SİİRT (A.A) - Akil İnsanlar Heyeti Güneydoğu Anadolu Bölgesi
Grubu, Siirtte temaslarda bulundu.
Yılmaz Ensaroğlu başkanlığında Aydınlar (Tillo) ilçesine gelen grup,
Mücahidi Medresesinde Molla Burhaneddin Mücahidi ile görüştü.
Ensaroğlu, burada yaptığı konuşmada, medreselerin geçmişte birçok sorunun
konuşulduğu, tartışıldığı ve çözüldüğü yerler olduğunu ancak bunların
varlıklarının korunamadığını söyledi.
"Bugün sorunun çözümü için ana dilde eğitim başta olmak üzere birtakım
talepler var" diyen Ensaroğlu, "Bu dili yüzyıllardan beri taşıyan aslında
medreseler oldu. Maalesef biz medreselerimizin çoğunu yitirdik, kaybettik,
kapandı. Geleneksel yapıyı idame ettiren birkaç yerden ve önde gelenlerden birisi
Tillo (Aydınlar) ve zati aliniz. Hem bir alim olarak hem bir hocamız olarak
görüşlerinizi almak istedik" dedi.
Mücahidi ise, çalışmalarını takip ettikleri heyetin başarılı olması için dua
ettiklerini belirterek, yürütülen çalışmalardan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Görüşme daha sonra basına kapalı olarak devam etti.
-"Allaha çok şükür evlatlarımızın kanları akmıyor"-
Akil İnsanlar Heyeti Güneydoğu Anadolu Bölgesi Grubu Başkan Vekili Kezban
Hatemi, bölgedeki izlenimlerinin çok olumlu olduğunu ve halkın huzur içinde
olduğunu söyledi.
Bölgede bir süredir barış beklentisinin verdiği mutluluğun gözlemlendiğini
ifade eden Hatemi, şöyle konuştu:
"Allaha çok şükür evlatlarımızın kanları akmıyor. Dolayısıyla bölge halkı,
bu aşamayı çok anlamlı ve faydalı görüyor. Sivil toplum kuruluşları ve çeşitli
kanaat önderleriyle görüşüyoruz. Vatandaş ve esnaf ziyaretleri yapıyoruz,
bölgedeki beklentileri ve endişeleri tespit ediyoruz.
Benim gördüğüm halk, ilk olarak ana dilde eğitim ile anayasal temel hak ve
özgürlüklerin bir yasal zeminde güvence bağlanmasını istiyor. Bu hepimizin
beklentisi. Sadece Kürt kardeşlerimizin değil, Türkiyedeki farklı kesimlerin ve
Türklerin de isteği bu. 12 Eylül anayasasının vermiş olduğu tahribatı silmek.
Devlet de bir değişim süreci geçiriyor. O derin yapılanmadan, o kabuktan sıyrılıp
bir değişim süreci içinde. Her iki tarafın da sancıları var. Bunlar birbirimize
güvenle halledilecek şeyler. Müspet bir süreç başladı. Allahın izniyle de
tamamlanacaktır."
-Destek yüzde 99-
Güneydoğu Anadolu Bölgesinde çözüm sürecine desteğin yüzde 99 oranında
olduğunu söyleyen Hatemi, "Bu bölgede yaşayan insanlar kan akmasını, silah sesini
duymak istemiyor" dedi.
Hatemi, sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle yaptıkları toplantıda bir
avukatın konuşmasından çok etkilendiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dedi ki Ispartaya bir paket gönderecektik, adres istedik. Adres Manolya
Sokak Gül Apartmanıydı. İnsanlar sokaklarına, evlerine çiçek ve tabiata ilişkin
güzel şeyler koyarken, bizim sokaklarımıza hep şehit adı, hep çatışmada ölen
kardeşlerimizin adı veriliyor. Bu çok çarpıcı bir tespit. Gazete haberlerinden
okuyarak, Güneydoğu Anadolu Bölgesini anlayamazsınız. Gelip yaşamanız, görmeniz,
birebir o olayların içine girip empati kurmanız lazım. Empati de acı verir.
Dolayısıyla demokrasi de acı bir şeydir. Hiç hoşlanmadığımız, işimize
gelmeyen, bizi acıtacak, incitecek şeylerle de karşılaşacağız. Bunlara hazırlıklı
olmalıyız. Bu süreci sabote etmek isteyenler olabilir, olacaktır da. Ama biz
bunlara artık pabuç bırakmadan, birlikte yaşamanın kurallarını tespit etmek, iç
barışı sağlamak zorundayız. Maliyeti insan olan bir çatışmayı durdurmanın zamanı
geldi, geçti."
Ensaroğlu ve Hateminin yanı sıra Mehmet Emin Ekmen, Lami Özgen, Ahmet Faruk
Uysal, Fazıl Hüsnü Erdem ve Etyen Mahçupyanın yer aldığı grup, tarihi ve
kültürel mekanları gezdikten sonra Siirte geçti.
Muhabir: Ayhan Mergen-Zekeriye Güneş/Özgür Ayaydın
Yayıncı: İrfan Cemiloğlu