ANKARA (A.A) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Üniversitelerin
yapay gündemlerden ve sorunlardan tamamen sıyrılıp asıl işlevlerini yerine
getirmeleri için çok yoğun gayret içerisindeyiz dedi.
Erdoğan, Gaziantep Üniversitesi rektörlüğünde düzenlenen fahri doktora
unvanı takdim ve üniversite bünyesinde yapımı tamamlanan tesislerin toplu açılış
töreninde, bilim adamının hiçbir şeyden çekinmemesi, hak neyse, doğru neyse onun
arkasında durması gerektiğini söyledi.
Bilim adamlarımız hakkı, hakikati, gerçeği savunduğu zaman mesele
bitmiştir diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
Bilim adamından dalkavuk olur mu- Asla olmaz, olmamalıdır. Bizim tarihimiz
bize bunu öğretiyor. Akşemseddin Fatihin karşısında eğilmemiştir. Fatih,
Akşemseddinin karşısında eğilmiştir. Bizim buna yaklaşmamız lazım. Bazen
gidiyoruz sağa sola, elimizi öpmek istiyorlar. Benim elimi niye öpeceksin. Senin,
elini öpmen gereken üç kişi var, git babanın elini öp, annenin elini öp, bir de
hocalarının elini öp. Başka kimsenin elini öpme. Bizim bunu yakalamamız lazım.
Ne yazık ki bizim o tarihten gelen bu değerler silsilesi içindeki
anlayışlarımız değiştirildi. Kimisi ayağını uzatıyor, ayağını öptürüyor. Kimisi
bakıyorsun elini uzatıyor, daha gelmeden elini öptürüyor. Hep bunları gördük,
hala görüyoruz. Kuyruğa girenler var. Bunları bizim süratle değiştirmemiz lazım.
Omurgalı olmak, dik durmak ama dikleşmemek. Bizim bunu yapmamız lazım. İnşallah
bizim atacağımız bu adımlarla birlikte, inanıyorum çok büyük mesafeler
alacağız.
Bu arada anlaşılmaz, bu tutucu, skolastik tavır neticesinde
üniversitelerimiz maalesef içine kapandı veyahut da belki biraz ağır olacak ama
kapatıldı, baskılarla vs diyen Başbakan Erdoğan, Güneydoğunun en büyük
üniversitelerinden biri olan Gaziantep Üniversitesinden bu alanda çok büyük
atılımlar beklediğini ifade etti.
Bölgenin tarihi denildiğinde akla Gaziantep Üniversitesinin gelmesini
istediğini belirten Erdoğan, Bölgede tarım denildiğinde, sanayi denildiğinde
Gaziantep Üniversitesi öne çıksın. Arapça denildiğinde, Arap halkları, Arap
siyaseti, Arap tarihi denildiğinde dünya çapında Gaziantep Üniversitesi bir
otorite kabul edilsin diye konuştu.
Bölgedeki her üniversitenin, bulunduğu coğrafyanın zenginlikleri itibarıyla
uluslararası ölçekte çıkış yapabilecek potansiyele sahip olduğunu vurgulayan
Erdoğan, Şanlıurfa tarımda, Şırnak ilahiyatta, Batman petrolde, Hakkari
uluslararası ilişkilerde, Mardin mimaride öne çıkabilir ve akademik alanda
uluslararası otorite olabilir, niye olmasın. Üniversitelerimiz, özellikle bu
bölgedeki üniversitelerimiz çok sayıda misafir öğrenciye kucak açarak, bu imkanı
değerlendirerek zenginleşebilir ve zenginleştirilebilir dedi.
-Türkün eli oraya uzanıyor-
Geçen hafta Afrikaya gittiklerini, Gabon, Nijer, Senegalin durumunu
gördüklerini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
İnanın yükümüz çok ağır saygıdeğer hocalarım, çok ağır. Yapmamız gereken
çok şey var. Ve o hali görünce sorumluluğumuzun ne kadar büyük olduğunu öğrendik.
Hele hele 15. yüzyılda Nijere Sultan Yunusun gittiğini öğrenince... Niamey ile
orada 450 kilometre mesafede, şu anda İstanbuleva denilen yer arasında, oranın
adını İstenbuleva koymaları meğerse İstanbula olan sevdalarından kaynaklanıyor.
Niamey, orası 450 kilometre. Cumhurbaşkanın benden ilk isteği şu oldu. Bu yolu
yapar mısınız. Biz de dedik ki Yaparız. Girişimcilerimiz yanımızda, onlarla da
konuşuruz. Siz bize sadece devlet garantisi verin. Biz uygun şartlarla bunu
inşallah süratle yaparız. Ve sağ olsun hemen arkadaşlarımız çalışmaya başladılar
ve heyetler gönderiliyor. İnşallah bu adımı atacağız, 450 kilometrelik bu yolu
yapacağız.
Fakat orada bir şey daha gördük. Tabii bunu tıpçı hocalarımız bilir. Fistül
hastalığı diye bir hastalık var. Bu tabii çok yaygın. Erken evlilikten
kaynaklanan bir hastalık. Çünkü 11, 12 yaşında orada kız çocuklarını
evlendiriyorlar ve erken yaşta da tabii bunlar maalesef kapıya konuyor. Poligami
de yaygın olduğu için orada çok çok farklı bir sıkıntı var ve bizim STKlar
oralara gidip, oralardaki zor koşullarda operasyonlar yapıyorlar. Tabii eşim,
kızım, onlar da gidip bunları görünce, durumu da böyle bizlere anlattıklarında,
doktor arkadaşlarımla daha sonra konuyu görüştüğümde onlar da Maalesef buralarda
bu çok yaygın dediler ve bir sorumluluk da oradan bize geldi. Dedik ki Biz o
zaman burada üç, dört bölgede, adeta bir ihtisas hastanesi gibi, yani kadın,
doğum, çocuk hastalıkları üzerinde bir hastane yapalım ve buralara Türk Hava
Yollarımızdan bir anlaşma yapalım. Türk Hava Yollarımız bu STK mensubu
doktorlarımızı, hemşirelerimizi hafta sonlarında buraya getirsin, burada
operasyonları yaparken oradaki doktorları da yetiştirsinler ve böylece bu işte
bizim bir katkımız, emeğimiz olsun. Hatta hatta gerekirse bazı hastaları da
İstanbula alıp İstanbulda gerekli müdahaleleri yapmak suretiyle buraya bir
yardımımız olsun dedik. Niye- Sultan Yunus 15. asırda gitmiş. Biz buna insani
cepheden bakacağız. Bu bir tarihtir ve bunun adımını bizim atmamız lazım. Şimdi
onun üzerinde de ayrıca çalışıyoruz. Sağolsun sağda, solda oralarda bakıyoruz
bizim birçok STKlarımız görev yapıyorlar, okullar açmışlar. Su yok, sondaj vurup
DSİ ile beraber çalışan ve orada 230 tane kuyudan su çıkarmak suretiyle farklı
yerlerde o köyleri suya kavuşturan yine STKlarımız var. Türkün eli oraya
uzanıyor.
-Üniversiteleri bilimle daha yoğun buluşturmanın mücadelesi içindeyiz-
Kendilerinin de 10 yıldır verdikleri bu mücadelede, üniversiteleri bilimle,
sanayiyle, uluslararası ilişkilerle daha yoğun şekilde buluşturmanın mücadelesi
içinde olduklarını dile getiren Erdoğan, Üniversitelerin yapay gündemlerden ve
sorunlardan tamamen sıyrılıp asıl işlevlerini yerine getirmeleri için çok yoğun
gayret içerisindeyiz dedi.
Başbakan Erdoğan, 2013 yılında üniversitelerin ödeneklerini geçen yıla göre
yüzde 22 oranında artırdıklarını ve 3,5 milyar liraya yükselttiklerini bildirdi.
Teknolojik araştırma altyapısına yönelik projeler için de 2013 yılında 1,3
milyar lira tahsis ettiklerini belirten Erdoğan, Şu rakamlar son derece önemli.
2002 yılında Türkiyede burslu olarak ya da kendi imkanlarıyla okuyan toplam
yabancı öğrenci sayısı 16 bin adetti. Şu anda bu sayı 35 bine ulaşmış durumda.
2002 yılında Türkiyenin verdiği bursla okuyan yabancı öğrenci sayısı 1344
kişiyken, 2012 yılında biz 4 bin 18 öğrenciye burs veriyoruz diye konuştu.
Erdoğan, Gaziantep Üniversitesini 47 farklı ülkeden yaklaşık bin yabancı
öğrenciye eğitim verdiği için ayrıca kutladığını dile getirdi.
Başbakan Erdoğan, 1 Ocak itibarıyla öğrenci burs ve kredilerini
artırdıklarına işaret ederek, 2002de burs ya da kredi olarak öğrencilere ayda 45
lira ödenirken, şu anda öğrencilere burs ya da kredi olarak 280 lira, beslenme
yardımı olarak da 200 lira olmak üzere 480 lira ödeme yaptıklarını kaydetti.
Bu süreçte Gaziantep Üniversitesini, Gaziantepte üniversite öğrencilerini
güçlü şekilde desteklediklerini dile getiren Erdoğan, üniversiteye 15 fakülte, 4
enstitü, 4 yüksekokul, 9 meslek yüksekokulu ve bir teknopark kazandırdıklarını
bildirdi.
Gaziantepte yurt kapasitesini 2 binden 4 bin 500 kişiye ulaştırdıklarını
ifade eden Erdoğan, sadece son iki yıl içinde 2 bin kişilik 4 yurt açtıklarını
dile getirdi. Bu süreci aynı kararlılıkla sürdüreceklerini anlatan Erdoğan,
Yurt sorununa çok büyük önem veriyoruz. Devlet millet el ele vereceğiz, bu
sayıyı daha da artıracağız dedi.
Erdoğan, Bölgede ayrıca tarımın, sanayinin, ticaretin merkezi olan,
özellikle de kardeşiliğin merkezi olan Gaziantepin inşallah bilimde de bir
merkez olması için var gücümüzle desteğimizi devam ettireceğiz. Gaziantep de
Gaziantep Üniversitesi de bu coğrafya için, bu çalkantılı bölge için birliğin,
kardeşliğin, refah ve kalkınmanın adeta somut timsalidir. Gaziantepi rol model
alınacak bir şehir olarak hem muhafaza etmeyi hem de büyütmeyi kararlılıkla
sürdüreceğiz diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, fahri doktora unvanından dolayı rektöre ve senatoya
teşekkür etti, açılışını yaptıkları yatırımların üniversite camiasına ve
öğrencilere hayırlı olmasını diledi.
(Bitti)
Muhabir: Kadir Karakuş-Esra Altınmakas
Yayıncı: Erdem Gültekin