TRABZON (A.A) - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Her zaman
mazlumun yanında dururuz, hiçbir zaman zulmün parçası olmadık, hiç kimseye
düşmanlık beslemedik, hiç kimseyle bir hesap içine girmedik. Bu Suriye ile eski
ilişkilerimizi geliştirdiğimiz dönemde de böyle oldu. Ama bir zulüm gördüğümüzde
de o zulme sessiz kalmadık, kalmayız dedi.
Davutoğlu, AK Parti Trabzon İl Teşkilatında yaptığı konuşmada, geçen hafta
aleyhine verilen gensoru nedeniyle mecliste bir konuşma yaptığını belirterek,
Sonunda şunu inanarak söyledim, inanıyorum sizlerle paylaşacağım. Kim ne derse
desin dedim 90lı yıllarda bu ülke bütün dünyada hasta adam olarak anılıyordu.
Ekonomik kriz, terör vesaire. 2000li yıllarda AK Parti döneminde sayın
Başbakanımızın liderliğinde bu hasta adam ayağa kalktı, doğrulmaya başladı. Bir
dev uyanmaya başladı. Nekahet dönemini atlattı ve bu dev şimdi ayağa kalktı.
Kimse bir daha bu devi tekrar uykusuna geri döndüremeyecek diye konuştu.
Bu devin ayağa kalkmasının arkasındaki sırın AK Parti kadrolarının millet
ile kurduğu gönül bağı olduğunu anlatan Davutoğlu, şunları belirtti:
Başka hiçbir sır yok. Bu arada biz doğal gaz mı, petrol mu keşfettik- Bir
takım ülkeler Türkiyeyi çok sevdikleri için milyarca dolarlar karşılıksız yardım
mı yaptı- Hayır. Biz bir şey keşfettik. Halkımızın gönlündeki yerimizi hem
keşfettik hem tahkim ettik. Halkımızla kurduğumuz bu muhabbet ilişkisi bizi ayağa
kaldırdı. Hamdolsun ki AK Parti kadroları böyle bir ilişkinin en önemli
garantörüdür. Sizler hükümetimizle partimizle halkımız arasındaki köprüsünüz.
Teşkilatlarımız bunun için önemli. Teşkilatlarımızın diri olması bunun için
önemli. Biz ne kadar çaba sarf edersek sarf edelim teşkilatlarımız eğer o
dinamizmi bir atardamar gibi sürekli halkımızla bizim aramızdaki o muhabbet
bağını pompalayamazsa biz Ankarada sağlam duramayız. Trabzonda gördüğüm bu
muhabbet buraya yerleşmiş, kökleşmiş. Kimse bu muhabbeti sökemez, alamaz.
İstanbulun da Trabzonun da Fatih Sultan Mehmet tarafından fetih edildiğini
belirten Davutoğlu, şunları söyledi:
Eğer Fatih Sultan Mehmet bir şehre gönül vermişse bunun bir anlamı
vardır. 1453 ve 1461de bir anlamda mühür vurmuş. İstanbulun fethiyle bütün bir
Avrupanın Osmanlı Devletinin bir cihan devleti olma niteliği pekişmiştir.
Trabzonun fethiyle de Fatih bir mührü vurmuştur. Trabzon bu mühürü hep o
zamandan beri onurla taşıdı ve hep taşıyacak. Trabzonlular da buna sahip çıkacak.
İki şehirde eski başkenttir. Bir kere başkent olmak çevredeki diğer şehirleri
diğer bölgeleri harekete geçirerek lokomotif olma şehri varsa bir şehrin özel
konumudur. Onun için Trabzon sıradan bir şehir değil, Fatihin bize emaneti
İstanbul gibi, bu emanete sahip çıkacağız.
-Zulme sessiz kalmadık, kalamayız
Sayın başkanımız 3 sene önce Davosta biliyorsunuz one minute dedi.
Kendisi Davosa gitmedi ama Davos İstanbula geldi diyen Davutoğlu, şöyle devam
etti:
Gelecekte, bundan sonra herkes bu topraklara gelmeye alışacak. Biz kimseyi
ayağımıza getirme peşinde değiliz ama bize bizim geleneğimize saygı duyulmasını
talep ederiz. Her zaman mazlumun yanında dururuz, hiçbir zaman zulmün parçası
olmadık, hiç kimseye düşmanlık beslemedik, hiç kimseyle bir hesap içine girmedik.
Bu Suriye ile eski ilişkilerimizi geliştirdiğimiz dönemde de böyle oldu. Ama bir
zulüm gördüğümüzde de o zulme sessiz kalmadık, kalmayız.
Çünkü zulmün ne anlama geldiğini de ona karşı direnmenin ne olduğunu da en
iyi bilenlerdeniz. Bizim için bu milletin vakar ile bütün dünyada başı dik
dolaşabilmesi siyasette en önemli hedefimizdir. Bizim çok hırslı olduğumuzu
söylerler. Evet hırslıyız, kendi şahsımıza değil, bu millet adına hırslıyız.
Çünkü on yılları kaybettik, yeni yılları kaybetmeyeceğiz. Evet hırslıyız dünyanın
her yerinde bu milleti en iyi şekilde temsil etmek için hırslıyız.
-Dış temsilcik sayısında ilk 10 ülke arasındayız-
Davutoğlu, 2002 yılında 150 civarında büyükelçilik ve başkonsolosluk
şeklinde dış temsilcilik bulunduğunu, şimdi bu sayının 202ye ulaştığını
belirterek, şunları kaydetti:
Son 3 yıl içinde 30 yeni büyükelçilik aştık. 93dü şimdi 123. Dış
temsilcilik sayısı bağlamında dünyanın ilk 10 ülkesi arasındayız. İnşallah dış
temsilcilik sayısı yakında 231e çıkacak, Bakanlar Kurulundan geçen kararla
birlikte. Böylece dünyanın ilk 5-6 ülkesi arasına gireceğiz. Neden bunu
geliştiriyoruz- Çünkü nerede bir vatandaşımız varsa oraya ulaşmak durumundayız.
Onun için geliştiriyoruz. Hatta biz vatandaşı sadece sağlıklı şekilde toprak
üzerindeki vatandaş olarak değerlendirmiyoruz. Toprağın altında dahi bu
topraklardan gidip de şehit düşmüş ecdadımızın olduğu hangi toprak varsa bizim
anlı şanlı bayrağımız orada dalgalanacak. Biz ne toprağın altında ne üstünde
kimseyi sahipsiz bırakmayız. Dış temsilcilik açma o ülkenin potansiyeli kadar
tarihi bilinçten geliyor.
-Bütün komşularla duvarları kaldıracağız-
Davutoğlu, Trabzon ile Gürcistanın Batum kenti arasındaki duvarları
kaldıklarını vurgulayarak, şu görüşlere yer verdi:
Bütün komşularla duvarları kaldıracağız. Bunu söylediğim için rahatsız
olanlar var. Basında da rahatsızlıklarını ifade edenler oldu. Kayseride bir
toplantıda yüz yıl önce kardeşlerimizle aramızda oluşturulan bütün duvarları
yıkacağız dediğim için beni biraz emperyal düşünmekle suçlayanlar oldu. Tekrar
söylüyorum bu emperyal düşünce değil, kimseye hükmetme, buyurgan olma değil,
kardeşlik hukukumuzun gereği. İster Trakyada, Rumelide olsun Bosnaya kadar
ister Kafkaslarda olsun buradan Avrasya içlerine kadar ister Orta Doğu da
Suriye, Iraktan Yemene Fasa kadar bütün duvarlar kalkana kadar gece gündüz
çalışacağız. O halklarla kardeş halklarla birlikte omuz omuza yeni bir bölge,
yeni bir dünya inşa etmek için çalışacağız. Kimseye hükmetmeyeceğiz, kimseye
buyurgan davranmayacağız, kimsenin de bize buyurgan davranmasına izin
vermeyeceğiz. Biz bir araya geldiğimizde bu coğrafya tekrar ayağa kalkar.
-Süper güç olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz-
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ise üyelere hitaben yaptığı
konuşmada, Bizim yolumuz, bizim davamız kutlu bir yoldur, davadır. Bu davanın
mensubu olmak, bu davanın yolunda olmak, bu davaya omuz vermek, davanın
teşkilatlarında mensup olmak, oy vermek, destek vermek inanın kutsaldır. Bugün
sadece 1.7 milyar İslam dünyası değil, tüm dünyanın 7 milyara yaklaşan nüfusu,
mazlum toplulukları gözünü dikmiş bize bakıyordedi.
Başbakan Erdoğanın bir dünya lideri olduğunu ifade eden Bayraktar, şöyle
devam etti:
Dünyada önemli bir vizyon çizmek için büyük gayret içinde. Öyle bir
Dışişleri Bakanımız var ki dünyanın 195 devletini en ince kılcal damarlarına
kadar bilen insan. Şimdi bizi Suriyeden dolayı eleştiriyorlar. Böyle bir
Dışişleri Bakanı olmasaydı biz rezil olurduk. Biz dış politikada sıfır problem
diyoruz ama öyle mazlumun hakkını yemek, zalimin karşısında susmak bizim
kitabımızda yazmaz. Bunun için sayın bakanımızın hükümetimizin politikası
doğrudur.
Türkiyenin dünyada süper güç olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini
söyleyen Bayraktar, Şu anda 15 sene önce kim derdi Türkiye, dünyada 16ıncı,
Avrupanın 6ıncı-7inci ekonomisi olacak. Almanyada yaşayanlar benim de
akrabalarım var siz de biliyorsunuz orada, geçinmek için bizden para istiyorlar.
Kişi başına gelir orada aşağıya düşüyor. Biz de dipten gelen bir dava ile yukarı
doğru gidiyoruz. Türkiyede bir istikrar var ve çok daha iyi olacak diye
konuştu.
Davutoğlu, toplantının ardından bir süre önce trafik kazasında hayatını
kaybeden eski AK Parti Trabzon Milletvekili Mustafa Cumurun Erdoğdu
Mahallesindeki baba evini ziyaret ederek, yakınlarına başsağlığı diledi.
Muhabir: Selçuk Kılıç
Yayıncı: Murat Kaban