MANİSA (A.A) - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CHP, son
yaptıkları müracaatlardan hiçbirisinde başarılı olamadı. Çünkü artık Anayasa
Mahkemesi, geçmişte 367 kararını veren Anayasa Mahkemesi değil dedi.
Partisinin Kenan Evren Sanayi Sitesindeki yeni il binasında düzenlenen
basın toplantısında konuşan Başbakan Yardımcısı Arınç, yeni bir kanunla 16
büyükşehire ilaveten 13 ilin daha büyükşehir olduğunu belirtti.
Manisanın da bu kapsama girdiğini, bazı çevrelerin sırf (AK Parti bunu
yaptı) diye küçümsemeye çalıştığını ifade eden Arınç, şöyle konuştu:
Büyükşehir olmak ve büyükşehir olarak kabul edilmek çok büyük bir başarı.
Bunu Manisada bir türlü hazmedemeyenler hala büyükşehir olduğumuzun farkına
varmak istemeyenler, bunları küçümsemek isteyenlerin olduğunu gördükçe
hayıflanıyorum. AK Parti döneminde olmasaydı ben bazı partililerin nasıl
sokaklara dökülüp büyük sevinç gösterileri yapacağını biliyorum. Biz yaptığımız
için bazıları küçümsediler. Büyükşehiri küçültmeye çalışıyorlar. Bu acizlik,
çaresizliktir. Ben Ankarada biliyorum ki birilerinin başkanlık sistemine karşı
çıkmalarının temelinde hiç bir demokratik endişe yok. Çünkü başkanlık sistemi de
yarı başkanlık sistemi de demokratik rejimlerin içinde bir unsurdur. İsterseniz
parlamentoyu öncelersiniz, isterseniz parlamentonun yanına başkanlığı da
ekleyebilirsiniz, bunun dünyada çok örnekleri var.
Ama geceleri uykuları kaçıyor, başkanlık sistemi gelecek diye. Sebebi ne-
Recep Tayyip Erdoğanın başbakanlığıyla baş edemiyoruz, bir de bu adam başkan
olursa halimiz ne olacak. Bütün endişeleri bu. Seçimi kazanamayacaklar. Yine AK
Partiden biri başkanlık sisteminde faraza başkan olacak. O zaman biz yok
olacağız. Partimizin de bir anlamı kalmayacak. Genel başkan olarak kimse başını
çevirip bize bakmayacak. Kişisel endişelerinden dolayı sisteme karşı çıkıyorlar.
Yapmayın arkadaşlar, siz de çalışın. Belki halk sizden birini seçer. Bu seçimdir.
Egemenlik milletinse seçimde de son söz milletimize aittir.
-Anayasa Mahkemesi geçmişte 367 kararını veren mahkeme değil-
Büyükşehir Kanununun CHP tarafından Anayasa Mahkemesine götürülmesiyle
ilgili bir soru üzerine Arınç, şunları söyledi:
Anamuhalefet partisi olarak Anayasa Mahkemesine gitme hakları var. Bunu
geçmişte de her kanun için kullanırlardı, şimdi de genel, nitelikli kanunlar için
bu yola gidiyorlar. Yasal haklarıdır, gidebilirler. Bize göre gitmeleri için
herhangi bir sebep yok. Ama bu CHPdir. Her şeye itiraz eder, bu konuda da
Anayasa Mahkemesine gitmesinin bizim için hiçbir mahsuru yok. Zaten bu kanun
görüşülürken MHP ve CHP çok büyük muhalefet yaptılar. Ağızlarına gelenleri
söylediler, itiraz ettiler, reddettiler, hakaret ettiler, inkar ettiler. Bunların
hepsi tutanaklarda kayıtlı. Şimdi Anayasa Mahkemesi incelemesini yapar, kararını
verir. Bizim endişemiz yok. Anayasa Mahkemesi bir veya iki konuyu iptal edecek
olursa biz Meclis olarak tekrar bu kanun üzerinde gereğini yaparız. Ama
bildiğiniz gibi son yaptıkları müracaatlardan hiçbirisinde CHP başarılı olamadı.
Çünkü artık Anayasa Mahkemesi geçmişte 367 kararını veren Anayasa Mahkemesi
değil.
12 eylül 2010 referandumundan sonra Türkiyede yeni bir Anayasa Mahkemesi
var ve bu Anayasa Mahkemesinin tüm üyeleri de gerçek hukukçular, gerçek
vatanseverler, işini çok iyi yapan insanlar. Hiçbiri politize olmamış, sadece
hukuku düşünen ve buna göre karar veren insanlar. Başını çevirip de CHP ne
diyor diye bakan insanlar değil.
Bugünün yeni Anayasa Mahkemesinden ne karar çıkacaksa biz o karara
uyacağız. Ama biz mükemmel bir kanun çıktığına inanıyoruz. Farkında olmadığımız
bir tarafında eksiklik varsa Anayasa Mahkemesi ona dikkat ederse tekrar Meclise
gelir bunun gereğini en güzel şekilde yaparız.
-Manisa OSBdeki açılışlar-
Başbakan Yardımcısı Arınç, AK Parti ziyaretinin ardından Manisa Organize
Sanayi Bölgesine geçerek Sağlık Bakanlığı Manisa OSB Sağlık Merkezi ve Manisa
OSB Teknik Hizmetler Binasının açılış törenine katıldı.
Törende yaptığı konuşmada, AK Parti iktidarı döneminde Türkiyede önemli
değişiklikler gerçekleştirdiklerine dikkati çeken Arınç, en büyük değişim ve
dönüşümü sağlık alanında yaptıklarını bildirdi.
Sağlıkta dönüşümün çeşitli engellemelere rağmen hayata geçtiğini, bu sayede
vatandaşın en fazla memnuniyet duyduğu hizmetin sağlık alanında olduğunu anlatan
Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
Önce kendi bünyemizdeki insanlar, yani sağlıkta çalışanlar, sonra SSK,
sonra tüm muhalefet partileri itiraz etti. Amacımız neydi hastaneleri
birleştirerek tek çatı altında toplamak. Herkese sosyal güvenlik imkanı vermek,
herkesin sağlık hizmetlerinden eşit ve adaletli olarak faydalanmasını temin
etmekti. Olamaz, istemeyiz, istemezük lafları ile hastanelerin
birleştirilmesine karşı çıkıldı. Yıllarca mücadele ettik, kanunlarımız kabul
edildi, iş yürümeye başladı. Anketlerde, (bu hükümet döneminde hangi hizmetten
daha çok memnunsunuz) sorusuna vatandaşımızın yanıtı 11 yıldır değişmedi. Asgari
yüzde 67, azami yüzde 74, bu hükümetin sağlık hizmetlerinden memnunluk var.
Arınç, bakanlıklarda değişimin de bir ihtiyaç olduğunu belirterek, 10 yılda
sağlık alanında çok büyük mesafeler katettiklerini vurguladı.
Ankarada bir taksi şoförünün, Başbakan ile aynı hastaneye gidebiliyor
olmasından dolayı bu hükümete oy vereceğini söylediğini, bunun sağlık alanında
yapılanları çok iyi özetlediğini söyleyen Arınç, eğitim alanında da yenilikler
yaptıklarını, buna karşı çıkanların da olduğunu belirtti.
Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
Eğitimde değişimi gerçekleştirirken, memleketin elden gideceğinden
bahsedenler oldu. Şunu kaybedeceğiz, onu kaybedeceğiz diyenler oldu. Ama biz bu
konuda da iddialıyız. Nedir iddiamız, bir defa mecburi eğitimi 12 yıla çıkardık.
Eskiden mecburi eğitim 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitimdi. Çocuğu 8 yıl aynı
sınıfta tutuyordunuz. Bunun faydalı olmadığını görük. Şimdi 12 yıllık bir mecburi
eğitim sistemi var. Umuyorum ki başarılı olacağız.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bazı illerde OSBlerin hala ticaret sanayi
odaları tarafından yönetildiğini dile getirerek, OSBlerin bölgede faaliyet
gösteren sanayiciler tarafından yönetilmesi gerektiğini, Manisada bu değişim
sırasında tartışmaların yaşandığını, Manisada ticaret ve sanayi odalarının da
ayrı olması gerektiğini sözlerine ekledi.
(Bitti)
Muhabir: Ramazan Ercan - Ali Rıza Karasu / Tolga Albay
Yayıncı: Şükran Yücel