SAMSUN (A.A) - İlyas Gün - Samsun Büyükşehir Belediyesi
tarafından Batıparkta yaptırılan Amazon Köyüne, birebir amazon kadınlarına
benzeyen heykeller yerleştirildi. Amazon Köyünde gücü simgelemesi için
yerleştirilen 10 metre yükseliğinde ve 200 metre kare genişliğindeki 2 Anadolu
Aslanının ağzından Amazon Köyü seyredilirken, midesinden de 3 boyutlu savaş
sahneleri izlenecek.
Samsun Büyükşehir Belediyesi Batı Park dolgu sahasında yaptığı Amazon
Köyünde mitolojide Terme ilçesinde Thermedon (Terme Çayı) kıyısında kurmuş
oldukları Themiskyra kentinde yaşadıklarına inanılan savaşçı Amazon Kadınlarını
3 bin yıl sonra köylerine geri döndürdü. Arkeolojik kazılarda bulunan
mozaiklerinden yola çıkan belediye, köye Amazon Kadınlarda gücü simgeleyen 10
metre yüksekliğinde 200 metrekare genişliğinde 2 tane dev Anadolu Aslanı
yerleştirdi.
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, Amazon efsanesinin mitolojide kadın savaşçıların bir uygarlığı olarak
mitolojik bir hadise olarak ortaya çıktığını söyledi.
Tarihteki bu mitoloji bir turizm ögesi haline getirmeyi amaçladıklarını
belirten Yılmaz, şöyle konuştu:
Samsunun Terme ilçesi civarında Thermedon Bölgesinde belki de Termenin
ismini oradan aldığını tahmin ediyoruz. Bu savaşçı kadınların uygarlığının
izleriyle ilgili bazı kalıntılardan hareketle bu uygarlığı kalıntılarının
Termede olması bizim bu mitolojiye sahip çıkmamız ve bir turizm ögesi haline
getirmemiz için yetti. Üniversite ile temas kurarak bilim adamlarıyla bu
mitolojik hadiseyi nasıl bir kompozisyona dönüştürebiliriz diye tartıştık ve bu
Amazon Köyü ortaya çıktı. Savaşçı kadınların heykellerin yapılması
kararlaştırıldı.
-Aslanların midesinde savaş sahnesi ağzından, da Amazon Köyü izlenecek-
Arkeolojik kazılarda ortaya çıkan Amazon Kadınları mozaiklerinde aslanlar
gördüklerini ifade eden Yılmaz, Aslan gücü sembolize ediyor. Aslan aynı zamanda
Anadoluda Hitit Uygarlığında da gücü temsil ediyor. Bilim insanlarının özelikle
aslanında bu kompozisyonun vazgeçilmez parçası olduğunu söyledikleri için iki
tane dev aslan heykeli yaptık. Amazon Savaşçı Kadınlarla ile birlikte aslanda
birlikte bir gücü temsil etsin bu efsaneyi daha güçlendirsin istedik. Aslanların
bir tanesinin midesine tiyatro sahnesi yaptık. Bu tiyatroda 3 boyutlu Amazon
kadınlarının savaş sahnesi canlandırılacak. Diğer aslanın midesinde de hediyelik
eşya satılacak. Aslanların her birinin içinde çift katlı 200 metre kare alan
var diye konuştu.
İki dev aslanımızın ağzından turistlerin Amazon Köyünü ve midesinde de
tiyatro gösterisi izleyeceğini işaret eden Yılmaz, Aslanları bir bakımdan Truva
atı benzeri bir obje gibi düşünebiliriz. Aslan Anadoluda gücü temsil ediyor.
Buradaki Aslan heykelleri Anadoluda yaşayan aslanları temsil ediyor aynı
zamanda dedi.
-Biz sahip çıkmazsak başkaları sahip çıkar-
Amazon Köyüne biri Amazon Kadın Savaşçılarının kraliçesi olmak üzere 20
amazon savaşçı kadının heykeli yerleştirildiğini kaydeden Yılmaz, şöyle devam
etti:
Antik giysilerle, deri kostümler giydirilmiş ve savaş aletleriyle
donatılmış kadınları köye yerleştirdik. 3 bin yıl sonra Amazonları köyüne geri
döndürdük. Amazon efsanesine dünyanın bir çok yerinde yapılan kazılarda ve
mozaiklerde rastlanıyor. Şanlıurfa ve Gaziantepte yapılan kazılarda elinde
mızrağı ve yanında aslanla birlikte ortaya çıkan mozaikler var. Bu uygarlık
sadece Samsun civarında değil, dünyanın çeşitli yerlerinde yaşamış olduğu için bu
uygarlığa dönük sahiplenme duygusu bir çok ülkede var. Rusyalar da Amazonların
kendi ülkelerinde yaşadığına inanarak sahip çıkmaya çalışıyor. Biz onlardan önce
davranarak Amazon Kadınlarına ve efsanesine sahip çıktık. Böyle tarihi efsanelere
siz sahip çıkmazsanız başkaları sahip çıkıyor.
-Amazon Efsanesi-
Amazonlar Milattan Önce bin 200 Yıllarında yaşamış efsanevi kadın
savasçılardır. Thermedon (Terme çayı) kıyısında kurmuş oldukları Themiskyra
kentinde yaşadıkları iddia ediliyor. Oklarının yaylarını iyi çekebilmeleri için
kadınların çocukken sağ göğüslerini kestikleri ve bundan dolayı kendilerine
memesiz anlamına gelen Amazon adının verildiği söylenir.
Yayıncı: Hüseyin Likoğlu