KOCAELİ (A.A) - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün,
yerli otomobil üretimine ilişkin, otomobilin binlerce parçadan oluştuğunu ve
Türkiyede bu parçaları üreten yüzlerce işletme bulunduğunu belirterek,
Nasreddin Hocanın hikayesi gibi, un var, yağ var, şeker var, niye helva
yapmıyoruz- Türkiyede, onu da yapacak ustalar var, inşallah o ustalar bu helvayı
yapacaklardır dedi.
Kocaelide Kalibre Boru Boru Kesme Tesislerinin açılış törenine katılan
Ergün, burada yaptığı konuşmada, Türkiyenin her geçen gün geliştiğini ve
değiştiğini ifade ederek, ülkenin yoluna çok daha yüksek hedeflerle devam
ettiğini kaydetti.
Türkiyedeki değişimi gittikleri bütün şehirlerde, üniversite ve firmalarda
çok yakından görme imkanına sahip olduklarını belirten Ergün, 2023 yılında
dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedefleyen bir ülke olarak,
özellikle reel kesimin de vizyon ve hedef büyütmesinin çok önemli olduğunu
vurguladı.
Ergün, Türkiyenin hedeflerinin firmalar tarafından da paylaşılmasının çok
önemli olduğunu dile getirerek, ziyaret ettikleri tüm firma ve tesislerin kendi
sektörlerinde Avrupanın, hatta dünyanın en büyük 10 firmasından biri olmayı
hedeflediklerini söylediklerine işaret etti.
Kalibre Boru Tesislerinin de Avrupanın ilk 10 tesisi içinde yer aldığına
dikkati çeken Ergün, Bugün Kalibre Boru, üretimiyle, istihdamıyla, ihracatıyla,
çevre hassasiyetiyle, Ar-Ge çalışmalarıyla, üniversite ile kurduğu yakın
işbirliğiyle, hemen her açıdan örnek bir firma haline gelmiştir. Bu tür başarılı,
yenilikçi, rekabetçi firmalarımızın sayılarını artırdıkça, ekonomik olarak çok
daha başarılı bir ülke olacağımıza eminim diye konuştu.
Ergün, dünyada reel sektörün veya bir firmanın küresel rekabet gücü
kazanmasının belli başlı şartları olduğunu anlatarak, iç ve dış pazar şartlarına
uygun üretim yapmak, ana ve yan sanayi ilişkilerini düzgün kurmak, yenilikçilik,
uzmanlaşma, esneklik ve özellikle çevre duyarlılığı gibi niteliklerin rekabet
gücünü belirleyen temel kıstaslar olduğunu kaydetti.
Söz konusu niteliklere sosyal sorumluluk sahibi sanayici ve firmaları da
eklemek gerektiğini belirten Ergün, teorik olarak herkesin bildiği gerçekleri
hayata geçirme konusunda çok az sayıda ülke veya firmanın başarılı olabildiğini
bildirdi.
-Yerli otomobil üretimi-
Ergün, Kocaeli ve çevre illerin yaşadığı değişime paralel olarak, Kalibre
Borunun da özellikle otomotiv sektöründe uzmanlaşmaya gittiğini dile getirerek,
şunları kaydetti:
Biz, Bu ülkede artık otomotiv sektörünün Türkiyeye özgü bir marka
oluşturması gerekir derken, işte bu güçlü yan sanayimize güvenerek bunu
söylüyoruz. Bir otomobil, binlerce parçadan oluşuyor ve bunu yüzlerce firma
üretiyor, bu binlerce parçayı üreten yüzlerce işletme, bu ülkede var. Önemli olan
bunları bir marka altında birleştirecek bir değişim gerçekleştirmektir. Bu
girişimci ruh da Türkiyede var. İnşallah onu da gerçekleştirmiş olacağız. Sadece
Kalibre Boru bile, rot, şaft ve amortisör gibi 500e yakın parçayı üretmeye hazır
ise bu ülkede marka oluşturmamak için herhangi bir neden yok. Nasreddin Hocanın
hikayesi gibi, un var, yağ var, şeker var, niye helva yapmıyoruz- Türkiyede onu
da yapacak ustalar var, inşallah o ustalar bu helvayı yapacaklardır.
Rekabetçilikte öne çıkan başka önemli bir konunun da çevre hassasiyeti
olduğunu ifade eden Ergün, tüketicilerin artık kalite ve emniyet gibi özellikler
kadar, ürünün hem kendisinin hem de üretilme şeklinin çevreyi nasıl etkilediğiyle
de yakından ilgilendiklerini söyledi.
Ergün, otomotiv sektöründe görüldüğü gibi, birçok sektörde yeşil ekonomiye
geçiş anlamında ciddi hareketliliklerin yaşandığına dikkati çekerek, Türkiyedeki
firmaların da kendilerini bu yeni sürece adapte etmelerinin ekonomik hedefleri
açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.
Bugün tüm dünyada yeni ürünler ve üretim sistemleri geliştirebilen firma
veya ülkelerin rekabet yarışında öne çıktığını belirten Ergün, bu gerçeği
bildikleri için sanayicileri yenilikçilik, Ar-Ge, inovasyon ve tasarım gibi
alanlara yönlendirmeye büyük önem verdiklerini bildirdi.
Ergün, bu nedenle, geçen yıl bakanlıklarının yapısında radikal bir
değişiklik yaparak Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına dönüştürdüklerini
hatırlatarak, geçen yıl uygulamaya başladıkları sanayi stratejisinde yer alan 72
eylemden 23ünü firmaların teknolojik gelişimi için hazırladıklarını kaydetti.
Son teşvik programında ileri teknoloji gerektiren ve yüksek katma değer
oluşturan sektörlere daha fazla destek sağlayan bir sistem kurguladıklarını
anımsatan Ergün, bakanlık olarak, üzerinde en çok durduğu konuların başında
üniversite-sanayi işbirliğinin geldiğini söyledi.
Ergün, bu nedenle, teknoparkların sayısını ve niteliğini artıracak
çalışmalara, SAN-TEZ gibi destek programlarına büyük önem verdiklerinini
belirterek, Zira üniversitelerde yapılan bilimsel araştırmaları ve üretilen
bilgileri, nihai ürünlere dönüştürecek mekanizmaları kurmamız gerekiyor.
Üniversitedeki bilgiler rafta duran kuru bilgidir. Şunu özellikle ifade etmek
istiyorum, üniversiteler sanayileşmede yardımcı oyuncu değil, başrol
oyunculardır. ABD, Japonya, Almanya gibi gelişmiş ekonomileri, güçlü sanayileri
incelediğimizde, bu başarıda üniversitelerin temel bir rol oynadığını görüyoruz
diye konuştu.
Türkiyenin son 9,5 yılda kronik hale gelen birçok sorununu çözüme
kavuşturduğu gibi, dünyanın yükselen yıldızları arasındaki yerini almayı
başardığını da dile getiren Ergün, en önemli ihracat pazarı olan Avrupada ciddi
sıkıntılar yaşanmasında rağmen, Türkiyenin yüzde 8,5 gibi bir büyüme oranını
yakaladığını hatırlattı.
-Türkiye, uluslararası yatırımcılar için cazibe merkezi-
Bakan Ergün, Türkiyenin, 12 aylık ihracatını 140 milyar dolar seviyesine
çıkardığını ve özellikle uluslararası yatırımcılar için çok önemli bir cazibe
merkezi haline geldiğini ifade ederek, 2003ten bu yana yapılan doğrudan yabancı
yatırım miktarının 110 milyar doları aştığını kaydetti.
Yatırımcıların Türkiyeyi tercih ederken, siyasi ve ekonomik istikrarına,
güçlenen demokrasiye ve aktif dış politikasına baktıklarına dikkati çeker Ergün,
sözlerini şöyle tamamladı:
Türkiyenin iç ve dış pazar imkanlarını, üretim becerimizi, güçlü reel
sektörümüzü dikkate alıyorlar. Bugün küresel kriz ortamında Türkiyeyi aynı
coğrafyadaki diğer ülkelerden ayıran en önemli hususlardan birisi, reel
sektördür. İş dünyamızın bu yatırım ve üretim iştirakini çok daha verimli ve
yüksek katma değerli alanlara kanalize edebiliriz, etmeliyiz. Bugün açılışını
yaptığımız tesis gibi nitelikli yatırımların sayısını artırabilirsek, 2023
yılında 500 milyar dolar hedefimize ulaşırız. Hep birlikte el ele verirsek,
zihnimizi, emeğimizi, enerjimizi faydalı işler için kullanırsak, bu ülkeyi çok
daha yüksek seviyelere çıkarabiliriz. Çok daha güçlü bir ekonomi kurabilir, çok
daha başarılı, rekabetçi ve markalaşmış firmalar oluşturabiliriz. Türkiyenin bu
potansiyeli fazlasıyla mevcuttur, bu ülkenin bu güne kadar başardıkları,
gelecekte neler başarabileceğini de göstermektedir. İşte Kalibre Boru, ülkemizde
bu potansiyelin mevcut olduğuna çok güzel bir delil teşkil etmektedir.
Ergün daha sonra, Kalibre Boru Kesme Tesisinin açılış kurdelesini keserek
fabrikayı gezdi. Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileri
arasındaki resim yarışmasında dereceye girenlere ödüllerini veren Ergün, törenin
ardından AK Parti Kocaeli İl Başkanlığını ziyaret etti.
Muhabir: Tahir Turan Eroğlu
Yayıncı: Murat Paksoy - Kemal Kaymak