GAZİANTEP (A.A) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İyi
günlerimizde, yemek yiyoruz ailece. (Beşşar Esed) Büyüklerimizin yaptığı yanlışa
ben düşemeyeceğim diyordu. Çünkü babası da Hamada, Humusta 30 bin insanın
canına kıymıştı. Peki nedir bu hal- Demek ki o öyle demek istemiyordu. Herhalde o
Ben babamı da aşacağım demek istiyordu. Çünkü şu anda yaptığı o dedi.
Erdoğan, Gaziantep Üniversitesi Rektörlüğünde düzenlenen fahri doktora
unvanı takdim ve üniversite bünyesinde yapımı tamamlanan tesislerin toplu açılış
töreninde, Suriyede yaşananlar nedeniyle Gaziantepin zorlu süreçten geçtiğini
söyledi.
Bu sürecin hep birlikte bir imtihan olarak görülmesi, ve bu zorlu süreçte
sabırla sağduyuyla hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan Eğer Suriye
ile ilgili bu tahammül isteyen imtihanı başarıyla geçersek, inanın gelecek dünden
çok daha iyi olacaktır dedi.
Erdoğan, Türkiyenin bu tahammül sürecinde üzerine düşeni bugüne kadar
hakkıyla yerine getirdiğini, bundan sonra da getirmeye devam edeceğini belirtti.
Türkiyenin şu anda Suriyeden gelenler için hazırlanan kamplara devlet
olarak yaptığı harcamanın 500 milyon doların üzerinde olduğunu bildiren Erdoğan,
şöyle devam etti:
Özeli buna katmıyorum. Bizim devlet olarak yaptığımız organizasyonla
harcamamız bu rakamı buldu. Şimdi değişik kampanyalar da açılıyor.
Bunu biz niye yapıyoruz- 910 kilometre sınırımız olan, akrabalık bağları,
komşuluk bağları olan bir ülkeye yapıyoruz. Binlerce, on binlerce kilometreden
buraya gelmiyoruz. Iraka geldiler, onların hakkı oluyor, Afganistana gelenin
hakkı oluyor. Aynı şey Suriye için gelenlerin de hakkı oluyor. Değişik yerlerden
oralara gelenler de var. Onlar için de hak oluyor. 910 kilometre sınırı olan
Türkiyenin böyle bir şeyde seyirci kalması düşünülebilir mi- Bizim tarihi
sorumluluğumuz var. Akrabalık bağlarımız var. Değerler silsilesi içerisinde bizim
birbirimize karşı sorumluluklarımız var.
-Üzerimize düşen sorumluluğun gereğini yerine getirdik-
Suriyedeki olaylar başlamadan önce gerekli uyarıları yaptıklarını ve
çatışmalar başladığında sağduyu çağrısı yaparak üzerlerine düşen sorumluluğun
gereğini yerine getirdiklerini ifade eden Erdoğan, günlerce Esedi telefonla
arayarak, Başkan bu iyi bir gidiş değil, bakın diğer ülkelerde olanları kendine
örnek alma, aynı şey Libyada olduğu gibi burada da olabilir dediğini Esedin de
Bunlar terörist, Libya ile bizim durumumuz farklı karşılığını verdiğini
anlattı.
Beşşar Esede Bakın bu bakış doğru bir bakış değil. Gelin halkınızdaki
itibarınızı kaybetmeyin, bu işi süratle toparlayalım. Halkın iradesine lütfen
saygı duyun uyarısında bulunduğunu, Suriyeye temsilcilerini gönderdiğini
belirten Erdoğan, 2011 Ramazan ayında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlunu
gönderdiğini hatırlattı.
Erdoğan, Esedi tekrar aradığını bildirerek, Sayın Başkan yapma. Camilerde
insanları öldürüyorsunuz. Bunlar senin kardeşlerin, senin vatandaşın. Yarın cuma.
Bir talimat, bir emir ver, yarın tanklar, toplar camileri bombalamasın dediğini
ifade etti.
Sanat şaheseri camilerin bile bombalandığını, bunun insanı öldürmekle
mukayese edilemeyeceğini dile getiren Başbakan Erdoğan, Caminin daha iyisini
yaparsınız ama öldürülen insan yerine gelmiyor. O çok daha önemli. Şimdi 60 bin
rakamına doğru ulaşıyor ve yaralıların sayısı artık aldı başını gidiyor. İltica
600-700 bine, Lübnan, Ürdün ve biz... Er ya da geç bu kanlı süreç, bu zulüm
süreci son bulacak, Suriyeli kardeşlerimiz er ya da geç huzura, barışa, istikrara
kavuşacaktır. Şu anda Suriyede devam eden süreçle ilgili olarak artık halkın
zaferiyle sonuçlanmaktan başka hiçbir seçenek kalmamıştır. Dünyanın hiçbir
yerinde, tarihin hiçbir döneminde bu kadar kanlı eylemlere girişen, bu kadar
zalimce saldırılara girişen bir idareci ayakta kalmamıştır. Er veya geç
gitmiştir diye konuştu.
Daha önceki gün hemen şurada, yanı başımızda kardeş bir şehrin, kardeş
üniversitesinde saldırı düzenlediler. Üniversiteye sınav günü düzenlenen bu
saldırıda en az 80 kişinin hayatını kaybettiği, 160 kişinin yaralandığı ifade
ediliyor diyen Erdoğan, Humus yakınlarında yapılan bir saldırıda bir gün içinde
çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 106 kişinin katledildiğini söyledi.
-O koltukta daha fazla oturabilmesi asla mümkün değil-
Başbakan Erdoğan, Bana diyordu ki iyi günlerimizde yemek yiyoruz ailece.
(Beşşar Esed) büyüklerimizin yaptığı yanlışa ben düşmeyeceğim. Çünkü babası da
biliyorsunuz Hamada, Humusta 30 bin insanın canına kıymıştı. Peki nedir bu hal-
Demek ki o öyle demek istemiyordu. Herhalde o, Ben babamı da aşacağım demek
istiyordu. çünkü şu anda yaptığı o. Babası 30 bin insanın canına kıydı, bu ise şu
anda 60 bin insanın canına kıymakla kalmadı. O sadece Hama, Humusta yaptı, bu
Suriyenin genelinde bunu yaptı ve yapmaya da devam ediyor diye konuştu.
Suriyede Mart 2011den bugüne kadar 60 binin üzerinde masum insanın
hayatını kaybettiğine, yüz binlerce insanın mülteci olduğuna dikkati çeken
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
İnsanlara çok ağır işkenceler yapıldı ve maalesef çok sayıda kadının da
rejim güçleri tarafından tecavüze uğradığı gelen haberler arasında. Kendi halkına
bu acıları yaşatan bir insanın, böyle bir yönetimin orada, o koltukta daha fazla
oturabilmesi asla mümkün değildir.
BM Güvenlik Konseyinin desteği, bazı çevre ülkelerin desteğiyle şu ana
kadar zulümlerine devam edebilmiş olan Esed ve arkadaşları inanıyorum ki çok kısa
süre içerisinde kaçınılmaz olan sonla yüzleşecektir. O günü biz de sabırsızlıkla
bekliyoruz. İnşallah Suriye halkı zaferini ilan ettiğinde hem Suriyede hem
Türkiye-Suriye ilişkilerinde farklı bir süreç başlayacak ve bu süreç eskisinden
çok daha iyi olacaktır.
(Sürecek)
Muhabir: Kadir Karakuş - Ferdi Türkten
Yayıncı: Tolga Özgenç