MUĞLA (A.A) - Durmuş Genç - Milasta yaklaşık 15 yıldan bu yana
süren Beçin Kalesi kazılarının bu yılki bölümünde, Menteşe Beyliğinin son dönemi
ile Osmanlı dönemi eserlerine ulaşıldı.
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı ve Beçin
Kalesi Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Kadir Pektaş, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, 2012 yılı Beçin Kalesi kazı çalışmalarının haziran ayında
başladığını, çalışmaların aralık ayına kadar sürdürüleceğini söyledi.
Yaklaşık 4 aylık çalışma süresinde 4 farklı alanda kazılar yürütüldüğünü
belirten Pektaş, 3 nolu açma olarak adlandırdığımız bölümde, geçen seneden
başladığımız yerleşimle ve içliklerle ilgili mekanlar ortaya çıkartıldı. Tek ve
iki bölümlü evler, bir avlunun çevresinde tarım ve ziraata hizmet eden alanlar,
bununla ilgili çok sayıda küçük buluntu, malzeme elde edildi dedi.
Bulunan tarihi eserlerin onarımının yapıldığını anlatan Pektaş, 2010
yılında kazısına başladığımız Menteşe Mezarlığı bölümündeki kazılar da
genişletildi. Burada kare planlı büyük bir mezar yapısı bulundu. Bunun çevresinde
yaptığımız çalışmalarda da kare planlı bir mezar daha bulundu, onun da
çalışmasını önümüzdeki yıl papacağız diye konuştu.
Pektaş, Ahmet Gazi Medresesinin bitimindeki çeşmenin restorasyon projesinin
koruma kuruluna sunulduğunu ve onay alındığını belirterek, bu yıl restorasyon
uygulaması yapılacak Ahmet Gazi Medresesi Çeşmesinden su akıtılmaya
başlanacağını kaydetti.
Çalışmalarda Menteşe Beyliğinin son dönemi ve Osmanlı devri buluntularına
rastlandığını dile getiren Pektaş, şöyle konuştu:
İnsanlar genellikle avlu çevresinde sıralanan tek ya da iki mekanda,
odalarda yaşamakta. İç mekanlarında birer ocak bulduk, orta bölümlerinde direkler
var. Kaidelerin taşıdığı direkler üstü örtülüyle sağlamlaştırılmıştı. Bunlar
mütevazi bir köy, kır hayatının sürdürüldüğü mekanlar. Mekanların bazılarının
bitişiğinde tarım ve ziraat aletlerinin yer aldığı alanlar var. Bunların içinde
el değirmenleri, tarımla ilgili aletler, az miktarda da olsa kadın takıları var.
özellikle sura bitişik bir mekanda yaptığımız kazı çalışmasında sağlam vaziyette
bir testiyle, metalden yapılmış kapağı ile birlikte bir tabak bulundu. Bunlar
sağlam ele geçen malzemeler. Bunun yanında çekiçler, küçük el aletleri, ocak
malzemeleri ele geçen diğer buluntularımız arasında. Bu yıl verimli bir çalışma
mevsimi geçirdik.
-Önümüzdeki yıl Beçin ile ilgili bilinen gerçekler değişebilir-
Bu yıl yürütülen kazılarda farklı yapı tipleriyle de karşılaştıklarını
anlatan Pektaş, şöyle devam etti:
Önümüzdeki yıllarda bunların kazıları da yapılacak. Bu kazılarda Beçin
hakkında bildiklerimizin değişebileceğini düşünüyoruz. Beçin, arkeolojik sit
alanının çok geniş olduğu bir alan. Özellikle iç kalenin bulunduğu yer Kalkolitik
Döneme kadar yerleşimlerin gitti bir bölge. Bulunduğumuz yer Menteşe döneminde
çok yoğun bir yerleşimin yaşandığı, Osmanlı döneminin başlarında da yerleşimin
olduğu ve 16. yüzyıldan itibaren yerleşimlerin azaldığı bir sit alanı, ören yeri.
Yerleşimlerin azalması bir avantaj olmuş, o günlerden günümüze ulaşmış. Çok büyük
bir şans Anadolu arkeolojisi için.
Bu yıl yapılan en önemli çalışmalardan birinin de Beçin ören yerinin çevre
düzenlemesi olduğunu vurgulayan Pektaş, turistlerin gelmesi ve aktivitelerin
başlamasıyla ören yerinin değerinin daha iyi anlaşılacağını dile getirdi.
Pektaş, Beçin bugüne kadar her şeyin olduğu, ama turizme kazandırma
anlamında ikinci planda olan bir yer oldu. Bunun önüne geçmek için bir çevre
düzenlemesi projesi hazırladık. Onay çıktığında Beçinin giriş ve çıkışları
kontrol altına alınacak. Turistlerin rahatlıkla gezebildiği, insanların zaman
geçirebileceği bir alan haline gelecek diye konuştu.
Kazıları İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Pamukkale Üniversitesi, Konya
Selçuk Üniversitesi ve Karabük Üniversitesi öğretim elemanları ve öğrencilerinden
oluşan 20 kişilik ekiple sürdürdüklerini ifade eden Pektaş, çevre düzenlemesinde
ise 40 işçinin görev yaptığını belirtti.
-Beçin Kalesi-
Milas-Ören yolunda, ilçe merkezine yaklaşık 5 kilometre uzaklıkta Mutluca
Beçin köyünde bulunan kale, Bizans döneminde yapılmış. Yapımında çevresindeki
antik yapıların taşlarından yararlanılmış. Yöreye hakim olan Menteşeoğulları
döneminde ise kale onarılarak kullanılmış. Beçin, Menteşeoğullarına aynı zamanda
başkentlik de yapmış.
Kayalık bir tepe üzerinde bulunan kaleye merdivenle çıkılmaktadır. Kesme taş
ve moloz taştan yapılan kalenin kule ve burçları oldukça sağlam bir durumda
bulunuyor. Kale girişi büyük bir kule şeklinde olup, çift surlarla korunaklı bir
görünümdedir. Kalenin güneyindeki surlar günümüze oldukça iyi bir durumda
gelebilmiştir.
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu