ANKARA (A.A) - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı
Rifat Hisarcıklıoğlu, Ankaranın bürokrasi kenti olduğu algısını bir türlü
yıkamadıklarını belirterek, Merkez Bankası Ankaradan gidecek mi, Ziraat
Bankası Ankaradan gidecek mi diye bakıyoruz dedi.
Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından düzenlenen Ankara Markalar
Buluşması etkinliğinde konuşan Hisarcıklıoğlu, öncelikle Türkiyeyi marka
yapmak gerektiğini ifade etti.
Hisarcıklıoğlu, 30 yıl önce Suudi Arabistan ve Yunanistanın Türkiyeden
daha zengin olduğunu dile getirerek, Bugün Suudi Arabistan ve Yunanistanı üst
üste koy bir Türkiye ediyor dedi.
Şehirlerin bazılarının markalaşarak para kazandığını belirten
Hisarcıklıoğlu, tarih şehri deyince akla Kahire ve Romanın, finans şehri deyince
de New Yorkun geldiğini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, bu marka şehirlerdeki 3 yıldızlı otel fiyatlarının
Türkiyedeki 5 yıldızlı otel fiyatlarına denk geldiğini vurguladı.
Ankara deyince bürokrat şehri akla geldiğine, savunma sanayi gibi birçok
konuda Ankaranın birçok şehrin önünde olduğuna işaret eden Hisarcıklıoğlu,
Ama bir türlü biz bu algıyı yıkamadık. Ve ne yapıyoruz- Merkez Bankası
Ankaradan gidecek mi, Ziraat Bankası Ankaradan gidecek mi diye bakıyoruz
ifadesini kullandı.
Hisarcıklıoğlu, Ankaranın memur şehri olmak istemediğinin belli olduğunu
dile getirerek, şöyle konuştu:
Ankaralı olarak patent başvurularında üçüncü sıradayız. Endüstriyel
tasarımda dördüncü sıradayız. Ama tescilli coğrafi işaretler noktasında
Ankaranın sadece 2 tane ürünü var. Onu da kim düşündüyse Allah razı olsun. Çubuk
turşusu ile Kalecik karası. Başka bir şeyimiz yok mu Ankarada. Kedimiz var, onu
da kaptırdık Vana. Beypazarının havucu, kurusu hiç birisinin işareti yok.
Ama Ankaranın markası yok mu, var. Açık söyleyeyim, Belediye Başkanımız
var. Türkiyede iki tane marka belediye başkanı var. İkincisi de Kayseri Belediye
Başkanı Mehmet Özhaseki.
Ankara, İstanbul ve İzmirin siyasetçiler açısından şanssız olduğunu anlatan
Hisarcıklıoğlu, Çünkü bizim siyasetçilerimiz Türkiye politikası yaparlar. Bir
türlü Ankaranın siyasetini yapmazlar. Onları da motive etmek ikinci sıradakilere
düşüyor. Buna sahip çıkmak görevi ikinci sırada oturan bizlerin. Eğer bunu
yapabilirsek hepimiz bugüne göre 10 misli daha zengin oluruz diye konuştu.
-Bin otomobil dağıtılacak-
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek de Ankaranın teknokent
açısından marka olmaya başladığını belirterek, 7 bin yataklı 2 dev hastanesinin
yapılacağını, bu hastanelerle Ankaranın Orta Doğunun Tıp merkezi haline
geleceğini söyledi.
Gökçek, Ankara Shopping Fastin ciddi bir adım olduğunu ifade ederek,
Birileri kıskansa da kıskanmasa da, Ankarada o tarihlerde ticarette yüzde 30
artış var dedi.
Melih Gökçek, 2013 yılında da Ankara Shopping Fasti yaparak Ankarayı bir
marka haline getireceklerini vurgulayarak, Gelecek sene yapacağımız Shopping
Fast ile İstanbulu 10a, 20ye, 30a katlayacağız ifadesini kullandı.
Gökçek, gelecek sene Shopping Fast etkinliklerinde bin tane otomobil
dağıtacaklarını kaydetti.
Ankarada herkesi tatil yapmaya sevk edecek projelerinin olduğunu bildiren
Gökçek, Atatürk Orman Çiftliğinde Tema Park ve Hayvanat Bahçesi yapacaklarını
dile getirdi.
Başlangıçta minimum 3 milyon kişinin burayı gezmesini beklediklerine dikkati
çeken Gökçek, şöyle konuştu:
Eskişehir Yolunda yeni bir projemiz var. Eskişehir yoluna 3 emsal
veriyoruz. Bu emsalden ele geçen rantın yüzde 40ı okul yaptırmak üzere
kullanılacak. Bazıları buna karşı çıkıyor. Bu medeniyetin gerektirdiği bir şey.
Bu avantajdan elde edilen gelirle 100 okul ücretsiz olarak yapılabilecek.
-Marka Hikayeleri-
Marka Hikayeleri isimli panelde konuşan TUSAŞ-Türk Havacılık ve Uzay
Sanayi AŞ Strateji ve Teknoloji Yönetimi Başkanı Yılmaz Güldoğan, TUSAŞın geçen
yıl 850 milyon dolar ciro yaptığını, ihracatının da 530 milyon dolar mertebesinde
gerçekleştiğini bildirdi.
Göktürk milli gözlem uydusu ve Anka insansız hava aracı gibi ürünleri
hakkında bilgiler veren Güldoğan, rekabette kazanmak için standartlara uymanın
yeterli olmadığını, standartların oluşturulmasında da Türkiyenin sözünün olması
gerektiğini vurguladı.
Nuhun Ankara Makarnası Pazarlama Direktörü Nihat Uysallı da, markanın
hikayesinin bir bakkal dükkanında başladığını belirtti.
Uysallı, tüketici ile marka olma yolunda iletişim kurulabilecek birçok mecra
olduğunu ifade ederek, geçen yıl 540 bin kişiye makarna tadımı yaptırdıklarını,
Nuhun Ankara Makarnasının karının yüzde 25-30unu reklama ayırdığını bildirdi.
Beypazarı Maden Suyu Genel Müdürü Niyazi Ercan da marka olmanın çok zor
olduğunu bu sebeple de private label mal üretmeyi hiç düşünmediklerini kaydetti.
Firmalarını satın almak için çok fazla kişinin kapılarını çaldığına işaret
eden Ercan, Ceketini al git, çeki sen yaz, ne istiyorsan verelim dediler. Biz
tek bir şey söyledik. Türk toprakları Türkündür Türk kalacaktır dedik
ifadesini kullandı.
Prof. Dr. Ali Atıf Bir de Marka Yönetmek isimli konuşmasında, Ankaranın
marka algısının yükseltilmesi gerektiğini belirterek, dış tanıtıma önem
verilmesinin önemine işaret etti.
Muhabir : Merve Özlem Çakır
Yayıncı : Zülal Eser