AYDIN (A.A) - Suat Deniz - Aydında 58 yıllık düğme dükkanının
sahibi Akoğlu ailesi, en ucuzu 25, en pahalısı 50 kuruş olan düğmeleri satarak
geçimini sağlıyor.
Batı Gazi Bulvarında 1955 yılından bu yana düğme satışı yapan ve ek olarak
konfeksiyon malzemeleri de bulunduran esnaf Akoğlu, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, "Dededen babaya, babadan oğula düğme satışı yapıyoruz" dedi.
İşe ilk olarak İstanbuldan getirdikleri düğmeleri satmakla başladıklarını
anlatan Akoğlu, imalatçılardan siparişle aldıkları düğmeleri Aydında satışa
sunduklarını söyledi.
Bugün artık Çinden düğme gelmeye başladığına işaret eden Akoğlu, yine de en
kaliteli düğme modelini İtalyanların ürettiğini belirtti.
58 yıl önce 5 kuruşa aldıkları düğmeleri şimdi 25 kuruşa sattıklarını
kaydeden Akoğlu, şöyle konuştu:
"Şimdi en pahalı düğme 50 kuruş. Babadan gelen bir meslek olduğu için bu işi
yapmak zorundayız. Başka mesleğimiz yok. Müşterilerimiz 25 kuruşu buluyor.
Sıkıntı duymuyoruz. Biz 25 kuruşlarla çok büyük dostluklar, çevre ve arkadaş
kazandık. Para her şey değil. 25 kuruşla çok dostlarımız oldu. Bizim için önemli
olan burada buluşmak. Günde ortalama 50 tane 25 kuruş biriktirebiliyoruz. Hiç de
moralimizi bozulmuyor. Biz mesleğimizi yapıyoruz."
Eskiden polyester düğmelerin tercih edildiğini, şimdi ise plastik düğmelerin
kullanıldığını anlatan Akoğlu, plastik düğmelerin çeşitli şekillerde
değerlendirilebildiğini ifade etti.
-"Düğme dikmek yerine hazır elbise alınıyor"-
Konfeksiyon sektörünün ilerlemesinin düğme satışını olumsuz etkilediğine
işaret eden Akoğlu, "Benim bütün elbiselerim hazır. Bir düğme düşse dikmiyoruz.
Çünkü bir gömlek 10 lira. Bir düğme ile uğraşacağıma gidiyor, yenisini alıyorum.
Herkes böyle yapıyor. Bu nedenle düğmenin de pek anlamı kalmadı. Eskiden Aydında
kadın ve erkek terzileri çokça vardı. Erkek takım elbisesi diken vardı. Şimdi
yok. Bir takım elbise 100-150 lira. Herkes hazır alıyor. Öyle olunca da bizim
düğme satışımız etkileniyor" diye konuştu.
İşyerinde 20-30 senelik düğmelerden binlerce bulunduğunu dile getiren
Akoğlu, "Büyüğü bitiyor, küçüğü kalıyor. Seri bozulunca düğme elde kalıyor. İnsan
malını sokağa atamayınca elbette düğmeler de elde kalıyor. Binlerce düğme var,
hepsinin satılması da mümkün değil" dedi.
Akoğlu, babasının plastik düğmeleri kendi elleriyle boyayıp şekil vererek
sattığı günleri hatırladığını anlattı.
Yayıncı: Nevbahar Kabaklı