YALOVA (A.A) - Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa
Destici, Şüpheler dağıtılmadığı sürece, bu şüphelerin sorusunun cevabı net
olarak verilmediği sürece kimse bizi Muhsin Yazıcıoğlunun şehadetinin bir kaza
olduğuna inandıramaz dedi.
Destici, Yalovanın Çınarcık ilçesine bağlı Koru beldesinde bulunan Harb-İş
Sendikası Sosyal Tesisleri Konferans Salonunda düzenlenen BBP Genel İstişare
Toplantısına katıldı.
Muhsin Yazıcıoğlunun ölümündeki şüphelere değinen Destici, bu konuyu
BBPlilere ve Muhsin Yazıcıoğlunun dava arkadaşlarına, yol arkadaşlarına yakışır
bir vakurda hareket ederek bugünlere getirdiklerini söyledi.
Destici, soruşturmanın şuanda gizlilik kararıyla Malatya özel yetkili
cumhuriyet savcıları tarafından sürdürüldüğünü belirterek, Bütün detay,
teferruatına sahip değilim. Ama gördüğümüz, bildiğimiz bir şey var. Biz komplo
teorilerinin peşinde değiliz. Toplumda Muhsin Yazıcıoğlu öldürüldü algısı
oluşturan 6 tane şüphe var, bizim belirlediğimiz. Bu şüpheler dağıtılmadığı
sürece, bu şüphelerin sorusunun cevabı net olarak, bilgisi verilmediği sürece
kimse bizi Muhsin Yazıcıoğlunun şehadetinin bir kaza olduğuna inandıramaz diye
konuştu.
Türkiyenin biran önce terör sorununu çözmesi gerektiğini belirten Destici
şunları söyledi:
Terör bitmeden bu ülke hiçbir problemini çözemez ve ortadan kaldıramaz.
Dün Ankarada, başkentimizde, hem Türkiyeyi hem dünyayı sarsan bir terör
eylemiyle karşı karşıya kaldık. Öncelikle bu terör saldırısını kınıyor, orada
hayatını kaybeden güvenlik görevlisi kardeşimize Allahtan rahmet diliyorum.
Yaralı olan basın mensubu kardeşimize acil şifalar diliyorum.
-İmralı Süreci-
İmralı sürecine de değinen Destici, şunları kaydetti:
Süreç milletimize şirin gösterilmeye çalışılmaktadır. Masum gösterilmeye
çalışılmaktadır. Onun için de ismi, İmralı, Ada Süreci olarak adlandırılmıştır.
Halbuki iktidar partisi üyelerinin, hükümet sözcülerinin konuşmalarındaki
sözlerindeki satır aralarını okuduğunuzda, nasıl bir süreçle karşı karşıya
kaldığımızı, bu milletin, devletin kimlerle pazarlık masasına oturduğunu gördük.
Bir kere sürecin adı İmralı değil. Sürecin adını doğru koymak lazım. Sürecin
adı Apo ile müzakere sürecidir. PKK ile müzakere sürecidir. Onun siyasi
uzantılarıyla müzakere sürecidir ve onun Avrupa uzantısıyla müzakere sürecidir.
Süreç sadece tek yönlü, tek kişiyle yürütülen bir süreç değildir. Böyle 4 ayaklı
yürütülen süreçte dış mihrakların olmadığını birtakım dış ülkelerin bu işin
içinde bulunmadığına hiç kimse bizi inandıramaz. Bizim geçmişteki tecrübelerimiz,
şuandaki bilgilerimiz ve öngörülerimiz asla sürecin böyle tamamlanmayacağını
gösteriyor.
-Türk Silahlı Kuvvetlerini topyekun suçlamak doğru değildir-
Türk Silahlı Kuvvetlerini önemsediklerini de dile getiren Destici, şöyle
devam etti:
Biz her zaman ordumuzu, Türk Silahlı Kuvvetlerini başımızın tacı olarak
görüyoruz. Bundan sonra da görmeye devam edeceğiz. Eğer Türk Silahlı
Kuvvetlerinin içerisinde terör örgütlerine, özellikle PKKya geçmiş yıllar
içerisinde işbirliği yapmış veya eylemlerine göz yummuş veya birtakım vaatlerle,
şantajlarla casusluk yapmış, darbelerin, cuntaların içinde olmuş, milli iradenin
üzerinde kendisini görerek silahla millete tahakküm etmiş, demokrasiyi yok etmiş
kişilerin varlığı da hiçbir zaman bizim gözümüzde Türk Silahlı Kuvvetlerinin
itibarını zedelememiştir. Onları, Türk Silahlı Kuvvetleri ile orduyla eş değer
görmek, onların üzerinden hareket ederek orduyu, Türk Silahlı Kuvvetlerini
topyekun suçlamak doğru değildir.
Başkanlık sistemine de değinen, Destici Biz cumhurbaşkanını halkın
seçmesini istediğimiz gibi Türkiyenin de önümüzdeki süreçte başkanlık sistemine
geçmesini savunan bir siyasi partiyiz. Geçmişten beri çizgisi olan bir siyasi
partiyiz.dedi.
Muhabir: Erhan Erdoğan/İsmail Ersan / Haluk Yüksel
Yayıncı: Ömer Erim Baştimar