KOCAELİ (A.A) - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün,
Sadece enerji maliyetlerini düşürelim, işçiliği ucuzlatalım, ucuz ham madde
bulalım... Öyle bir dünya yok. Türkiye için bunları yakalamak, bunlarda rekabet
avantajı aramak boşuna bir arayıştır dedi.
Kocaeli Sanayi Odasının (KSO) meclis toplantısında konuşan Bakan Ergün,
Ar-Ge merkezleri ve Teknoparklardaki şirketler ile proje ve teknoloji günlerine
ayrıca odaklanılması gerektiğini ifade ederek, tüm çalışmalarla yüksek katma
değerli, ileri teknolojili sektörlerin her birinde sıçrama yapacaklarını söyledi.
Ar-Ge, Teknoparklar, Silikon Vadisindeki yazılım şirketlerinin gelişmesiyle
teknoloji odaklı üretimde büyük mesafe alacaklarına inandıklarını dile getiren
Ergün, ihracatın miktarını artırmaktan çok, birim değerini artırmaya ihtiyaç
duyulduğunu bildirdi.
İhracatın 90 milyar ton ancak ihracatın kilogram değerinin 1,5 dolar
olduğunu ifade eden Ergün, Aynı üretimi Almanya 4,5 dolara satıyor, Japonyanın
ürettiği ürünlerin kilogramı 5,7 dolar... Demek ki ürünlerin kilogramını artırmak
peşinde koşmamalıyız. 90 milyar ton yerine 280 milyar ton sattığımız zaman değil,
aynı 90 milyar tonun kilogramını 4 dolara sattığımız zaman ihracatımız 360 milyar
dolar olur. Bu da Ar-Ge, innovasyon, tasarımla olur. Yoksa 90 milyar tonu, 280
milyar tona çıkaralım diye yeni fabrikalar, yeni makineler, yeni üretim bantları
kurabiliriz. Ama gene 1-1.5 dolara satıyorsak ne değeri var- Katma değere
dönmemiz icap ediyor. Hepimiz bu rakamlar üzerinde iyi düşünmeli, hesabımızı,
planlarımızı ona göre yapmalıyız şeklinde konuştu.
Bakan Ergün, artık reel sektörün ana gündem maddesinin, Ar-Ge, yenilikçilik,
markalaşma, tasarım, yüksek katma değer gibi konuların oluşturması gerektiğine
dikkati çekerek, şunları söyledi.
Sadece enerji maliyetlerini düşürelim, işçiliği ucuzlatalım, ucuz ham
madde bulalım... Öyle bir dünya yok. Türkiye için bunları yakalamak, bunlarda
rekabet avantajı aramak boşuna bir arayıştır. Bu Nasrettin Hocanın bodrumda
kaybettiği anahtarını kapının önünde araması gibi bir şeydir. Orada bulamazsınız,
çünkü anahtar orada değil, nerede kaybettiysen orada dedi.
Ergün, Türkiyenin ucuz ekmek ülkesi olmadığını, kendilerinden çok daha
ucuza insan çalıştıran yerlerin olduğunu ve bunlarla rekabet edilmesinin mümkün
olmadığını anlatarak, Türkiyenin ucuz enerji ve ucuz hammadde ülkesi olmadığını
kaydetti.
-Şimdi sakin dönemdeyiz
Kocaelinin bu alanda ülke ve sanayicilere liderlik yapacağına inandığını ve
bunu yapmasının da gerektiğini belirten Ergün, Türkiye ekonomisinin, Avrupada
yaşanan bir çok olumsuz gelişmeye rağmen başarılı bir şekilde yoluna devam
ettiğini vurguladı.
Ergün, Türkiye ekonomisinin yılın ilk çeyreğinde 3,3, ikinci çeyreğinde
2,9luk büyüme gerçekleştirdiğini ifade ederek, geçen yıl ki büyümeyle
karşılaştırıldığında bu rakamın düşük kaldığını ancak orta vadeli programda yılın
tamamı için yüzde 4lük bir büyüme hedefi ön gördüklerini dile getirdi.
Bunun Avrupa ve dünyadaki gelişmelerin ekonomiye olan etkilerini dikkate
aldıkları ve içeride de bir soğutma çalışması yapıldığı için sağlandığını
vurgulayan Ergün, Kredi kullanım miktarları biraz daraltıldı. İçerideki bir
takım soğutma çalışmaları nedeniyle yüzde 8,5luk, 9luk büyümeler yerine yüzde
4lük büyüme ön görüldü. Toplumumuz biraz duygusal olduğu, daha heyecanlı şeyleri
sevdiği için hep hızlı, büyük büyümeler isteniyor. Ama bunun sonunda neye yol
açacağı düşünülmüyor. Büyürsünüz, sürekli üretirsiniz, stok yaparsınız. Kimse o
stokları görmez. Sonra stoklar başınıza bela olur, 10 yıl üretemez hale
gelirsiniz. O heyecan, sizin gelecek 10 yılınıza mal olacaksa bu heyecanı
yaşamanın bir anlamı var mı- Şimdi sakin dönemdeyiz. Önümüzdeki yılları, süreci
daha iyi yönetebilmemiz açısından bu dönemi sakin geçirmemiz gerekiyor
ifadesini kullandı.
Ergün, büyüme rakamlarının tek başına değerlendirilmesiyle başka, dünya ile
birlikte değerlendirilmesiyle başka anlamlar çıkacağına işaret ederek, Ekonomik
İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkelerinin ikinci çeyrekte yüzde 1,6,
Almanyanın yüzde 1, Fransanın yüzde 0,3 oranında büyüme gerçekleştirdiğini,
bunlarla birlikte düşünüldüğünde ikinci çeyrekte yüzde 2,9luk büyüme rakamının
daha anlamlı olduğunu vurguladı.
Bakan Ergün, İkinci çeyrekte İtalya ekonomisinde yüzde 2.5 ve Avrupa
genelinde, Avro bölgesinde yüzde yarımlık bir daralma görüldü. Avro bölgesinin
ekonomisi küçüldü. İhracatımızın yarısı bu bölgeye. Bu bölge ekonomilerinin
toplamda küçüldüğünü dikkate alırsak, ekonomimizin yılın ilk yarısında yüzde 3,1
oranında büyümüş olmasının anlamı, değeri o zaman takdir edilecektir. Bu
mukayeseyi yaptığımızda Türkiye ekonomisinin gücü bir kez daha ortaya
çıkmaktadır diye konuştu.
-Kamu ihalelerinde yerli ürün tercihi-
Türkiyede üretilen ürünlerin önemli olduğuna da dikkati çeken Ergün, kimin
ürettiğinin önemli olmadığını belirterek şunları kaydetti:
Ali olur, Veli olur, Hans olur, George olur, önemli değil. Sermayenin
küresel olduğunu düşünüyoruz. Aliye, Veliye, Ayşeye nasıl, kardeşim başka
ülkelerde de yatırım yapın diyorsak, başka ülkelerin küresel sermayesini de
çekmek için çalışıyoruz. Ama burada üretim olsun, üretimi burada yapsın.
Türkiyede yapılan üretimi önemsiyoruz. Türkiyede yapılan üretimin tüketimini de
önemsiyoruz. Sanayi odalarının, Türkiyede üretilen ürünlerin tüketimiyle ilgili
özel takip yapması lazım. Mesela Kocaeli Büyükşehir Belediyesi bir ihale mi
yaptı- Şartnameye baktınız, ithal ürün ağırlıklı tablo görünüyor. Ama bu ürünler
Türkiyede de üretiliyor. Büyükşehir Belediyesini uyarmanız gerekiyor. Son
zamanlardaki uyarılar çok işe yaradı.
Bakan Ergün, Türkiyede üretilen ürünlerin kalitesinin, Avrupada
üretilenlerden aşağı olmadığına dikkati çekerek, Standartlar, testler, ürün
güvence sistemleri belli, kalite güvence sistemlerine sahip olmayan bir ürün
Türkiyede üretilir de Avrupaya ihraç edilebilir mi- Türkiyede üretilen
ürünlerin Avrupa kalitesinde olduğunu kabul etmek gerekiyor ki böyle zaten
dedi.
Türkiyede üretilen ürünleri kullanmanın kamunun bir numaralı görevi
olduğunu ifade eden Ergün, bir ülkenin sanayisinin gelişmesinde iç pazar ve
kamunun alım gücünün son derece önemli olduğunu dile getirdi.
Ergün, kamu ihalelerinin ucuza alalım, nereden alırsak alalım şeklinde
olduğunu belirterek, Türkiyedeki durumun şu anda farklı olduğunu kaydetti.
Bakan Ergün, daha sonra KSOnun Gölcükte yaptırdığı ilköğretim okuluna
katkı sağlayan sanayicilere teşekkür belgesi ve plaket verdi. KSO Yönetim Kurulu
Başkanı Ayhan Zeytinoğlu da Bakan Ergüne çini bir vazo hediye etti.
(Bitti)
Muhabir: Tahir Turan Eroğlu
Yayıncı: Murat Paksoy