DİYARBAKIR (A.A) - Nurten Aslan/Şaban Yılmaz- GAP Eylem Planı
kapsamında özellikle Diyarbakır ve Batmanda yapımları süren sulama kanalları ile
sulanacak 4 milyon dekar arazi sayesinde ürün çeşitliliği artacak, 5 kat daha
fazla ürün alınabilecek.
DSİ 10. Bölge Müdürü Turkay Özgür, AA muhabirine yaptığı açıklamada, DSİnin
1954 yılından itibaren Türkiye genelinde su ve toprak kaynaklarını geliştirmek
için sürekli bir şekilde çalışan bir kurum olduğunu söyledi.
DSİ 10. Bölge Müdürlüğü olarak Siirt, Batman, Mardin, Şırnak ve
Diyarbakırdaki 41 bin 163 kilometrelik alanda su ve toprak kaynaklarını
geliştirmek için çaba harcadıklarını, enerji, sulama, tarım, çevre ve hizmet
sektörlerinde çok yoğun şekilde çalışmalarının sürdüğünü aktaran Özgür, 2008
yılında Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın GAP Eylem Planını açıklamasından sonra
bölgede hummalı bir çalışmanın başladığını bildirdi.
Tüm birimleriyle hizmet sektöründe birçok projeyi gerçekleştirdiklerini
anlatan Özgür, çalışmaları sayesinde Mardin, Şırnak ve Siirtin sağlıklı içme
suyuna kavuştuğunu, Batmanda Zilek kaynaklarını getirmek için ihale aşamasında
olduklarını belirtti.
Sadece sulamada değil, içme suyu noktasında da bölgeye çok büyük yatırımlar
yaptıklarını dile getiren Özgür, sulama projelerinde özellikle Diyarbakır ve
Batmanda çok büyük projeleri gerçekleştirmekte olduklarını dile getirdi.
-Devasa yapılar yapılıyor-
Geçmiş yıllarda Kralkızı Projesi kapsamında 40. kilometreye kadar sulama
kanalının yapıldığını, kısmen de sulamaya açıldığını anımsatan Özgür, şu ana
kadar Diyarbakırda 25 bin hektar, bölge genelinde ise 45 bin hektar alanın
sulamaya açıldığını hatırlattı. Özgür, GAP Eylem Planının açıklanmasından sonra
Kralkızı ve Silvan Projesinin hızlandığını, tamamlandıklarında 4 milyon dekar
alanın suyla buluşacağını belirtti.
Devasa yapıların inşa edildiğini, projeler sayesinde vatandaşların yaşam
standardının yükseleceğini ifade eden Özgür, şöyle konuştu:
Devasa kanallarla nehirleri akıtacak şekilde verimli toprakları suyla
buluşturacağız. Toprağı suyla buluşturduktan sonra tek üründe 5 kat daha fazla
ürün alınacak. Üretici, 2 üründe 10 kat daha fazla kazanacak. Bunun örnekleri
var. Batmanda sulamaya açtığımız alanlarda vatandaşımız çift ürün ekiyor. Farklı
ürünlere yöneliyor. Seracılık, meyvecilik ve sebzecilik arttı. Tahıl ve pamuk
dışında da farklı ürünlere vatandaşlar yönelecek. İleride tarım ve sulama
geliştikçe sanayi de gelişecek. Tarımsal sanayi oluşacak. Vatandaşımıza gerçekten
kazandıracak. Bu nedenle çok yoğun çalışma içerisindeyiz.
-Bölge gıda üssü olacak-
Bu projeler tamamlandığı zaman bölge gıda üssü olacak. Gıda üssü olması
demek de artık insanlar burada aş, iş bulacak. Bir hektara 1,2 istihdam düşüyor.
Silvan Projesinde 245 bin hektarlık alanda 318 binden fazla kişi istihdam
edilecek. 4 milyon dönümlük arazi ise 400 bin kişinin istihdam edilmesi demek
diyen Özgür, devasa sulama kanalları ile bölgenin kazanacağına, yeni yeni iş
alanlarının oluşacağına işaret etti.
GAP Eylem Planından sonra ödeneklerin en az 3,5 kat arttığını, ödenek
sıkıntısı yaşanmadığını aktaran Özgür, bölgedeki çiftçilerin geleceğinin çok
parlak olacağını kaydetti.
-Bölgenin geliri müthiş artacak-
Diyarbakır Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Öner
Çetin de, güneşlenme süresinin bol olması nedeniyle bölgenin ikliminin sulamaya
çok elverişli olduğunu, bitkinin sağlıklı yetişmesi için bitki besin elementleri
ve sulamanın çok önemli olduğunu söyledi.
Bölgede özellikle Diyarbakır, Batman ve Şanlıurfada sıcaklığın yüksek
olmasının bitki üretimi açısından çok büyük avantaj sağladığını bildiren Çetin,
sulama geldiği zaman verimin artacağını, bitkinin türüne, çeşidine, uygulanan
gübreye, teknolojiye bağlı olarak verimin 5 kata kadar arttığını anlattı.
Özellikle katma değeri yüksek olan başta pamuk, mısır gibi bitkilerin
yetiştirilmesinin, su geldiğinde ön plana çıkacağını belirten Çetin, bölgede bu
bitkilerin yetiştirilmesine başlandığını, sulama ile daha da artacağını dile
getirdi.
Sulamanın bölgeye getirisi bakımından son derece önemli olduğunu kaydeden
Çetin, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Sulama gelmeden önce Türkiyenin diğer bölgeleriyle kıyasladığımızda
bölgemizin milli gelirden aldığı pay düşüktü. Özellikle GAP projesiyle sulama
kanallarının yapılması, geniş alanların sulamaya açılmasıyla gözle görülür bir
şekilde çiftçilerin dolayısıyla bölgenin gelirinde çok müthiş bir artış
sağlanmıştır. Devletin, hükümetimizin diğer altyapı çalışmalarını
hızlandırmasıyla da itici bir güç oluşturduk. Sadece sulamanın etkisi milli ve
bölge ekonomisine katkısı tahminen 5-6 milyar dolar civarındadır.
Çetin, sulanmayan bölgelerde başta buğday ve arpa ekimi yaygınken, sulama
ile pamuk, mısır ve yeni meyve türlerinin üretiminin yaygınlaşacağını, badem ve
nar gibi meyvelerin üretiminde artış olacağına dikkat çekti.
-İşsizlik önlenecek-
Sulamanın yaygınlaşmasıyla buğday üretiminde de müthiş bir verim artışı
yaşanacağını bildiren Çetin, Daha önce 300 kilogram dekar olan ortalama verim,
sulama ile 5-8 bin kilogram arasında olacak. Sulama, müthiş bir verim artışını
beraberinde getirecektir. Sulama sadece insanların gelirini artırmakla
kalmayacak, işsizliği önlemede de önemli bir faktör olacak dedi.
Suyun dikkatli ve etkin kullanılması lazım. Eğer böyle kullanılmazsa bu
kez tersine kısa süre içerisinde 10-15 yıl gibi sürede topraklarımız aşırı
sulanmayla tuzlanma ve çoraklaşma ile karşı karşıya kalır diyen Çetin, bu
anlamda kurumlara büyük görevler düştüğünü, bilinçli sulama konusunda çiftçilerin
eğitilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Yayıncı: İrfan Cemiloğlu