BİLECİK (A.A) - Hollandalı sanat tarihçisi Prof. Dr. Machiel
Kiel, Osmanlı döneminde yönetimin kiliselerin yapımında sadece mimarisine
baktığını bildirdi.
Prof. Dr. Kiel, Tarih ve Kültür Sohbetleri etkinliği kapsamında Bilecik
Şeyh Edebali Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Salonunda düzenlenen İslam
geleneğinde türbe konulu konferansta, Selçukluları ve Osmanlıları ele
alındığında Türklerin, daha liberal, özgürlükçü ve esnek yapıya sahip olan hanefi
mezhebini tercih ettiklerini belirterek, Kuzey Afrika ülkelerinin de daha ciddi
ve katı olan maliki mezhebine tabi olduklarını söyledi.
Osmanlı sultanlarının isimlerinin İsa olduğunu görülebileceğini ancak
Hristiyanlıkta hiçbir kralın adının Muhammed olarak adlandırılmadığını ve bunun
görülemeyeceğini anlatan Prof. Dr. Kiel, şöyle konuştu:
Osmanlı yönetimi kiliselerin yapımında sadece mimarisine bakıyordu.
Seyyahların tutukları kayıtlar bizim için çok önemli. Bilhassa batılı seyyahlar,
Osmanlı konusunda ön yargılı görüşlere sahipler. Yahudilerde durum tam tersidir.
15. yüzyıl kayıtlarında Osmanlı topraklarını bir cennet olarak adlandırıyorlar.
Geriye baktığımızda Ortodoks kilisesi için güzel şeyler söylemek mümkün. Çünkü
Osmanlı yönetimi döneminde sıra dışı bir rahatlık yaşamışlardır. Tarihi daha iyi
anlayabilmek için Osmanlı ve Avrupalıların tarihine bakıldığında maalesef Avrupa
tarihinde çok üzücü olaylar var. Osmanlı sultanları tarafından patriklerin ve
piskoposların atanması olayı Avrupa tarihinde görülmektedir. Osmanlı kaynaklarına
bakıldığında piskoposların ve patriklerin görevleri, sorumlulukları bizzat yazılı
olarak kayda alınmıştır.
Osmanlının bu kuralları dahilinde bir piskoposun yada patriğin kontrolü
altında olduğu yerlerin içişlerine karışmamasıdır. Burada Osmanlının kontrolü
altında olan Hristiyanlara, patrik kendi piskoposunu yada rahibini atama şansına
sahip ama bunu Osmanlı sultanının bunu ne kiliseden çıkartabiliyor nede habise
atabiliyor. Bu sadece patriğin elinde olan bir hak ve buda aslında Osmanlıyla
Hristiyanlar arasında ne kadar dengeli bir görev alışverişi olduğunu
göstermektedir.
Prof. Dr. Kiel, her kesimin kendi bulunduğu bölge halkından yıllık 20 akçe
vergi alma hakkına sahip olduğunu ve Balkanların Osmanlı döneminde uzun yıllar
huzur ve barış içerisinde yaşadığını bildirerek, huzur ortamında kazanılan
zenginliğin, mimariye ve kiliselere de yansıdığını ifade etti.
Prof. Dr. Kiel, sultanların yeni yapılmış olan kiliselerin yıkılacağı,
eskilerinin de hiçbir şekilde dokunulmadan korunacağı emirlerinin bulunduğunu
vurguladı.
Balkanlardaki yeni şehirlerin Osmanlılar tarafından kurulduğuna işaret eden
Prof. Dr. Kiel, Yeni yerleşim yerlerinde normalde yaşayan, kilise ve başka
hiçbir şey yok. Ama yerleşimlerinden 20-30 yıl sonrasına bakıldığında kiliseleri
görebiliriz. 16. yüzyılda yeni Ortodoks kilise Hristiyanlara ait Kuzey Bosnada
yapılmıştır. Bunların çoğu çok görkemli kiliselerdir. Bu dönemde Hristiyanlar ve
Müslümanlar beraber Macarlara karşı savaşmışlar ve Hristiyanların başı Osmanlı
hizmetine girmiştir dedi.
Konuşmanın ardından Bilecik Valisi Halil İbrahim Akpınar ve Bilecik Şeyh
Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Azmi Özcan, Prof. Dr. Kiele, üzerinde
üniversite ambleminin bulunduğu tabak ve kahve fincan takımı, Prof. Dr. Kielde
üniversite tarih bölümüne üç bölümden oluşan Osmanlı haritası hediye etti.
Programa, Vali Akpınarın eşi Dr. Nihal Akpınar, 2. Jandarma Eğitim Tugay
Komutanı Tuğgeneral Halis Zafer Koç, Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Yaşar, İl
Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Ertan Yıldız, Vali Yardımcısı Süleyman Deniz,
üniversite Genel Sekreteri Rüştü Mumcu, Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma
Merkezi Müdürü Yardımcı Doç. Dr. Refik Arıkan, öğretim üyeleri ve üniversite
öğrencileriyle vatandaşlar katıldı.
Muhabir: Muhsin Arslan / Deniz Açık
Yayıncı: Mürsel Çetin