ANTALYA (A.A) - Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa
Akaydın, Sayıştay 8. Dairesinin, Antalya Büyükşehir Belediyesinin 2009 yılı
hesaplarına ilişkin gerçekleştirdiği yargılama sonunda kamu zararı hükmetmesi
ile ilgili olarak Benim şahsımda yok, ama 48 bin liranın 16 bin lirası ekip
arkadaşlarıma ait dedi.
Akaydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 17 yıldır üst düzey yönetici
olarak görev yaptığını, bu dönemde bazı sorgulamalara muhatap olduğunu belirtti.
Belediyecilikte bu tür sorgulama işlemlerinin sık yaşandığını öğrendiğini,
bu nedenle Sayıştay 8. Dairesinin kararının çok fazla abartılmaması gerektiğini
kaydeden Akaydın, 2009 yılının ilk 3 ayındaki harcamaların dönemin belediye
başkanı Menderes Türele ait olduğunu, geri kalanının ise kendisine yönelik
olduğunu söyledi.
Şahsına 10 sorgu açıldığını, Sayıştayın bunların 9unda ikna olduğunu ifade
eden Akaydın, Bir tanesi de raylı sistemli ilgiliydi. Bu konuda ikna
olmamışlar, biz de kendimizi temyizde tekrar savunacağız dedi.
Sayıştay 8. Dairesinin kararına göre 12 kişi hakkında 500 bin lira
civarında zimmet çıktığını bildiren Akaydın, paranın büyük kısmının emanette
durduğunu, karar onandığında geri ödemesinin yapılabileceğini belirtti.
Akaydın, şunları söyledi:
Sayıştay, zimmet çıkarsa tekrar memurdan alırız şeklinde yaklaşım
izlemiş. Alacaklar tabi, adam başı 5 bin lira gibi bir şey var. Bu işler
böyledir. Benim şahsımda yok, ama 48 bin liranın 16 bin lirası ekip arkadaşlarıma
ait. Geri kalan Türelin arkadaşlarına ait. Kamuda usul böyle. Bizim adımıza
abartacak bir şey yok. Hiç olmasa daha iyiydi. Ama bazılarında Sayıştay ile aynı
fikirde olmuyoruz. Çünkü onlar diyor ki burada kamu zararı var, biz diyoruz ki
tersi davransak daha çok kamu zararı olurdu.
Bu tür sorgulamalar nedeniyle belediye başkanlarının, başkanlığını
bıraktıktan sonra bile 5 yıl başları ağrır. Menderes Türelin de başı ağrıdı.
Ancak önceki dönem belediye başkanı Bekir Kumbul başını kurtardı diyen Akaydın,
Türkiyede yönetici olmanın, halka bir şeyler hediye etmenin riskleri var.
Nitekim savcılıkta, üniversitede sorgulanmamız da bunun bir göstergesi.
Üniversite sorgulanmasında çok üzülmüştüm, üniversitedeki olay beni diğer olaydan
çok daha fazla üzdü diye konuştu.
-Üniversitedeki sorgulama konusu-
Üniversitedeki sorgulamanın Ar-Ge binası ile ilgili olduğunu belirten
Akaydın, şöyle devam etti:
Üniversite hastanesinin arkasında 4 katlı binayı Ar-Ge binası olarak
yapmayı planladık. Binanın sağlık alanındaki ürünlerin geliştirileceği,
keşfedileceği merkez olması yönünde bir düşüncelerimiz vardı. Binanın bir katı
mikropsuz deney hayvanları ile ilgili bilimsel çalışmaların yapılacağı bölümden
oluşacaktı. Çok güzel bir projeydi, Avrupada eşi yoktu. DPT ve YÖKe sunarak
onay aldık. Milli Eğitim Bakanlığına sunduk, dönemin bakanı Hüseyin Çelik idi.
Ondan da onay aldık. Sanıyorum keşif artışını yüzde 130 yaptık. Dediler ki bu
kadar çok, yüzde 90a indirerek yapın. İnşaatlara başlarken benim Rektörlüğüm
bitti. Ortada bir ihale yok, ihale geçmiş. Beni önce ihaleye fesattan suçladılar.
Ortada ihale olmadığını söyleyince bu kez de üst makamları yanlış keşifle
kandırmaya yönelme dediler. Bunların yanlış şeyler olmadığını, belgeli, bilgili
insanların elinden geçtiğini, onaylara dayalı yaptığımızı anlattık.
İnşaatın Rektörlük tarafından durdurulduğunu, bu durumun kendisini çok
üzdüğünü dile getiren Akaydın, bir dünya projesi yaptıklarını, ancak projenin 5
yıldır yattığını ifade etti.
-Belediye başkanlığına adaylığı-
Büyükşehir Belediye Başkanı Akaydın, CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlunun Antalyaya yaptığı ziyarette belediye başkanlığı için halktan
destek istemesinin kendisini belediye başkan adayı ilan ettiği gibi
yorumlandığını belirtti. Bu tür yorumlara gülümseyerek baktığına işaret eden
Akaydın, Ben işimi yapmaya devam ediyorum. Aday olduğumu ilan edeli bir seneye
geçti. Aday adayı olduğumu söyledim. Bu çok güzel bir şey. Aday olmayı düşünenler
varsa dedikoduyu bırakıp adaylığını açıklasınlar. Rakibim olarak kendini ilan
edeni duymadım diye konuştu.
Türkiyede siyasetin son derece değişken olduğunu, bu nedenle kendisini ne
derece şanslı gördüğünü net söylemenin mümkün olamayacağına dikkati çeken
Akaydın, Kırsal kesimde CHP oyları genellikle merkezden biraz daha düşük olur.
CHP tarihinde 2 kere bütünleşik şehirde öne geçmiş. 2002 ve 2009 yıllarındaki İl
Genel Meclisi sonuçlarında bir puan öndeyiz. Ama maalesef milletvekili
seçimlerinde 6 puan gerideyiz. Bu, AK Partinin iştahını kabartıcı bir sonuç
dedi.
Akaydın, CHPnin yaptırdığı anketlere göre bir ay öncesine kadar AK Parti
ile CHPnin eşit olduğunu, şimdi ise CHPnin öne geçtiğini iddia etti.
Muhabir: Sefa Karacan
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu