Başbakan Yardımcısı Arınç:

Başbakan Yardımcısı Arınç: 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim, Türk eğitimine o kadar darbe vurdu ki gençlerimizin pedagojik eğitimi üzerinde o kadar olumsuz sonuçlar verdi ki 4+4 değil 4+14 yapsaydık yine de iyi bir iş yapmış olurdu


BURSA (A.A) - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim, Türk eğitimine o kadar darbe vurdu ki gençlerimizin pedagojik eğitimi üzerinde o kadar olumsuz sonuçlar verdi ki 4+4 değil 4+14 yapsaydık yine de iyi bir iş yapmış olurduk dedi.
     Arınç, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesinin merkez Nilüfer ilçesi Fethiye Mahallesindeki yerleşkesinde, iş adamı Faik Çelik tarafından yaptırılacak yeni fakülte binasının temel atma töreninde, ülkede ne kadar derslik, okul yapılsa da genç nüfusa yetişemediklerini belirtti.
     Fatih Projesini hayata geçirdiklerini, 1 milyondan fazla bilgisayar dağıttıklarını anlatan Arınç, öğrencileri sınıflarda otuzun altına indirmeye muvaffak olduklarını dile getirerek, yeni liseler ve orta okullar kurduklarını kaydetti.
     Türk eğitim tarihine çok önemli bir proje olarak geçecek, 4+4+4 sistemini getirdiklerini vurgulayan Arınç, şöyle konuştu:
     Şimdi artık, orta okullar yine 4 yıl, yine mecburi lise 4 yıllık eğitim olarak devam edecek. Herkes eleştirebilir. Aklına geleni söyleyebilir, bir kısmında haklılık payı olur, bir kısmı sadece demagojiden ibaret. Ama sadece şu kadarını söyleyeyim: 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim, Türk eğitimine o kadar darbe vurdu ki gençlerimizin pedagojik eğitimi üzerinde o kadar olumsuz sonuçlar verdi ki 4+4 değil 4+14 yapsaydık yine de iyi bir iş yapmış olurduk. O yüzden bu eğitim sistemini herkes şöyle objektif olarak, sadece eğitim açısından bir kez daha incelemelidir. 20den fazla seçimli dersi olan bir eğitim sisteminden bahsediyoruz. Ve burada takdir etmemiz gerekir ki son istatistikler açıklandı, sanıyorum 470 bin civarında öğrenci, beşinci sınıftan itibaren Hz. Peygamberin hayatını, Kuran-ı Kerim öğrenmeyi seçmiştir. En yüksek seçim yine bildiğim kadarıyla bu dalda olmuştur. Bundan sonra da farklı alanlarda seçimler yapılmıştır.
     Arınç, yeni ilahiyat fakültelerinin açıldığını ve daha yenilerinin açılacağını belirterek, Ben biliyorum kararnameler elimizden geçtiği için, üniversitelerimizde en çok talep ilahiyat fakültesine olan taleptir. Demek ki bu bir ihtiyaç. Bu ihtiyacı karşılamamız gerekirdi, çok şükür gideriyoruz diye konuşuyoruz.
     Bütün dünyada, özellikle İslam alemindeki, dini eğitim veren ilk, orta, lise ve üniversitelerin içinde en iyisinin Türkiyede olduğuna inandığını ve bununla iftihar edilmesi gerektiğini vurgulayan Arınç, Türkiyede İslamın, gerçek kaynaklarından, en güzel şekilde öğretildiğini bildirdi.
     Arınç, dünyada nam salmış pek çok üniversite bulunduğunu ifade ederek, Onları da takdirle karşılıyoruz. Bizim Müslümanlık anlayışımız, bizim İslam anlayışımız, gerek öğretide gerek pratikte fevkalade güzeldir. Bunu ancak dinleyerek, dünyayı gezerek görebilirsiniz ifadesini kullandı.
    
     -Gözyaşlarını tutamadı-
    
     Arınç, Bursadaki ilahiyat fakültesinin de örnek fakültelerden olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
     Bursa, böyle bir fakülteye sahip olduğu için iftihar etmelidir. Bir şeye çok dikkat ettim. Çok hoşuma gitti. Üniversiteyle ilgili bilgileri karıştırıyordum. Sayın dekanımızın hayat hikayesini okudum. Belki bilmiyorsunuz belki aklınıza gelmedi. Benim çok dikkatimi çekti. Sayın Dekanımız Yaşar Aydınlı, 7 yaşındayken hafız olmuş, hafızlığı bitirmiş. Hafızlık, muhteşem bir şey. Bunu okurken yanımdaki arkadaşım dedi ki hafızlık da artık demek ki CVlere yazılabiliyor, hafızlıkla övünülebiliyor. Hafızlığını gizleyenler vardı geçmişte. Bırakın hafızlığı, imam hatip lisesi yazmak bile bir dönemde Türkiyede çok kolay bir iş değildi maalesef. Fişlenmek adına, kırmızı çizgiler adına, insanlar o kadar üzülür mutsuz olurdu ki ben imam hatip mezunu değilim, ama 1995te parlamentoya girdiğimizde, bir dergi, işte bunlar imam hatip mezunları diye tasvir yapmış, başına da beni koymuştu.
     Düz lise mezunu olduğunu anımsatan Arınç, Ama o dergi halime, tavrıma bakmış ve bu olsa olsa imam hatiplidir diye yazmıştı. Ben kendim imam hatipte okumadım. Ama hanımla çocuğumuz olursa onu imam hatipte okutacağız diye söz verdik. Çok şükür ilk evladımız kız oldu ve önce Manisa İmam Hatip Lisesinde, sonra İzmir Konak İmam Hatip Lisesinde okuttuk. Merhum evladım da hafız oldu çok şükür dedikten sonra gözyaşlarını tutamadı.
     Hafızlık yapan Dekan Aydınlının, farklı kademelerden geçerek bu noktaya geldiğini belirten Arınç, Avrupada buna çok değer verildiğini söyledi.
    
     -Karabükle ilgili anısı-
    
     Ağabeyinin Karabükte akşam tekniker okulunda eğitim görürken, Manisaya geldiğini ifade eden Arınç, şunları kaydetti:
     Geldiğinde şöyle bir şey anlattı: Karabükte halk arasında bir deyim vardır, Karabükün yarısı emeklidir yarısı çalışandır. Şimdi kız istemeye gidecek delikanlı, ailesiyle beraber kapıyı çalıyorlar, oturuyorlar, kahve geliyor. Kahve gelmeden önce Allahın emri diye söze başlanınca kızın annesi atılıvermiş, Oğlan nerede çalışıyor-/ hattanede çalışıyor / iyi iyi / patpatı var mı, motosikleti bisikleti var mı-/ var var / gocuğu (bir tür ceket) var mı- / var var. Sonra kadın kocasına bir dirsek atıp, ver gitsin diyor. Yani Karabükte kız istemenin yolu hattanede çalışacak, patpatı olacak, bir de gocuğu olacak. Bizim de ilahiyat böyle bir şey. Tüm üniversitelerimiz, fakültelerimiz, din eğitimi konusunda atak yaptılar. Çok güzel kitaplar yazılıyor. Bütün dünyada, Orta Asya, Balkanlar, Rusya Federasyonundaki ülkelere, İslami anlamda en kıymetli referans oluyoruz. Bizim Türkiyenin Müslümanlığında karışıklık, art niyet, maksat yok. İbadetimiz de Allah rızası için, kitabımız da öyle. Komşuluğumuz da arkadaşlığımız da öyle.
     Arınç, dünyanın neresine gidilirse gidilsin Türkiyeden geliniyorsa bütün kapıların açıldığını belirterek, Diyelim ki şu ülke ismini verirsem ayıp olacak, oradan geldiyseniz, size rezerv koyuyorlar. Şuradan geldiyseniz olmaz diyorlar. Türkiye bu konuda bir referans dedi.
     İş adamı Faik Çelike de teşekkür eden Arınç, protokol üyeleriyle ilahiyat fakültesinin yeni hizmet binasının temelini attı.
     Bursa Valisi Şahabettin Harput, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, UÜ Rektörü Prof. Dr. Kamil Dilek, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yaşar Aydınlı, iş adamı Faik Çelik de birer konuşma yaptı.
     Arınç, buradaki programın ardından, Hüdavendigar Halı Sahasında düzenlenen, Teşkilatlararası Futbol Turnuvasında karşılaşan AK Parti Osmangazi ve Orhangazi ilçe teşkilatları arasındaki maçın başlama vuruşunu yaptı.
    
     Muhabir: Harun Kaymaz / Zafer Akpınar
     Yayıncı: İbrahim Uyar
<< Önceki Haber Başbakan Yardımcısı Arınç: Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER