HATAY (A.A) - Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, üniversiteler
yaklaşık 3 milyon öğrenci olduğunu, bunun neredeyse yarısına her ay düzenli
olarak 280 lira verdiklerini belirterek, Eskiden o marjinal gruplar
Üniversitelerde harçlara hayır eylemleri yapardı. Şimdi biz harçları kaldırınca
sapan taşlarıyla uydu düşürmeye kalkıyorlar. Kafaya bak. Onlar nerede biz
neredeyiz dedi.
Kılıç, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile AK Parti Hatay Gençlik Kolları
tarafından Meclis Kültür Sanat Merkezinde düzenlenen Gençlik Buluşmasında
yaptığı konuşmada, gençlerin bu milletin her şeyi olduğunu söyledi. Bir takvim
yılı içerisine sığdırılması mümkün olmayan hizmeti, eseri ve projeyi, Hatayın
son 50 yılında toplamda yapılamayan kadar spor ve gençlik projesini 2013 yılına
sığdırmaya muvaffak olduklarını kaydetti.
Siyasetin kapılarını gençlere sonuna kadar açtıklarını vurgulayan Kılıç,
milletvekili seçilme yaşını 30dan 25e indirdiklerini, belediye meclislerinde
mutlaka gençlerden gelecek isimlere kontenjan ayrılmasını temin ettiklerini
kaydetti. Hayatın her alanında büyük farklar ortaya koyan bir siyasal iktidar
olduklarını belirten Kılıç, hastane kapılarında 10 yıl önce insanların
kilometrelerce kuyruk oluşturduğu, muayene olabilmek, reçete yazdırabilmek için
sabah namazında kuyruğa girildiği bir Türkiye devraldıklarını söyledi.
Gençlere de Türkiyeyi şu anki konumundan alarak hayal etikleri başka bir
noktaya, ama hep ileriye götürmesi tavsiyesinde bulunan Kılıç, Bu ülke savunma
sanayinde hep ele mahkumdu. Şimdi Altay adıyla kendi tankını üreten bir ülke
haline geldik. Atak adıyla kendi helikopterini üreten bir ülke haline geldik.
Anka adıyla insansız hava aracını uçuran bir ülke haline geldik. Göktürk 2 adıyla
yüzde 100 Türk mühendislerinin eseri olan uydusunu, geçtiğimiz haftalarda uzaya
fırlatan bir ülke haline geldik. Nereden nereye geldik. İşte bu Türkiye bizim
Türkiyemiz diye konuştu.
Kredi ve yurtlar kurumunda kalan 308 bin gence her ay 200 lira yemek yardımı
yaptıklarını vurgulayan Kılıç, şöyle devam etti:
Bir düşünün 308 bin çarpı 200 lira aylık. Çarpı senede 10 ay, yıllık
maliyet. Bir genç bunu eğitim süresine göre 4 ya da 5 yıl alıyor. 1 milyon 304
bin gencimize 280 lira ocak ayından itibaren burs veya kredi veriyoruz. Dile
kolay 1 milyon 304 bin. Türkiyenin üniversitelerinde ne kadar öğrenci var,
yaklaşık 3 milyon. Bunun neredeyse yarısına her ay düzenli olarak 280 lira
veriyoruz. Şimdi hesap edin. 1 milyon 304 bin çarpı ayda 280 lira, çarpı senede
12 ay, çarpı eğitim süresine göre 4 veya 5 yıl. Maliyeti siz hesaplayın. Bu
ülkenin gençleri için, Türkiye Cumhuriyeti gençlerinin Başbakan Erdoğan
hükümetinin yaptığı fedakarlıkların, aldığı kararların, attığı adımların,
farkındayız, farkında olmamız lazım.
Bu 1 milyon 304 bin rakamının 455 bini karşılıksız burs, kalanı kredi. O
krediyi okul bitecek en az iki yıl geçecek iki yıl geçtikten sonra bir sigortalı
işe girmiş olursa, yani bir sigortalı işe girmezse kredinin de tahsilatını
başlatmıyoruz. Böyle bir anlayışımız var bizim. Harçları kaldırdık. Eskiden o
marjinal gruplar Üniversitelerde harçlara hayır eylemleri yapardı. Şimdi biz
harçları kaldırınca sapan taşlarıyla, uydu düşürmeye kalkıyorlar. Kafaya bak.
Onlar nerede biz neredeyiz. Değerle kardeşlerim Türkiyenin geleceğini bu şekilde
görebilir, algılayabilir ve bu istikamette yol alabilirsek, çok büyük
güzelliklere birlikte yelken açacağız.
Bu kadar kuvvetli bir toplumun, güçlü bir devletin, sağlam bir milletin,
köklü bir medeniyetin, bir rüzgarda, cereyanda yıkılmasının, yerle bir olmasının
söz konusu bile edilemeyeceğini vurgulayan Kılıç, İçimizden herhangi biri
doğduğu yerde annesinden duyduğu ilk ninninin dili ne olursa olsun Türkçe,
Kürtçe, Arapça, Arnavutça olsun 81 vilayette 780 bin kilometre kare vatan
topraklarında yaşayan her bir kardeşimiz, bir cümleyi söylediği takdirde ayrılık
gayrilik namına ne varsa hepsini elimizin tersiyle bir kenara itmeye bir biz
hazırız diye konuştu.
-Seyit Onbaşı-
Gençlik konusunda bir bilincin, farkındalık hareketinin hızla oluşmaya
başladığını dile getiren Kılıç, Gençlik ve Spor Bakanlığının kuruluşuna
ilişkin talimatı veren, bir devlet bakanlığı değil de müstakil bir bakanlıkla
gençlik ve spor politikalarının yürütülmesi ve yönetilmesi gereğini herkesten
önce gören sayın Başbakanımıza gerçekten çok şey borçluyuz dedi.
Sarıkamışta, katıldığı yürüyüşe değinen Kılıç, şöyle devam etti:
Eğer o gün göz göre göre ölüme gittiklerini bile bile ölüme yürümüş
olmasalardı, bugün Anadolunun milyonlarca delikanlısı ve genç kızı bu toprakları
vatan yapma uğruna verilen mücadelenin boyutlarını anlama imkanına sahip
olmayacaktı. O nedenle tarihimizi küçümseyenlere karşı, çok sağlam bir tarih
şuuruyla meydan okumanızı sizden bekliyoruz. Birileri kalkmış bugünlerde,
Çanakkalede Seyit Onbaşı yoktu diyor. 200 bilmem kaç kilogramlık bir top
mermisini insan çabasıyla beline almanın kaldırmanın ve namluya koyup düşman
üzerine atmanın fiziken de fiilen de imkanı yoktur. Seyit Çavuş, bir hikayeden,
şehir efsanesinden ibarettir diyecek kadar kendi tarihine aşağılık bir gözle
bakanlar var. Bunlara göz açtırmamak için, gençlerimizin köksüz tarihsiz,
maneviyatsız bırakılması çabalarına karşı yek vücut olabilmek ve meydan
okuyabilmek için sizlere ihtiyacımız var. Sizin gücünüze, enerjinize,
hissiyatınıza, gözlerinize ihtiyacımız. Kitapları sular seller gibi okuyup
yutacak o gözlere ihtiyacımız var. Okumayan, kitapla kavgalı nesiller değil,
zamanını boş zaman olarak harcayan nesiller değil, okuyan, şuurlu, bilinçli,
tarihini bilen, yol haritalarını yazabilen nesillere ihtiyacımız var.
-Adalet Bakanı Ergin-
Adalet Bakanı Sadullah Ergin de AK Partinin mütevazi bir topluluğun bir
araya gelmesiyle kurulduğunu ve o günden bu yana iktidarda Türkiyeyi
yönettiklerini kaydetti.
2001 ve öncesinin unutulmaması, unutturulmaması gerektiğini ifade eden
Ergin, şöyle konuştu:
Türkiye büyük sıkıntılardan geçti o dönemlerde periyodik olarak krizler
yaşadı. 6 ayda bir 2 senede bir krizler içerisinde evrilerek Türkiye 2002
seçimlerine geldi. 2002den bu yana 3 Kasımdan bu yana hamdolsun bu ülkede
istikrar, güven, huzur, kalkınma, büyüme var. Bu süreç içerisinde dünyada
bölgemizde krizler hem sosyal, hem ekonomik açıdan birbirini takip etti. Ama bu
sıkıntılar Türkiyeyi kısmen etkilese de bu toplumu derinden sarsacak bir sorun
oluşturmadı hamd olsun. Bugün içerisinde yaşadığımız bu atmosferin kıymetini
bilme adına ifade ediyorum. Geçmiş olduğumuz o sıkıntıları yaşamayanlar,
hatırlamayanlar, yeni nesle bunları hatırlatmasalar vebal altında kalırlar. Çünkü
yaşlılık gelmeden gençliğin, hastalık gelmeden sağlığın, zaman müşkülatına
düşmeden boş vaktin, fakirlik gelmeden zenginliğin kıymetini bilmek gerekiyor.
Buna bir şey daha ilave ettik son seçimlerde; sıkıntı, kriz gelmeden önce
istikrarın kıymetini bilin diyoruz. Şu anda içinde yaşadığımız bu huzur ortamı
Türkiyenin her alanda kalkınması, büyümesi, bölgesinde güçlü, lider ülke olması
bizleri gururlandırıyor.
Muhabir: İsmihan Özgüven-Salim Taş
Yayıncı: İsa Sansar