Başbakan Yardımcısı Arınç:

Başbakan Yardımcısı Arınç: -(12 Eylül referandumu) Her şeye rağmen halkımızın yüzde 58 evet oyu vermesi ve o evetlerin içinde ben de varım diyecek herkesin elini öpmemiz gerekir -Türkiyenin demokratikleşmesinde, özgürleşmesi


ANKARA (A.A) - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 12 Eylül anayasa değişikliği referandumuyla ilgili, Her şeye rağmen halkımızın yüzde 58 evet oyu vermesi ve o evetlerin içinde ben de varım diyecek herkesin elini öpmemiz gerekir dedi.
     Arınç, Memur-Sen Konfederasyonu Kurucu Genel Başkanı Mehmet Akif İnanın vefatının 13. yılında düzenlenen anma etkinliğine katıldı.
     Arınç, bir otelde düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmada İnanın çok sevdiği bir ağabeyi olduğunu belirterek, İnanıyorum ki sadece bu salonda değil, binlerce insan ondan ders almış, feyz almış, en azında bir ağabey kardeş ilişkisi içinde yolunu, istikametini bulmuştur diye konuştu.
     Ben Akif İnan ağabeyi hayranlıkla hatırlıyorum diyen Arınç, hastanede tedavi görürken onu ziyaret ettiğini anlattı. Ankaraya Hukuk Fakültesinde okumaya geldiği zamanlarda üniversitelerin tuzaklarla dolu olduğunu dile getiren Arınç, Anadoludan gençleri adeta pusuya yatmış bekleyenler olduğunu söyledi.
     Arınç, o zaman her gencin bir ihtiyacı olduğunu belirterek, bu yollardan giderek batıl ideolojilerine elaman temin etmeye çalışanlar bulunduğunu kaydetti. Arınç, Evinizden uzaktasınız, eğer bir aile baskısı veya denetimi varsa onun dışındasınız. Gençlik heyecanı ve hevesi içindesiniz ve siz bambaşka bir dünyada gözünüzü açıyorsunuz. İşte o sıkıntılı zamanlarda, en azından 67-68lerde, 68 kuşağının ortalığı işgallerle, boykotlarla, molotoflarla, öldürmelerle, yaralamalarla süslediği bir zamanda bize sahip çıkan üç beş ağabeyimizden birisi de Akif İnandı ifadesini kullandı.
     Kendilerine arkadaşlıkla, kitapla, şiirle, konferansla, sohbetle sahip çıkıldığını vurgulayan Arınç, İnanın Necip Fazıl Kısakürekten etkilenmiş biri olduğunu ifade etti.
     İnanın en büyük hizmetlerinden birinin de arkadaşlarıyla 90lı yıllarda Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Seni kurmak olduğunu bildiren Arınç, O zamanlar bu işler cesaret isterdi, fedakarlık isterdi, feragat isterdi. 10 kişiyi bile bir araya getiremediğimiz, bırakınız yetkili sendika olmak şöyle dursun, bir yeri tutup da onu kiralayarak tabelasını muhafaza etmek bile zordu. Ama iyi insanlar, iyi niyetlerle, hasbi ve ihlaslı düşüncelerle Memur-Senin kuruluşunda hazır bulundular ve onun ilk kurucu başkanı olmak ona nasip oldu dedi.
     Arınç, Memur-Seni bugün büyük bir konfederasyon olarak gördüklerini belirtti. Arınç, İnan için, Evet çok şiirleri var, çok kitapları var, çok eserleri var, belki de bu eserlerin en büyüğü Memur-Sen Konfederasyonu diye konuştu.
     Memur-Senin güzel bir vefa örneği sergilediğini dile getiren Arınç, Akif İnanı hiçbir zaman dualarından eksik etmeyerek, anmaya, hatırlamaya devam edeceklerini, dostlarıyla ilişkilerini sürdürme gayreti içinde olacaklarını söyledi.
     Arıç, toplu görüşmeleri toplu sözleşmeye çevirme noktasındaki gayretlerinden dolayı ayrıca Memur-Seni tebrik etmek istediğini dile getirerek, Bursada yine bir Memur-Sen ziyaretinde toplu sözleşme hakkını hak eden tek bir sendika var, o da Memur-Sen demiştim. Birileri çok kızdılar, birileri benim için çok kötü şeyler söylediler, soru önergeleri verdiler. 12 Eylül referandumuna, karşıdan, bodoslamadan, asla ve kata diyerek karşı çıkanların ve referandumu kötülemek için ağızlarından hakaret üzerine hakaret yağdıranların hani nerede toplu sözleşme demeye hakları ne kadardı siz takdir edin dedi.
     12 Eylül referandumunun Türkiyenin son 100 yılda yaşadığı en önemli olaylardan birisi olduğunu belirten Arınç, şöyle konuştu:
     Her şeye rağmen halkımızın yüzde 58 evet oyu vermesi ve o evetlerin içinde ben de varım diyecek herkesin elini öpmemiz gerekir. Milletimize en hayırlı hizmeti onlar yaptılar. Türkiyenin demokratikleşmesinde, özgürleşmesinde, vesayet rejimlerinin ortadan kalkmasında, hasta yataklarından bile darbecilerden hesap sorulmasında, darbecilerin ve cuntacıların hesaba çekilmesinde bu yüzde 58in ömür boyu unutulmayacak izleri vardır. Ne mutlu o kardeşlerimize, en başta da Memur-Senin yurtsever, vatansever temsilcilerine.
     Arınç, Akif İnanın güzel bir tohum attığını ve suladığını belirterek, Memur-Senin bugün sadece sendikacılık yapmadığını, aynı zamanda Türkiyenin demokrasisine, fikri hayatına, özgürleşmesine katkıda bulunduğunu bildirdi.
     Akif İnanların kendileri için hiçbir şey beklemeden fedakarlıkta bulunduklarını ifade eden Arınç, gençlerden ülkeye hizmet etmeyi, herkesle insani açıdan iyi ilişkiler kurmayı, müspet hareket etmeyi, kavgadan, çatışmadan, öldürmeden uzak olmayı istediklerini söyledi.
     Arınç, Şimdi onu bir kez daha iyi anlıyor ve ona tekrar tekrar teşekkür ediyoruz dedi.
    
     -Memur-Sen Genel Başkanı Gündoğdu-
    
     Memer-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu da konuşmasında Akif İnanın 1992 yılında Eğitim-Bir-Seni, 1995 yılında da Memur-Seni kurarak memur sendikacılığında ilk uyanışın temelini attığını kaydetti.
     Gündoğdu, bugün ülkenin en büyük memur konfederasyonu olarak özelde ekmeğin, genelde özgürlüğün ve değerlerin sendikacılığını yaparak bugünlere geldiklerini vurguladı.
     Konuşmasında Akif İnanın yaptıklarına değinen Gündoğdu, onun Hz. Alinin İnsanlar senin ya dinde kardeşin ya da hilkatte yaratılışta eşindir sözüne uygun insan ve ümmet sorumluluğuna sahip olduğunu dile getirdi.
     Gündoğdu, yardıma ihtiyaç duyan Doğu Türkistanlıların sıkıntılarına sözcülük yaparken de Pakistanlıların yanında yer alırken de hepimiz Somaliliyiz derken de Iraka, Afganistana, Çeçenistana sahip çıkarken de hep insan merkezli bir sorumluluğu kuşandıklarını dile getirerek, Arakanlı Müslümanlar için de yaptıkları çalışmayı anlattı. Arsa bulma çalışmalarının devam ettiğini ifade eden Gündoğdu, bölgede 200 çocuğun kalabileceği Mehmet Akif İnan ve Memur-Sen Yetimhanesi yapacaklarını söyledi.
    
     -Başörtüsü kampanyası-
    
     (Bu ülkenin insanı herhangi bir ülkenin insanı kadar insanca yaşamaya, özgür yaşamaya, dilediğine inanmaya, dilediği kıyafeti giymeye, istediği şekilde örgütlenmeye layıktır) diyordu Akif İnan. Bugün, Allaha hamdolsun 10 milyon imza kampanyasıyla kamuda başörtüsüne özgürlük kampanyasını başlatmış bulunuyoruz diyen Gündoğdu, seçme ve seçilme hakkı verilen kadının ne giyeceğine karar veremediğini ifade etti.
     Gündoğdu, bir cinsiyet ayrımcılığı olduğunu belirterek, kadınlar arasında eşitsizlik olduğunu söyledi. Gündoğdu, Başörtüsü doğal hukukun garantörlüğü altındadır, Allahın emridir, birilerinin lütufuyla serbest olacak bir şey değildir. Çünkü kimsenin yasaklama yetkisi yoktur diye konuştu.
     Darbecilerin bakiyesi ne varsa kaldıralım. 82 model bir yönetmelikle, favorilerle, bıyıkların üstten alınmamasıyla, saç tarama biçimiyle, ayakkabı numarasıyla başörtünün yasaklığının aynı kategoriye geldiği tablo bu ülkeye yakışmıyor ifadesini kullanan Gündoğdu, kamuda başörtüsü özgür oluncaya, Merve Kavakçılar başörtüsüyle girinceye kadar bu mücadeleye devam edeceklerini söyledi.
     Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın telgraflarının okunduğu etkinliğe, Mehmet Akif İnanın kardeşi Ahmet İnan ile Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Halil Etyemez, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan ve çok sayıda davetli katıldı.
    
     Muhabir: Ertuğrul Subaşı
     Yayıncı: Tarkan Demir
<< Önceki Haber Başbakan Yardımcısı Arınç: Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER