Böyle bir şey olabilir mi-"
-"4 aya yakındır şehit yok"-
Hükümet olarak terörün bitmesini, kanın durmasını, gözyaşının dinmesini,
kardeşliğin daha büyük olmasını, ülkede birlik, bütünlük sağlanmasını
istediklerini belirten Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama onlar hayır diyor. Bölücü, işbirlikçi diyor. Ben kan dursun,
gözyaşı dinsin diyorum, bunun neresi hainliktir. Terör bitsin diyorum, bunun
neresi işbirlikçiliktir. Analar ağlamasın diyorum, bunun neresinde kötülük
vardır. Tutturmuşlar bir ihanet türküsü, tutturmuşlar bir ihanet kampanyası
gidiyorlar. Böyle bir şey olabilir mi- İftiralara değil bizim yaptıklarımıza
bakın. Çözüm süreci ilerliyor. Süreç içerisinde neler oldu diye baktığımızda,
silahlar sussun denildi, silahlar sustu. 4 aya yakındır şehit yok. Kötü mü
oldu- Kaçırılmış kamu görevlileri serbest bırakıldı. Kötü mü oldu- Akil insanlar,
ülkemizin değişik illerinde görev yapıyorlar. Bunların her biri birbirinden
kıymetli insanlar. Türkiye ne kaybetti- Mecliste komisyon çalışacak. Türkiye ne
kaybedecek- CHP mecliste komisyon kurulsun diye bizim verdiğimiz önergenin
neredeyse aynısını verdi. Birleştirdik, kendi üyelerinden bir kısmının imzasını
zorla çektirdi. Hepsini çektiremedi. Bu komisyonu sen önerdin. Senin önerdiğin
komisyonu biz de öneriyoruz, gelin beraber kuralım diyoruz. Hayır ben gelmem
diyor."
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlunun "Akil insanları" kaç defa gündeme
getirdiğini, kendilerinin de Akil İnsanlar Heyeti ve çözüm sürecine ilişkin
komisyonu hayata geçirdiklerini belirten Bozdağ, "Bunlar kötüydü niye dile
getirdin- Niye şimdi kaçıyorsun- Bunları anlamak mümkün değil ama ben
milletimizin bunları çok iyi anladığına inanıyorum. Çok iyi değerlendirdiğini
biliyorum" diye konuştu.
-"AK Parti hükümeti, şehitlerimizi incitecek adım atmadı"-
Bozdağ, AK Partinin şehitleri, yakınlarını ve gazileri incitecek bir söz
söylemediğini dile getirerek, şunları söyledi:
"O yüzden şehit istismarı, şehitlerin yakınlarının istismarını yapanlar,
gazilerimizi ve yakınlarını istismar edenler iyi bilsinler ki şehitlerimiz ve
gazilerimiz, bu meselenin nelere mal olduğunu, onların yakınları ve milletimiz
yakından biliyor. Ateş düştüğü yeri yakar. Onlar bu acıları yaşadı, başkalarının
yaşamasını arzu etmiyor. AK Parti hükümeti, şehitlerimizi, gazilerimizi
incitecek, onların yakınlarını incitecek bugüne kadar adım atmadı, söz söylemedi.
Bundan sonra da asla yapması mümkün değildir. Şehitlerimizin yakınlarına,
gazilerimize ve yakınlarına sahip çıkmayı şeref bilen bir anlayıştayız."
Çanakkalede bu ülkenin bağımsızlığı, kurtuluşu için yüz binlerin şehit
olduğunu anımsatan Bozdağ, sözlerini şöyle tamamladı:
"Çanakkalede bizim şehitliğimiz vardı, başka ülkelerden orada hayatını
kaybeden askerler için yapılan anıt mezarlar vardı. AK Parti hükümetinden önce
insanlar oralara gittiği zaman büyük bir üzüntüye düşerdi. Anzakları,
İngilizleri, diğerlerini gördüğü ve bir de kendi kardeşlerinin, dedelerinin
mezarlarını gördüklerinde iç çeker bir kez daha yıkılırlardı. Şehit istismarında
yarışan MHP, iktidar oldu neden el atmadı- Şehitliklerimizi onların şanına
yaraşır bir şekilde yapmak istedin de mani mi oldular- Her yerde istismar...
Gidin Çanakkaleye bakın şehide sahip çıkmak, onların hatırasına sahip çıkmak
nasıl olurmuş, gidin görün. Tayyip Erdoğan, AK Parti, milliyetçilik farkı budur.
Şehit istismarı değil, onların geride bıraktıklarına sahip çıkmaktır. Dünyanın
dört bir yanında bulunan şehitliklere biz sahip çıkıyoruz. Türkiyenin yurt
dışında 35 şehitliği var. Irakta, Mısırda, Balkan ülkelerinde, Ukraynada,
nereye giderseniz gidin şehitlik var. AK Parti hükümetlerinin şehitliklere nasıl
sahip çıkığını görün."
Bozdağın konuşmasının ardından toplantı basına kapalı devam etti.
(Bitti)
Muhabir: Musa Özyürek / Orhan Canbulatel
Yayıncı: Ahmet Ekici