ANTALYA (A.A) - Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim
Kurulu Başkanı Çetin Osman Budak, Batı Akdeniz bölgesinde enflasyonun, aylık ve
dört aylık bazda Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu, yıllık değerlendirmede
ise ortalamanın altında kaldığını bildirdi.
Budak, yaptığı yazılı açıklamada, 2012 nisan ayı enflasyonunun bir önceki
aya göre tüketici fiyatları endeksinde (TÜFE) yüzde 1,52, üretici fiyatları
endeksinde (ÜFE) yüzde 0,08 olarak açıklandığını kaydetti.
Yıllık enflasyonun tüketici fiyatlarında yüzde 11,14, üretici fiyatlarında
yüzde 7,65 olarak artış gösterdiğini belirten Budak, tüketici enflasyonunda
giyim, ayakkabı, doğal gaz, elektrik ve akaryakıt fiyatlarındaki artışa bağlı
olarak Ekim 2008den sonraki en yüksek yıllık enflasyon kaydedildiği ifade etti.
Budak, ana harcama gruplarında bir ay önceye göre en yüksek artışın yüzde
13,20 ile giyim ve ayakkabı grubunda görüldüğünü, öte yandan gıda ve alkolsüz
içeceklerde yüzde 0,12 ile en yüksek düşüşün gerçekleştiğini aktardı.
Yıllık bazda enflasyonun, yüzde 60lık ağırlığa sahip alkollü içecekler ve
tütün, çeşitli mal ve hizmetler, konut, giyim ve ayakkabı ile gıda ve alkolsüz
içecekler gruplarında daha yoğun gerçekleştiği ileten Budak, bir önceki yılın
aynı ayına göre TÜFEde en yüksek artışın yüzde 18,53 ile alkollü içecekler ve
tütün grubunda gerçekleştiğini kaydetti.
Budak, 2012 nisan ayında endekste kapsanan 444 maddeden, 85 maddenin
ortalama fiyatlarında değişim olmadığını, 263 maddenin ortalama fiyatlarında
artış, 96 maddenin ortalama fiyatlarında ise düşüş gerçekleştiğini ifade etti.
Üretici enflasyonunda artışın yine enerji, giyim ve metal gibi temel
girdilere bağlı olduğu, buna rağmen önceki aylarda döviz kuruna bağlı olarak
ortaya çıkan ÜFE artışının hız kestiğini ve ekonomide yavaşlamanın imalat sanayi
fiyatları üzerinde etkisini göstermeye başladığının izlendiğini belirten Budak,
Mayıs 2011de enflasyonun yükselişe geçmesi nedeniyle gösteren baz etkisinin
mayıs ayından itibaren yıllık enflasyonu sınırlayıcı bir rol oynayacağını
vurguladı.
Nisan ayının zam şampiyonunun yüzde 17,4lük artışla etek olduğunu, onu
yüzde 16,6 ile bayan pantolon ceket takımı, yüzde 15,9 ile erkek gömleği, yüzde
12,1 ile erkek takım elbisesinin izlediğini aktaran Budak, fiyatı en çok azalan
ürünün ise yüzde 33,4 ile patlıcan olduğunu kaydetti.
-Batı Akdeniz bölgesi aylık ve dört aylık enflasyonda lider-
Çetin Osman Budak, Batı Akdeniz bölgesinde TÜFE oranının aylık yüzde 1,89,
dört aylık yüzde 3,64 ve yıllık bazda yüzde 10,27 olarak gerçekleştiğini ifade
etti.
Nisan ayı enflasyonu rakamlarına göre, aylık ve dört aylık enflasyonda Batı
Akdeniz bölgesinin lider olduğunu belirten Budak, açıklamasında, Bu oranlara
göre, Antalya, Isparta ve Burdur illerini kapsayan Batı Akdeniz Bölgesinin,
aylık ve dört aylık bazda Türkiye ortalamasının üzerinde olduğu, yıllık
değerlendirmede ise ortalamanın altında kaldığı görülmüştür dedi.
Bölgede yüzde 1,89 oranındaki enflasyonun yüzde 1lik kısmının giyim
fiyatlarından, yüzde 0,3lük kısmının elektrik zammı nedeniyle konut grubundan ve
yüzde 0,2lik kısmı mevsimsel gıda fiyatı arışından kaynaklandığını ileten Budak,
giyimde aylık fiyat artışı Türkiye ortalaması yüzde 13, bölgede ise yüzde 20
olduğuna dikkati çekti.
Bölgede, giyim dışında gıda grubu fiyatlarının da Türkiye ortalamasından
yüksek artış gösterdiğine işaret eden Budak, açıklamasında, Antalyanın
geleneksel giyim enflasyonu uzun bir aradan sonra geri dönmüştür. Ayrıca gıda
grubunda da aylık enflasyon Türkiyede eksi yüzde 0,12 iken, bölgemizde yüzde
0,87 olarak kaydedilmiştir ifadelerini kullandı.
Budak, enflasyonun ileriki aylarda düşüşe geçeceğini ve bölgedeki
enflasyonun da Türkiye düzeyine yaklaşacağını ümit ettiklerini belirterek,
şunları kaydetti:
Geçici de olsa yıllık enflasyonun yüzde 11 düzeylerine çıkmış olmasında
özellikle 2011 yılındaki para ve maliye politikalarının etkisinin de sorgulanması
gereklidir. 2011 yılında politika önlemlerindeki gecikme büyüme ve fiyat
istikrarını bozmuş, bu yıl ekonomideki yavaşlamaya rağmen yükselen bir
enflasyonla karşı karşıya kalmamıza neden olmuştur. Buna rağmen dünya
ekonomisinde ana gündemin enflasyon değil, durgunluk olduğuna ve Türkiye
ekonomisinin de ciddi yavaşlama belirtileri gösterdiğine dikkat edilmeli
enflasyon nedeniyle ekonomiyi daha fazla yavaşlatacak tepkisel kararlar
alınmamalıdır. Diğer taraftan vergi temelli fiyat artışlarından kaçınılması için
kapsamlı bir vergi reformuyla kamu maliyesinin sağlam temellere oturtulması
konusunda da artık daha fazla zaman kaybedilmemelidir.
(ME-GÜÇ)