İZMİR (A.A) - Tolga Albay - Türkiyede kullanımı hızla artan
spor ayakkabısında TSE, yeni üretim kalitesi standartları belirlemek üzere
çalışma başlattı.
Hazırlanan tasarıda kaliteli spor ayakkabısında olması gereken özellikler
verilirken, ayakkabı üreticileri, sağlıksız ayakkabının en fazla ham madde
kalitesizliğinden kaynaklandığını öne sürüyor.
TSE Tekstil İhtisas Grubu tarafından hazırlanan "TST 5551 Ayak
Giyecekleri-Spor Ayakkabıları" standart ve kriter tasarısı ilgili bakanlıklar ve
sektörel kuruluşlara gönderildi.
Gelen önerilere göre şekillenecek standartla ABye uyum sağlanması ve spor
ayakkabısında kalitenin artırılması hedefleniyor.
Spor ayakkabısının malzeme cinsine göre deri, bez ve deri-bez karışımı,
taban yapım şekline göre enjeksiyon tabanlı ve yapıştırma tabanlı olarak
ayrıldığı tasarıda, kullanım amaçlarına göre yürüyüş, koşu, tırmanma, futbol,
tenis gibi 15 çeşit spor ayakkabısı belirlendi. Genel özellikler itibarıyla bir
spor ayakkabısının iki teki arasındaki boyutlarında en fazla 2 milimetre
farklılık taşıması, aynı kalitede üretilmesi, görünüm, şekil ve renk farkının
olmaması gerektiğinin belirtildiği tasarıda, astar, dil gibi kısımlarda ayağı
rahatsız edecek kırışıklık ve dikiş hatalarının da bulunmaması gerektiği ifade
edildi.
Tasarıda ayakkabılar üzerinde kullanılan madeni parçaların paslanmaz
maddeden yapılması veya okside edilmesi gerektiği, bu kısımlarda çapak, sivri
veya keskin kenar ve özrün bulunmamasına değinilerek, tabanların ise farklı
yoğunluklu malzemeden meydana gelen iki katmanlı sentetik veya kauçuktan
üretiminin gerektiği belirtildi.
Kaliteli bir spor ayakkabısının kopma, aşınma, yırtılma, esneme, pH
derecesi, suya dayanıklılık, renk koruma, tabanın kayma değeri, enerji emme
kapasitesi gibi konularda standart değerlerin belirlendiği tasarıda, ayakkabıda
azo boyar maddelerin yer almamasına işaret edildi.
Türkiye ayakkabı üretiminin yaklaşık yüzde 38lik bölümünün karşılandığı
İzmirin Ayakkabıcılar Odası Başkanı Tahsin Güzel, konuyla ilgili AA muhabirine
yaptığı değerlendirmede, Türk ayakkabı sektörünün son 2-3 yılda kalitesini hızla
artırdığına dikkati çekti. Halen yıllık 420 milyon çift üretim kapasitesine sahip
Türkiyenin, İtalyadan sonra en kaliteli üretimi gerçekleştiren ülke olduğunu
söyleyen Güzel, TSEnin standart geliştirme çalışmasını desteklediklerini
kaydetti.
Kalitenin artmasına rağmen, alım gücü düşük tüketiciler için üretilen, ucuz
malzeme kullanılarak yapılan ayakkabılarda kalite sorununun ortaya çıktığını
ifade eden Güzel, şöyle konuştu:
"Ayakkabı teklerinin birbirine uymaması, dikiş hatası olması gibi sorunlar
tamam ama en önemlisi ayakkabının yapıldığı malzemedir. Malzeme kalitesi insan
sağlığını doğrudan etkiliyor. Bu yönden bu çalışma için çok geç kalındığını
söyleyebilirim. Bu standartlarla birlikte denetim yapılması önemli. Son dönemde
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı toplum sağlığını gözeterek denetim çalışmalarını
yoğunlaştırdı. Ancak bu denetimler satış noktasında kalıyor ve fatura ayakkabı
üreticisine kesiliyor. Halbuki ayakkabıcı, aldığı malzemenin sağlığa zararlı olup
olmadığını bilmiyor. Malı toptancıdan alıyor, bilmesine imkan yok. Yan sanayisi
Türkiyede üç beş şirketin tekelinde. Onların üretimde yaşadığı sorunun faturası
ayakkabıcıya çıkmasın. Bir ayakkabının laboratuvar testi için çiftine 450 dolar
para isteniyor. Ayakkabıcının bu maliyeti karşılama imkanı yok. TSEnin bu
üretimin yoğunlaştığı sitelerde laboratuvarlar kurması ve devletin sağlayacağı
destekler kaliteyi artırabilir."
Türkiyede sağlıksız ayakkabı üretiminden daha büyük tehlikenin ithal edilen
ayakkabılarda görüldüğüne işaret eden Güzel, çoğu sentetik malzemelerden üretilen
ayakkabıların denetimsiz biçimde satışa sunulduğunu savundu.
Ege Üniversitesi Deri Mühendisliği Bölümü laboratuvarlarında test
ettirdikleri ithal ayakkabılarda kanserojen olabilecek PVC içeriğine
rastlandığını ifade eden Güzel, "Test ettirdiğimiz spor ayakkabılarında sağlığa
zararlı madde kullanıldığı üniversite raporu ile gösterildi. Raporda, fiyatı
nedeniyle tercih edilen bu ayakkabıların ortopedik açıdan ayağa uyumsuz olduğu ve
giyim performansının çok yetersiz olduğu tespit edildi" dedi.
Güzel, Avrupada 5,9 çift olan yıllık ayakkabı tüketiminin Türkiyede 1.9
çiftte kaldığını, buna rağmen kalitenin de önemli ölçüde düşük olduğunu sözlerine
ekledi.
Yayıncı: Serdar Yılmaz