ŞANLIURFA (A.A) - Eşber Ayaydın - Akil İnsanlar Heyeti Marmara
Bölgesi Başkanı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, "Hedefimiz toplumsal anlamda bir
restorasyon sürecine hizmet etmek ve barış kültürünü insanlara yeniden
hatırlatmak dedi.
Arıboğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çözüm süreci kapsamında
oluşturulan Akil İnsanlar Heyetinde her bölgeye belli kişilerin tahsis
edildiğini anımsattı.
Marmara Bölgesi için seçilen heyetle, izlenecek strateji konusunda hafta
başında bir araya geleceklerini belirten Arıboğan, "Programımız yarından itibaren
başlayacak. Hedefimiz, toplumsal anlamda bir restorasyon sürecine hizmet etmek ve
barış kültürünü insanlara yeniden hatırlatmak. Çünkü toplumsal dokumuzda bölünme,
kırılma ve çeşitli travmalar var. Ben bu heyetin seçiminin bile travmatik bir
hale sokulduğunu düşünüyorum" diye konuştu.
Oluşturulan heyetin çözüm sürecinin teknik detaylarıyla ilgili bir görevinin
olmadığını vurgulayan Arıboğan, heyetin amacının, insanlara toplumsal barışın ne
kadar kıymetli olduğunu ve barış ortamının Türkiyenin önünü ne kadar
açabileceğini anlatmak olduğunu kaydetti.
Türkiyenin temel dokusunun çok renklilik ve çok sesliliğe dayandığına,
bunun zaman zaman hatırlatılması gerektiğine dikkati çeken Arıboğan ancak bu
şekilde Türkiyenin vatanıyla, milletiyle bölünmez bir bütün olduğunun
ispatlanabileceğini söyledi.
-"Esas mesele Türk halkının akilliğidir"-
Arıboğan, dünyadaki terörle mücadelenin çözüm süreçlerine bakıldığında,
bunun birkaç yıllık zaman aldığının görüldüğünü belirtti.
Bunun kolay bir şey olmadığını vurgulayan Arıboğan, "Ayrıca konu sadece
terörden ibaret de değil. Türkiyenin bu sorunla bağlantılı çok ciddi meseleleri
var. Yani Silahlar sustuğu zaman sorun diye bir şey kalmıyor dersek çok büyük
hata ederiz. Göç sorunları, ekonomik sorunlar, bölgenin ruhen kopmuşluğu sorunu
var. Bunların her birinin restorasyonu zaman alacak" dedi.
İlk etapta hedefin silahların susturulması olduğunu ifade eden Arıboğan,
şunları kaydetti:
"Daha kısa sürede olabilecek bir şey gibi görünüyor. Akil adamlar heyetiyle
ilgili süreyi de soruyorsanız, o zaten bir iki aylık bir süre. Yani öyle çok
büyük beklentiler oluşturmanın bir manası yok. Burada esas mesele Türk halkının
akilliğidir. Bu 60 kişiyle hiçbir mesele çözümlenmez, hiçbir yol da alınmaz. Eğer
bu hedefler tabandan bir güçle gelmiyorsa hiçbir şey çözümlenmez. O akillere de
çok fazla güç atfetmenin ve onları bu kadar yoğun sorumluluklarla donatmanın çok
yanlış olduğunu düşünüyorum."
Yayıncı: Sevil Çelik