KAYSERİ (A.A) - Kocasinan Belediye Başkanı Bekir Yıldız, TRT
1de yayınlanacak Kurşun Harfler belgesinde, Cumhurbaşkanı Abdullah Gülün
demokrasi anlayışının oluşumunu anılarla örnekleyerek anlattı.
Çocukluk, gençlik, lise, üniversite ve siyaset hayatını birlikte yaşayan 2
arkadaştan Kocasinan Belediye Başkanı Bekir Yıldız, Cumhurbaşkanı Abdullah Gülün
kişiliğini şekillendiren etkenleri anlattı.
Kayseri Gündem Gazetesinin, 19 Ocak 1998 tarihli Bitmez bu dava
manşetini de konu alan belgeselle ilgili çekimde, o dönemde kapatılan bir
partinin genel başkan yardımcısı, bugünün ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gülün en
zor zamanlarda bile göz önünde tuttuğu demokrasi ve beraberlikten yana tavrının
nasıl oluştuğunun geri planı, Başkan Yıldıza soruldu.
Köklü ve aydın bir ailenin evladı olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gülün
hayatının her döneminde eğitim ve fikir dünyasıyla iç içe yaşadığını vurgulayan
Yıldız, Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül, 20 yaşında bir delikanlıyken bile
dönemin siyasi aktörleriyle uzun uzadıya Türkiyenin geleceğini görüşebilecek
kadar birikimli, kendini yetiştirmiş, konusuna, konuşmasına hakim ve müzakereci
biriydi dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi yöneticilerinin 10 kişilik bir heyetle, Türkiyenin
meseleleri hakkında fikirlerini almak üzere Milli Türk Talebe Birliği
yöneticileri olarak kendileriyle görüşmek üzere Kayseriye geldiklerini anlatan
Yıldız, şöyle devam etti:
10 kişilik heyete biz de 10 kişi hazırlandık. Her birimiz bir misafirle
görüştük. Abdullah Bey de Deniz Baykalla uzun uzadıya Türkiyenin o günkü
durumunu ve geleceğini müzakere etti. 2 saat için planlanan görüşme, yanlış
hatırlamıyorsam ikinci gün de devam etti. 16 Ocak 1998de Anayasa Mahkemesi
tarafından kapatılan bir partinin genel başkan yardımcısı olan Sayın Abdullah
Gül, (Beğenmesek de bu karara uymalıyız. Bu bizim devletimiz, ancak mücadelemize
demokrasi ve birlik beraberlik içinde devam edeceğiz) diyecek kadar toplumu
sükunete kavuşturabilen, sakin, geniş ufuklu, gelecekten ümidini kesmeyen, uzun
soluklu düşünebilen bir yapıya sahiptir. O, hep saygılı, sevecen, nazik, nezaket
sahibi ancak bir o kadar da tuttuğunu koparacak kadar azimliydi.
(MUS-TEV)