Beycesultan Höyüğünde kazı çalışması

Beycesultan Höyüğünde kazı çalışması -Kazı Heyeti Başkanı Doç. Dr. Abay: -Büyük Menderes Irmağı ve onun kollarını oluşturan çayların suladığı verimli Çivril Ovasında kurulmuş olan bu yerleşim, Anadolunun tarih öncesi döneml


DENİZLİ (A.A) - İbrahim Süzer - Anadolunun tarih öncesi dönemlerine ışık tutan Beycesultan Höyüğü kazı çalışmalarında, yeni bir yerleşim yerinin gün ışığına çıkarıldığı bildirildi.
     Ege Üniversitesi (EÜ) Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Beycesultan Höyüğü Kazı Heyeti Başkanı Doç. Dr. Eşref Abay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yukarı Menderes Havzasındaki Beycesultan Höyüğü kazı çalışmalarını 60 kişiyle sürdürdüklerini, 1954-1957 yıllarında İngiliz Arkeoloji Enstitüsü ekiplerinin burada yaptığı kazılarda elde edilen verilerin üzerine, yeni veriler eklediklerini belirtti.
     Abay, Kültür ve Turizm Bakanlığından büyük destek aldıklarını, Denizli Valiliği ve Çivril Belediyesinin de kazıları desteklediğini ifade etti.
     Beycesultanın önemli bir yerleşim yeri olduğunu, kazı çalışmalarında Geç Tunç Çağı dönemlerinden biraz daha eskiye gittiklerini vurgulayan Abay, şöyle konuştu:
     Bir çok tarihi veriye ulaşık. Kazı çalışmalarında 40 kültür tabakasının yaşadığı bir yerleşim yeri tespit ettik. Büyük Menderes Irmağı ve onun kollarını oluşturan çayların suladığı verimli Çivril Ovasında kurulmuş olan bu yerleşim, Anadolunun tarih öncesi dönemlerine ışık tutan önemli höyüklerden biridir.
     Beycesultan yerleşiminde, özellikle Genç Tunç Çağ döneminde çok büyük bir şehir olduğunu, doğu batı yönünde uzanan 3 metre genişliğinde caddelerle bölündüğünü ve bu caddelerin arasında çok iyi parsellenmiş 2 katlı villaların olduğunu ortaya çıkardık. Bunlar kısa sürede elde etmiş olduğumuz verilerdir. Gelecek yıllarda bu dönemle ilgili araştırmalarımızı derinleştireceğiz.
     Abay, Beycesultandaki siyasi yapıyı detaylı olarak anlamak için de çalıştıklarını dile getirerek, Beycesultanın saray yapısını ortaya çıkarmak ve daha sonra bir projeyle restore edip, burayı bir ören yerine çevirmeyi düşünüyoruz. Höyükler antik kentlerle karıştırılmamalı. Höyükler her dönemde üst üste yerleşilmiş, kerpiç mimariden oluşan yerler dedi.
     Doç. Dr. Abay, kazı çalışmalarında, 3500 yıl öncesine ait seramikler, çömlek, testi, kadeh, matara, meyvelik ve büyük depolama kapları, dokumada kullanılan bazı materyaller ile Bizans, Genç Tunç ve Orta Tunç dönemlerine ait mimari ve objeler bulduklarını sözlerine ekledi.
    
     Yayıncı: Şükran Yücel
<< Önceki Haber Beycesultan Höyüğünde kazı çalışması Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER