KIRIKKALE (A.A) - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Bizim
derdimiz terörün bitmesi, silahların bırakılması, artık yeni şehitlerin
gelmemesi, kanın durması, gözyaşının dinmesi, o zaman bunu sağlayacak nedir-
silahların bırakılmasıdır dedi.
Kırıkkale Valisi Ali Kolatı ziyaret eden Bozdağ, burada yaptığı açıklamada,
bütün öğretmenlerin Öğretmenler Gününü tebrik ederek, Türkiyenin geleceğini
öğretmenlerin inşa ettiğini belirtti.
Öğretmenlerin pek çok ihtiyaçları olduğunu ve bunların farkında olduklarını
ifade eden Bozdağ, Hükümetlerimiz döneminde öğretmenlerin özlük hakları ile
ilgili çok önemli iyileştirmeler yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Yaptıklarımız
kafi mi- Elbette değil. Ülkemizin bütçe imkanları çerçevesinde gönül isterdi ki
daha fazlasını yapabilelim. Biz bu noktada adımlarımızı attık, bundan sonra da
imkanlar ölçüsünde adımlarımızı atmaya devam edeceğiz. Bugün Türkiyede
ortaöğretimde görev yapan öğretmenlerin yarısı yani iki öğretmenden biri son 10
yılda atanmıştır. Hükümetlerimiz, öğretmen atamalarına çok büyük önem vermekte
diye konuştu.
Bütçelerde en fazla payı eğitime verdiklerini, bundan sonra da aynı şekilde
devam edeceklerini dile getiren Bozdağ, 24 Kasımın ayrıca Muharrem ayının 10una
tekabül ettiğini anımsattı.
10 Muharremin Peygamber Efendimizin torunu Hz. Hüseyin ve aile efradının
Kerbelada şehit edildiği gün olduğunu dile getiren Bozdağ, Bu da bizim için
ayrı bir matem günüdür. Hz. Hüseyin Efendimiz, Peygamber Efendimizin Reyhanım
dediği, Peygamber Efendimizin Cennette gençlerin efendisidir dediği şehitler
serdarıdır ve ehlibeyttendir dedi.
Hz. Hüseyin ve aile efradının bütün Müslümanların ortak sevdiği insanlar
olduğunu anlatan Bozdağ, şöyle konuştu:
Müslümanlar, 5 vakit namazında Salli ve Barik dualarını okurken, bir
yandan Peygamber efendimize dua ederler öte yandan da 5 vakit namazda ehlibeyte
ayrıca dua ederler. Bizim muhabbetimiz öyle bir muhabbettir. Ama muhabbetin
etrafına kin ve nefret tohumları ekmek isteyenler, bu muhabbeti ortadan bölmek
isteyenler her zaman olmuştur. Milletimizin sağ duyusu Hz. Hüseyin ve ehlibeyt
müritlerinin sağduyusu bunlara hiçbir zaman izin ve fırsat vermemiştir. Bundan
sonra da vermeyecektir.
-Özalın naaşının incelenmesi
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, bir gazetecinin Merhum Cumhurbaşkanı Turgut
Özalın naaşının incelenmesi ile ilgili sorusu üzerine, şunları kaydetti:
Cumhurbaşkanımız merhum Özalın ölümü her zaman üzerinde gizemler olan bir
ölüm olarak anıldı. Bugüne kadar pek çok kişi bu konuda şüphelerini dile
getirdiler. Cumhurbaşkanımız bu şüphelere ilişkin pek çok konuların dile
getirilmesi nedeniyle bu konunun araştırılması talimatı verdi. Araştırma üzerine
ortaya çıkan raporun bu şüphelerin daha da kuvvetlenmesine neden olması üzerine
de Cumhuriyet Savcılığı bir yeni soruşturma başlattı. Bu soruşturma çerçevesinde
merhum Cumhurbaşkanımızın kabrinin açılmasına ve burada bir inceleme yapılmasına
karar verildi ve bu çerçevede incelemeler yapıldı ve konu Adli Tıpta. Bu konuda
bir gazete manşet yapmıştı ama o zaman da Adli Tıp Kurumu henüz kesin sonuçları
açıklamamıştı. Bugün de başka bir gazetemizde bu konu dile getiriliyor. Özalın
ölümüne neden olan hadiselerle ilgili bir takım bulgular elde edildiğini, kesin
bir dille adeta izah eden bir yaklaşım var. Ama bu da resmi bir açıklama değil.
Bu resmi açıklama, bu raporun iletildiği Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından
yapılacaktır.
Adli Tıp Kurumunun ulaştığı verileri, bilgileri ve elde ettiği sonuçları
Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettireceğini belirten Bozdağ, kesin olmayan
bir husus üzerinde değerlendirme yapmanın doğru olmayacağını vurguladı.
-Genelkurmay Başkanlığının Milli Savunma Bakanlığına bağlanması önerisi-
Bozdağ, bir gazetecinin AK Partinin Genelkurmay Başkanlığının Milli
Savunma Bakanlığına bağlanması önerisiyle ilgili sorusuna da, Anayasa Uzlaşma
Komisyonunun TBMMde çalışmalarını devam ettirdiğini hatırlattı.
Bu çalışmalar sırasında her partinin anayasaya ilişkin kendi görüşlerini
komisyona ilettiğini, son olarak yasama bölümüne ilişkin çalışmalar yapıldığını
ve yürütme bölümüne ilişkin çalışmaların devam ettiğini bildiren Bozdağ,
Genelkurmay, Başbakanlığa bağlı şu anda, bir idari yapı mevcut Anayasamıza
göre. Tabi AK Partiden komisyon üyesi arkadaşlarımızın, grubumuzun adına
hazırladıkları taslak metin içerisinde benim bildiğim kadarıyla Genelkurmayın
yeni anayasada Milli Savunma Bakanlığına bağlanması önerisi vardır. Demokrasimiz
adına da önemli ve tarihi bir adımdır. Umarımız diğer partiler de bu noktada
olumlu yaklaşım gösterirler dedi.
Valilerin seçimle iş başına gelmesi tartışmaları konusundaki soruyu da
Bozdağ, şöyle yanıtladı:
Bunların tartışılması Başbakanımız tarafından önerilen bir husustur. Çünkü
bu ne kadar doğru olur, eğri olur, faydası ne olur, zararı ne olur bunları
tartışmakta büyük faydalar vardır. Tartışmadan, müzakere etmeden reddetmek de,
kabul etmek de fevkalade yanlış olur. Biz Türkiyede her konunun tartışılmasının
doğru olduğunu düşünüyoruz. Dünyanın değişik ülkelerinde halkın seçtiği valiler
olduğu gibi, Türkiye uygulamasında olduğu gibi hükümetlerin atadığı valiler de
var. İki uygulamayı da biz görüyoruz. Dünyada dolayısıyla bu iki uygulamanın da
faydalarını zararlarını birlikte değerlendirerek, Türkiye için hangisi daha iyi
olur, hangisi daha kötüdür bunun değerlendirmelerini yapmakta fayda var.
-PKKlıların 3. ülkeye gönderilmesi
Bir gazetecinini PKKlıların 3. bir ülkeye gönderilmesi ile ilgili
düşüncelerinin sorulması üzerine de Bozdağ, 30 yıla yakındır terörle mücadele
edildiğini anımsattı.
Terörle mücadele edenlerin temel hedefinin terörün bitmesi ve terör
örgütünün etkisiz hale getirilmesi olduğunu kaydeden Başbakan Yardımcısı Bekir
Bozdağ, şöyle devam etti:
Bizim temel hedefimiz budur. Sayın Başbakanımızın da söylediği, terörün
silahları bırakması halinde gündeme gelebilecek bir konudur. Yani terör örgütü
bugün ben silahları bırakıyorum artık terör yapmaktan vazgeçtim dediği zaman
elbette bu konuda değerlendirmeler yapılabilir. Bu konuda elbet adımlar
atılabilir. Bizim derdimiz terörün bitmesi, silahların bırakılması, artık yeni
şehitlerin gelmemesi, kanın durması, göz yaşının dinmesi, o zaman bunu sağlayacak
nedir silahların bırakılmasıdır. Susturulması değil, çünkü silah susarsa bir
zaman sonra yeniden ateşlenebilir, yeniden terör başlayabilir. O yüzden susması
değil, silahların tamamen bırakılması, teslim edilmesidir. Böyle bir sonuç olduğu
taktirde elbette bu sonuca göre yeni adımlar atılabilir. Sayın Başbakanımızın
söylediği de bazı kişilerin başka ülkelere gitmesi mümkün olabilir şeklinde bu
noktada bir değerlendirmesi var. Eğer terör örgütü silahları bırakırsa, teslim
ederse, zannedersem Türk halkının yüzde 100ü neredeyse Başbakanımızın bu
dediğine, silahları bırakırlarsa siz de bu adımı atın, biz de sizi
destekliyoruz der. Tabi ideolojik siyaset yapan partiler hariç.
(Sürecek)
Muhabir: Emrah Yaşar / Yücel Velioğlu
Yayıncı: Tevfik Işık