GAZİANTEP (A.A) - Güney Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi
(GASAM) Başkanı ve AK Parti Gaziantep Milletvekili Ali Şahin, Bu saldırının en
önemli hedeflerinden biri belki de ilki Türkiyenin Ortadoğuda elde ettiği
kazanımlar ve artan nüfuz gücüdür dedi.
Şahin, Suriyenin Türk askeri uçağını düşürmesinin ardından yaşanan
gelişmelere ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye ve Esed rejiminin
içinden geçtiği psikolojik ve şuur kaybının da etkisiyle Ortadoğuda önemli ve
tehlikeli bir süreci tetikleyecek intihar eylemi gerçekleştirdiğini ifade
etti.
Esedin Annan Planına uymayarak dozunu artırdığı çocuk ağırlıklı sivil
katliamlarla Rusya ve Çin gibi müttefiklerinin de midesini bulandırmaya
başladığını savunan Şahin, şöyle devam etti:
Bir başka ülkeye ait savaş uçağının hiçbir barışçıl uyarı ve geri
püskürtme teşebbüsüne gerek duyulmadan hedef alınarak düşürülmesi, uluslararası
ilişkiler ölçeğinde apaçık bir ilanı harptir. Esed, uluslararası kamuoyunda her
geçen gün destek ve güven kaybına uğruyor, kan kaybediyor. Bu durumun farkında
olan Suriye, Türkiyeyi tahrik ederek ve destekleri zayıflayan müttefiklerini de
dahil ederek bölgesel bir savaşı başlatmak ve çıkmaz sokakta sıkışmış olan
kaderini değiştirmek istiyor.
-Saldırı Türkiyeyi hedef alıyor
Öncelikle Türk uçağına yapılan saldırının son derece iyi analiz edilmesi
gerektiğini vurgulayan Şahin, saldırının sıradan ve spontane gelişmiş bir
saldırı olmadığını ifade etti.
Bunun tamamen Türkiyeyi hedef alan, son derece planlı, provokatif ve
ilanı harp niteliğinde olduğunu vurgulayan Şahin, açıklamasını şöyle
sürdürdü:
Saldırının temel hedeflerini şu şekilde analiz edebiliriz. Ortadoğuda
nüfuzu artan, Arap halklarının sevgi ve sempatisini kazanmış ve Ortadoğunun
aydınlık geleceğini imar eden Türkiyenin sıcak çatışma içine çekilerek devre
dışı bırakılması temel hedeflerden biri. Türkiye Ortadoğunun hangi sokağında
olursa olsun Arap halklarının sevgi ve sempatisine muhatap olmuş bir ülkedir.
Bununla da kalmayıp Türkiye ve AK Parti, özgürleşen Arap meydanları ve
parlamentoları için model bir ülke ve siyasal sistem olmuştur. Yeniden şekillenen
kimi Arap ülkelerinin anayasaları dahi halihazırda Türkiyede yazılmaktadır. Bu
saldırının en önemli hedeflerinden biri belki de ilki Türkiyenin Ortadoğuda
elde ettiği kazanımlar ve artan nüfuz gücüdür.
Türk uçağına yapılan saldırının büyük bir olasılıkla İsrail-Suriye
işbirliğiyle gerçekleştirilmiş bir saldırı olduğunu savunan Şahin, tarihin bunu
er ya da geç bir gün belgeleyeceğini dile getirdi.
-Zor olan Suriye ile savaşmak değil savaşmamaktır
Bugüne kadar sınırlarını yüzlerce defa ihlal etmiş, askeri tesislerini
vurmuş bir İsraile tek kurşun sıkmayan Suriyenin, bile bile Türk uçağını
düşürmesi, bu ülkenin tek başına asla cesaret edemeyeceği bir eylem olduğunu
ifade eden Şahin, Ortadoğuda İsraile kafa tutup had bildiren, Suriyedeki
muhalifleri her şartta destekleyerek Şamdaki zalime meydan okuyan Türkiye ve
Başbakan Erdoğan, İsrail ve Suriye için ortak bir düşman ve hedef haline
gelmiştir ifadelerini kullandı.
Suriye ile Türkiyenin savaş gücü ve yeteneklerinin kıyaslanamayacağını dile
getiren Şahin, sözlerini şöyle tamamlandı:
Kaldı ki, içerde kendi topraklarının yüzde 40ını muhalif güçlere
kaptırmış ve şehir savaşlarının yaşandığı, pilotlarının uçaklarıyla birlikte
kaçarak komşu ülkelere sığındığı, ordusu psikolojik olarak yıpranmış ve direnci
kırılmış bir rejimdir Esed rejimi. Bu şartlarda zor olan Suriye ile savaşmak
değil savaşmamaktır. Ancak, uçağımızın vurulması hadisesinin arkasında sadece
Suriyenin can korkusu değil, büyüyen, güçlenen ve Ortadoğuda fincancı
katırlarını ürküten Türkiyenin, özellikle son 10 yılda elde ettiği ekonomik,
siyasi kazanımlarını yok etmeye yönelik bir komplo girişimi vardır. Tek başımıza
açacağımız bir savaş yerine kusursuz bir planla Suriye, açık bir savaştan çok
daha güçlü ve maliyetsiz bir darbeye maruz bırakılmalıdır.
Muhabir: Zerin Özdilek / Sevil Çelik
Yayıncı: İsmail Fidan / A. Fatih Tekcan