ANTALYA (A.A) - Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa
Akaydın, belediyenin birçok projesi olduğunu, ancak bu projeler için yer
bulamadıklarını söyledi.
Antalya Kent Konseyinin düzenlediği bilgilendirme toplantısına katılan
Akaydın, konsey üyelerinin sorularını yanıtladı. Belediyenin çalışmaları ve
Antalya gündemindeki konuları değerlendiren Akaydın, Kesik Minarenin Büyükşehir
Belediyesinin tasarrufu dışında olduğunu anlattı.
Merkez Anıtlar Kurulunun Kesik Minarenin cami olarak kullanılmasına karar
verdiğini hatırlatan Akaydın, Biz bunun doğru olmadığını düşünüyoruz. Çünkü
bölgede camiye ihtiyaç yok. Etrafında yeterli sayıda cami var. Bu bina cami
olursa tehlikeli olabilir, çökme riski oluşur. Buranın kültürel amaçlı, açık hava
müzesi olarak kullanılmasından yanayım diye konuştu.
Güneş enerjisi konusunda önemli adımlar attıklarını belirten Akaydın, bu
konuda Türkiyede örnek şehir olduklarını dile getirdi. Bazı firmaların
Antalyada yatırım yapmaya başladığını ifade eden Akaydın, güneş enerjisinde iyi
bir kültür oluşturduklarına dikkati çekti.
Katı atıkların geri kazanımının en büyük hayallerinden olduğunu kaydeden
Akaydın, 3.5 yılın sonunda güzel bir katı atık bertaraf projesi ürettik.
İhaleye katılan firmalardan biri ihaleyi yargıya taşıdı. Mahkeme ihaleyi iptal
etti. Üst mahkemenin kararını bekliyoruz. Karara göre yeniden ihaleye çıkacağız.
Bu proje hayata geçseydi belki de dünyada çöpünden para kazanan ilk belediye
olacaktık. Proje halen geçerli ama mahkeme süreciyle uğraşıyoruz. Antalyaya
kötülük yapıldı diye konuştu.
Akaydın, kültür sanat projelerinin hepsinin arkasında olduğunu, muhalefetin
kendisini kültür ve sanata fazla para harcamakla eleştirdiğini belirterek,
Kentsel Dönüşüm Yasası yangından mal kaçırır gibi çıkarıldı. Antalya Büyükşehir
Belediyesi olarak kentsel dönüşüm şeklinde nitelendirebilecek Kepezaltı Santral
mahallelerinde 4 yıldır uğraş veriyoruz. Bu projede son aşamaya geldik dedi.
2-B konusuna da değinen Akaydın, şöyle devam etti:
Köylüler orman yağmalayarak bu topraklara sahip olmadıklarını söylüyor. Bu
insanların hepsinin elleri nasırlı. Aralarında kamudan sahiplenen çok az insan
var. Bu köylülerin topraklarına biçtikleri rayiç değerler çok yüksek. Bazı
haksızlıklar var. Komşu köyler arasında bazen fiyat farkı 3 katına çıkabiliyor.
Bu insanların bu bedelleri ödemeleri mümkün değil. Siyasi parti olarak da
anlayışımız arazilerin emlak vergisi değeri üzerinden hak sahiplerine verilmesi
ve orman köylülerinden hiç para alınmamasıdır.
Muhabir: Hüseyin Kanber
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu