GAZİANTEP (A.A) - Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün,
askeri uçağın Suriye tarafından düşürülmesine ilişkin, Silahsız, yalnız, görevi
tanımlı ve kimliği belli bir uçak. Bu uçak vurulmaz, vurulduysa bunun arkasında
başka şeyler... Ya Türkiyeyi bir savaşın içine çekme, tahrik etme teşebbüsü veya
Türkiyeye yönelik başkaca amaçlar taşıyan bir teşebbüs olarak değerlendirilir.
Nitekim de öyle değerlendiriliyor dedi.
Bakan Ergün ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, düzenlenen
toplantıda Gaziantepli sanayici ve iş adamlarıyla bir araya gelip, sorunlarını
dinledi.
Ergün, Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Mehmet Aslanın Suriyedeki olaylar
nedeniyle ihracatçıların ve esnafın yaşadığı sorunları dile getirdiği konuşması
sonrasında yaptığı değerlendirmede, Suriye konusunun siyasi yönü ağır olan bir
konu olduğunu söyledi.
Türkiyenin, Suriye ve bütün komşularıyla problemsiz bir dönemin herkes
için faydalı olacağı tezini ortaya koyduğunu belirten Bakan Ergün, Ve herkese
gittik. Dedik ki kardeşim biz komşuyuz. Biz problem yaşamayalım. Tarihten gelen
sorunlar bizim geleceğimizin önünde engel teşkil etmesin. Tarihten gelen
sorunlara takılmayalım, aşalım bunları... Ve çok da muvaffak olduk dedi.
Bakan Ergün, sorunun Türkiyenin komşularıyla ilişkilerinden değil,
komşuların kendi içindeki problemlerden kaynaklandığını vurguladı.
Suriyede tatlı bir geçiş, reformlar ve demokrasi olmasını istediklerini
dile getiren Bakan Ergün, şöyle devam etti:
Biz de buradan destek verelim... Verdik, bunu yaptık aslında. Suriye
yönetimine Arkadaş sen bizim komşumuzsun, bak dünyadaki gelişmeleri gör.
İnsanlar Ortadoğuda da demokrasi arıyorlar, hak ve özgürlük arıyorlar. Bu
ülkeleri değiştiriyor. Biz de sen bu reformları yaparken sana destek olmaya
hazırız arkadaş. Bizim ülkemiz de çok tecrübelerden geçti. Bir komşu olarak bütün
bu destekleri vermeye hazırız. Anayasaydı, seçimlerdi, demokratikleşmeydi... Ama
şimdi onlar bu yolu tercih etmediler. Onlar başka bir yolu tercih ettiler ve
kendi vatandaşlarına, tanklarla, toplarla, uçaklarla, helikopterlerle taarruz
eden, kendi vatandaşlarını katleden ve vatandaşların ülkeden kaçmasına neden olan
bir politika izlediler. Şimdi ne yapabilirdik burada, ne yapabilirdik- İlk
yaptığımız şey Yapmayın, etmeyin, bu yaptığınız yanlıştır oldu. İlk önce bu
yapılabilirdi. Ama sonra baktık ki bu Yapmayın, etmeyinler de fayda etmiyor.
-Ne halin varsa gör denilebilir mi-
Bakan Ergün, olaylar nedeniyle Türkiyeye gelen Suriyelilere değinerek, Ne
yapacağız, komşumuz... Canı burnuna gelmiş, hayatı tehlikeye girmiş, bizim
ülkemize sığınmış. Kardeşim ne halin varsa gör denilebilir mi- Biz böyle bir
millet değiliz ki. Kiliste, Hatayda, Gaziantepte Şanlıurfada... 30 bini
geçmiş, her gün artıyor diye konuştu.
Bu tablo karşısında insanın yüzü gülmez ki, bizim yüzümüz gülebilir mi-
İnsani ilişkiler, iki ülke arasındaki ilişkiler normal seyredebilir mi- Normal
seyredemez, normal seyredemiyor da zaten diyen Bakan Ergün, yaşananların kısa
dönemli olarak ticarete yansımaları olabileceğini dile getirerek, konuşmasını
şöyle sürdürdü:
Ama arzu ediyoruz ki o ülkelerin içindeki meseleler bir an evvel bir yere
bağlansın. Bu tabii ki uluslararası bir kararla olmalı. Türkiye kendi canı
yandığı halde, işte bugün şehitlerimiz var iki pilotumuzun cenaze törenleri var.
Biliyoruz ki bizim bu uçağımız bir görev esnasında, Akdenizdeki radarlarımızı
test etme görevi esnasında vuruldu. Ve vurulduğu yer uluslararası hava suları.
Suriye hava sahasında vurulmuş olmasının da önemi yok. Ülkeler, komşu ülkeler şu
veya bu test uçuşu vesaire nedeniyle bir takım işlerde birbirlerinin hava
sahalarını ihlal edebilirler, ediyorlar da. Geçen gün Rusya bizim 10 uçakla
birden hava sahamızı ihlal etti. Karadeniz üzerinde yaptıkları bir tatbikat
sırasında yolunu şaşırdı 10 tane uçağın pilotu birden... Ve Sinopun üzerinden
geçtiler. Ne yapacaktık şimdi biz, Rus uçaklarını vurup vurup indirmemiz mi
lazımdı. Yunanistanla zaman zaman biz hava ihlali yapabiliyoruz, zaman zaman
Yunanistan bizim hava sahamızı ihlal edebiliyor. Bulgaristan ediyor, başka
komşular ediyor. Suriyede daha önce bizim hava sahamızı değişik vesilelerle
ihlal etti. Helikopteriyle, uçağıyla vesaire. Biz de zaman zaman komşularımızın
hava sahasını ihlal ediyoruz, ki kendi uçağımızı kendimiz uyarmışız Malatyadan,
Bak Suriye hava sahasına girdin bir an evvel çık diye. Ve o da hızlı bir
şekilde hava sahasından çıkıyor. Sonra tekrar ikinci uçuşunda uluslararası
sularda vuruluyor ve düşüyor.
-Türkiyeyi tahrik etme teşebbüsü
Bakan Ergün, Türkiyenin uçağının düşürülmesi karşısında tabi ki hakkını
arayacağını, bununla ilgili tedbirleri alacağını, bunu bir savaş, bireysel bir
savaş konusu haline getirmediğini ve son derece sağduyulu davrandığını dile
getirdi.
Suriyenin yaptığının komşuluğa sığmadığını da vurgulayan Bakan Ergün,
İnsanlığa sığmayan bir şeydir. İhlal olduğu zaman yapılacak şeyler bellidir,
uyarıdır. Üstelik de uçağımızın kimliği belli, bayrağı var, görevi tanımlı,
silahsız ve yalnız uçan bir uçak. Silahsız, yalnız, görevi tanımlı ve kimliği
belli bir uçak... Bu uçak vurulmaz. Bu uçak vurulduysa bunun arkasında başka
şeyler. Ya Türkiyeyi bir savaşın içine çekme teşebbüsü, Türkiyeyi tahrik etme
teşebbüsü veya Türkiyeye yönelik başkaca amaçlar taşıyan bir teşebbüs olarak
değerlendirilir. Nitekim de öyle değerlendiriliyor dedi.
Bakan Ergün, yaşanan olayların Gaziantepte, komşu illerde bazı sorunlara
yol açtığını bunun farkında olduklarını ancak bunun Türkiyeden kaynaklanan ya da
Türkiyenin doğrudan doğruya müdahalesiyle düzelecek bir şey olmadığını belirtti.
Türkiye ekonomisinin ya da şehirlerin ekonomisinin bir noktaya bağlı
olamayacağını anlatan Bakan Ergün, Gaziantep ekonomisinin de Suriyeye bağlı
olmadığını ancak Suriyenin ekonomisinin çoğu zaman Gaziantepe ihtiyacı olan bir
ekonomi olduğunu belirtti.
Gaziantepin Suriye ile yaptığı ticareti başka yerlerle de yapabileceğini
vurgulayan Ergün, şunları kaydetti:
Bu soruna rağmen herkes diyor ki, Yeni yatırım yapacağız, herkes diyor
ki Mevcut yatırımımızda eleman ihtiyacımız var. Eleman ihtiyacı niye var-
Üretim artışı var demek ki, yeni makineler alınmış. Vardiya artması lazım bu da
yeni elman demek. Nereye satılıyor bu mallar. Dünyanın başka ülkelerine
satılıyor. Çok şükür Gaziantepte böyle bir üretim gücüne ve kabiliyetine
sahibiz. Umuyoruz bölgemizdeki bu gelişmeler de uygun bir şekilde bir sonuca
ulaşmış olur.
Muhabir: Sevil Çelik
Yayıncı: İsmail Fidan