İZMİR (A.A) - MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili
Tuğrul Türkeş, çözüm sürecinde oluşturulan Akil İnsanlar Heyeti ile yanlışın
doğru olarak kabul ettirilmek istendiği ileri sürdü.
Türkeş, MHPnin kurucusu Alparslan Türkeşin 16. ölüm yıl dönümü dolayısıyla
İzmirde Dr. Selahattin Akçiçek Kültür Merkezinde Babam Türkeş, Liderim
Türkeş konulu konferansa verdi.
MHPnin, 1940lara kadar giden tarihiyle Türk siyasetinin köklü
partilerinden olduğunu ifade eden Türkeş, Türkiyede son dönemde yaşananlar
dikkate alındığında bu hareketin kurucusu Alparslan Türkeşi anlamanın,
anlatmanın ayrıca önem kazandığını söyledi.
Türkeş, AK Parti yöneticilerinin, son dönemde çözüm sürecine ilişkin
milletin tepkisini yatıştırmak için Alparslan Türkeş sağ olsaydı söyle
yapardı gibi sözler sarf ettiğini belirterek, şöyle konuştu:
Türkeşin kitabının, şu sayfasında bu yazıyor, fi tarihinde bir şey
demiş... Adalet ve Kalkınma Partisi, bunu ısrarla döne döne söylüyor. Senin
aymazlığınla senin olmayan izanınla senin yaptığın yanlışlarla Türkeşin hiçbir
söylediğinin tek bir satırını, satırının arasını da alsan bir bağını bulman,
tesis etmen mümkün değil. Türkeşin 80 yıllık hayatına bakıldığında, buradaki
fikirler, kararlar, berrak, billur, pınardan akan su gibi, hiç içinde öyle
dalgalı bulanık bir taraf yok. Çizgi, ip gibi dosdoğru.
-Akil İnsanlar Heyeti-
Çözüm süreci çerçevesinde oluşturulan Akil İnsanlar Heyetini, 1919 yılında
Damat Ferit hükümeti tarafından oluşturulan Heyet-i Nasihaya benzeten Türkeş, şu
görüşleri dile getirdi:
Neredeyse 100 yıl geçti üzerinden 1919-2013. Yine aynı, Heyet-i Nasihanın
formu huzurumuza çıktı, akil insanlar diye. Bunlar, bu millete, yanlışı, doğru
diye ikna etmek istiyorlar. Doğru bir şey olsa bu millet zaten alır kabul eder.
Ama sen o kadar karanlık işler çeviriyorsun ki, terörist başıyla terörist başının
istediği bir anayasayı, bu milletin kaderinin odağına koymaya çalışıyorsun. Halk
istemiyor. Bu milletin, buna tepkisi var.
-Bursa mitingi-
Tuğrul Türkeş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçelinin Bursada katıldığı
mitingde, bir grubun, vur de vuralım, öl de ölelim sloganlarına karşılık
sabredin onun da günü gelecek sözlerine yönelik tepkilere de değinerek, Bu
slogan Milliyetçi Hareket Partisinin belirlediği bir slogan değilidir. Böyle bir
şeyin bağırılmasını biz talep etmedik, arzu da etmedik dedi.
Bununla birlikte bu sloganın, 21 Martta Diyarbakırda yaşanan rezaletin,
Türk milletine saygısızlığın, Türk bayrağına hürmetsizliğin bir tepkisi
olduğunu ve bunun doğal demokratik bir tepki olarak görülmesi gerektiğini ileri
süren Türkeş, MHP Genel Başkanı Bahçelinin bu slogana verdiği karşılığın sorumlu
bir lider yaklaşımı olduğunu savundu.
Türkeş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın, bu söze karşılık benim
teröristim kötü senin teröristin iyi mi diye tepki göstermesini ise
anlayamadıklarını ifade ederek, şunları söyledi:
Sen, bu milletin saf temiz evlatlarına terörist diyemezsin, dememelisin.
Vur de vuralım, öl de ölelim dediklerinde, bir tercümesine bakman lazım. Onlar
ne diyorlar, bu ülkeyi böldürmeyeceğiz, bu bayrağı indirmeyeceğiz, bu ezanı
indirmeyeceğiz. Burada bölücülüğe geçit vermeyeceğiz. Bu ülke bölünecek olursa,
tehlikeye gelirse biz seve seve canımızı ortaya koyarız, bu kavgayı yaparız
diyorlar.
Türkiye Cumhuriyetinin Sayın Başbakanının, ülkenin birliği, bütünlüğü
için seve seve canımı ortaya koyarım diyene terörist demeye hakkı var mı, bu
ne çirkin, ne ayıp bir yaklaşım.
Muhabir: Ufuk Kırabalı
Yayıncı: Sabri Çelebioğlu