RİZE (A.A) - Ali Kemal Atik - Nadir bulunan bitki türleri,
ormanları, yaban hayatı ve buzul gölleri ile 51 bin 500 hektar alanı kapsayan
Kaçkar Dağlar Milli Parkı alternatif tatil arayanlara eşsiz güzellikler sunuyor.
Doğu Karadeniz sahili boyunca uzanan, büyük bölümü Rizenin Çamlıhemşin,
geri kalanı Artvinin Yusufeli ilçesi sınırlarında yer alan, 3937 rakımlı Kaçkar
Dağılarında yer alan Kaçkar Dağları Milli Parkı, zengin faunasının yanı sıra
dört mevsim karlı zirveleri, buzulları, buzul gölleri, çayırları ve sık
ormanlarıyla tatilciler ve doğa tutkunlarının uğrak yerlerinin başında geliyor.
Yörede heliski (helikopterli kayak), dağcılık, kaya tırmanışı, doğa yürüyüşü
ve rafting tatilcilerin en çok ilgisini çeken spor türleri arasında yer alıyor.
Bitki ile kelebek türleri, yaban hayatı ve eşsiz doğal güzellikleri görmek
isteyenler, dünyanın dört bir yanından yöreye akın ediyor. Milli parkı ziyaret
edenler arasında doğu tutkunları ve dağcılar başı çekiyor. Son yıllarda yöreye
alternatif turizm arayanların büyük ilgi gösterdiği görülüyor. Deniz, kum ve
güneş turizminin dışında farklı arayışlara girenler, özellikle de Arap turistler,
bölgenin ziyaretçileri arasında yer alıyor.
Kaçkar Dağlarının batısındaki Fırtına Deresi ile doğusundaki Hemşin Deresi
zengin bir florası ile ilgi çekiyor. Gerek alt flora gerekse üst flora endemik
türleri içinde barındırıyor. Kaçkarlar, Türkiyede orman güllerinin 3 bin metre
rakımda yetişebildiği tek yer olarak karşımıza çıkıyor.
Kaçkarlar, buzul gölleri ile birlikte yüzen ada zenginliğine de sahip.
Yedigöller bölgesi ve Koçdüzü yaylasında bulunan yüzen adacıklar ziyaretçilerin
büyük ilgisini çekiyor. Fauna açısından da zengin olan Kaçkarlar, kurt, ayı,
domuz, tilki, karaca, yaban keçisi, geyik, sansar, dağ horozu, Kafkas semenderi
gibi türleri barındırıyor.
Yaylacılık faaliyetinin de yapıldığı Kaçkar Dağlarında, eskiye nazaran
azalsa da yayla yaşam kültürü ve sosyal yaşantısı turizme değer katıyor.
-Yaylacılık bitti, yaylalar tatilcilere kaldı-
Kaçkar Dağları, batıda Verçenik Dağı ve çevre zirveler, merkezde
Kaçkar-Kavron Dağları, doğuda ise Altıparmak Dağları olmak üzere başlıca üç gruba
ayrılıyor. Uygun hava şartlarında dağlar, özellikle hafta sonları yerli ve
yabancı turistlerin akınına uğruyor. Tatilcilerin en uğrak yerleri arasında Çat
vadisinden araçlar ile gidilebilen Elevit, Trovit ve Palovit yaylaları geliyor.
Öte yandan, Ayder Yaylasını takiben ulaşılan Ağusor ve Kavrun yaylaları da
günübirlik ziyaretçilerin akınına uğruyor. Yüksek kesimlere çıkılınca insan
kendisini adeta bulutların üzerinde hissediyor.
Palovit Yaylasında hayvancılıkla uğraşan Zehra Aslan, AA muhabirine yaptığı
açıklamada yaylacılık geleneğin bitme noktasına geldiğini belirterek, Yeni
nesil hayvancılığa ilgi duymuyor ancak gezmeyi seviyorlar. Eskiden çok sayıda
hayvan bakarken, şimdi iki taneyi ancak bakabiliyoruz. Aldığımız sütü
hesaplayamazdık, nerede o günler. Yaylacılık bitti, yaylalar tatilcilere kaldı
dedi.
Ömer Ferah ise geçmişte yaylacılığın çok daha geniş kitlelerce yapıldığını
vurgulayarak, Yaylalarda kimse kalmadı. Sadece iki üç kişi var. Turistler daha
fazla ziyaret ediyor, yaylacılık geleneği bitti. Eskiden yaylalarda evlilikler
olurdu, yuvalar kurulurdu. Şimdi bu eşsiz güzelliğin tadını turistler çıkarıyor
diye konuştu.
Yayıncı: Murat Kaban