İSTANBUL (A.A) - Birlik Vakfı Kurucular Kurulu Başkanı, eski
Kültür Bakanı İsmail Kahraman, hazırladıkları anayasa teklifinde, başkanlık
sistemi esasının Türkiyeye uygun olacağı kanaatine ulaştıklarını, anayasa
teklifinin başkanlık sistemini esas aldığını söyledi.
Kahraman, yeni anayasa çalışmaları kapsamında, vakfın İstanbul Hukukçular
Kulübü Anayasa Hazırlama Heyeti tarafından hazırlanan yeni anayasa teklifi
kapsamında vakıf merkezinde yaptığı basın toplantısında, şu andaki meclisin,
kurucu meclis gibi bir anayasa yapma hüviyetine sahip olduğunu ve yeni bir
anayasa yapılmasını temenni ettiklerini belirtti.
Anayasanın uygun bir şekilde kaleme alınmadığı takdirde çağı
yakalayamayacağını, gelişmeyi önleyeceğini dile getiren Kahraman, 177 madde olan
1982 Anayasasının 113 maddesinin 17 defada değiştirildiğini ifade etti.
Kahraman, dünya anayasalarına bakıldığında kalıcı olduklarının görüleceğini,
kalıcı olan anayasaya sahip ülkelerin de gelişmiş olduğunun fark edileceğini
belirterek, Amerikanın 7, Almanyanın 41, Fransanın 75 maddelik anayasaya sahip
bulunduklarını ve bu ülkelerin anayasalarının çok eski olduğunu anlattı.
Anayasaların sürekli değişemeyeceğini, bu nedenle Türkiyenin mevcut
anayasasında büyük hataların bulunduğunu belirten Kahraman, Anayasanın bu kadar
değişime uğramasının nedeni, seçtiği sistemin yanlışlığından mıdır- Evet...
Seçtiği sistemin yanlışlındandır. Parlamenter sistemin yanlışlığının bedelini
Türkiye ödemektedir. Parlamenter sistem, Türkiyede çağ dışı kalmıştır, ömrünü
tüketmiştir dedi.
Vakıf olarak 4 aylık bir çalışma kapsamında, çeşitli ülkelerin anayasalarını
inceleyerek bir teklif hazırladıklarını dile getiren Kahraman, yarı başkanlık,
başkanlık ve monarşi gibi tüm sistemleri incelediklerini kaydetti.
Kahraman, Başkanlık sistemi esasının Türkiyeye uygun olacağı kanaatine
ulaştık. Anayasa teklifimiz başkanlık sistemini esas almaktadır. Dışarıdaki
anayasalarla Türkiyedeki realiteleri bir araya getirerek dengeli bir anayasa
yaptık. Anayasamızın temeli kuvvetler ayrığı sistemine dayalıdır. Bugünkü
sistemde yürütme ve yasama iç içedir. Yasama içinden bir hükümet meydana
getirmektedir. Yürütmedeki üyeler, iktidar partisinin mensubu olarak da taraf
olmakta ve denetlenememektedir. Başkanlık sisteminde, Amerikadaki sistemi
almadık. Türkiyeye uygun şartlarla benzettik. Güçlü meclis, yönetim ve yargı. Bu
üçlü sacayağı Türkiyeyi ötelere götürür, Türkiyeyi güçlü bir ülke yapar diye
konuştu.
Kahraman, hazırladıkları teklifte, Türkiye milletvekilliği sistemini
getirdiklerini ve bu şekilde temsilde adalet sisteminin sağlanacağını anlatarak,
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve TBMM Başkanı Cemil Çiçeke sundukları anayasa
teklifinin 85 maddeden oluştuğunu anlattı.
-Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı-
İnsan hak ve özgürlüklerinin çağa uygun normlara uygun ele alındığı
teklifte, vatandaşlık kavramında da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını
getirdiklerini belirten Kahraman, teklifte Türk Silahlı Kuvvetlerini, dış
güvenlikle ilgili, iç güvenliğe karışmayan ve Milli Savunma Bakanlığına bağlı
olan bir güç olarak tanımlandığını söyledi.
Kahraman, Diyanet İşleri Başkanlığının, özerk bir kurum olarak başkanını
kendisinin seçmesi gerektiğini, başkan seçiminin ise ilahiyat fakültelerinden
birer temsilci, il ve ilçe müftülerine ve 15 yılı aşmış olan kişilerin başkanı
seçme yetkisine sahip olacağını kaydetti.
Laiklik kavramının, dünyada sadece Fransa, Türkiye ve Küba anayasalarında
bulunduğunu, ancak Türkiye anayasasında tarifinin bulunmadığına dikkati çeken
Kahraman, Fransadaki laiklik kavramında eğitim, din, felsefe ve politika
konularında devletin görüş dayatamayacağını, taraf olamayacağını ve yalnızca
görüşleri öğrenme yolunu açtığını söyledi.
Kahraman Ancak Türkiyede laiklik bir yasakçılık ve dini öteleme gibi
anlaşılıyor. Ne 1961, ne 1982 anayasalarında laiklik kavramının tanımı yoktur.
Onun için yanlıştı. Bilerek koymadık. Yalnızca üç anayasada laiklik vardır, yeni
anayasada laiklik olmamalıdır ve yanlış anlaşılmalara meydan vermemelidir.
Dünyada değişmez maddeli bir anayasa yoktur. Değişmez madde konamaz. Çünkü toplum
değişiyor. İlk üç maddesi değiştirilemez gibi maddeler anayasaya konamaz.
Konulursa işte ha bire değişikliklere gidersiniz, toplumu huzursuz ederseniz
dedi.
-Dünya anayasalarında Allah lafzı ve kelimesi vardır-
Hazırladıkları teklifin girişinin Bizler, adalet, hürriyet, hukukun
üstünlüğü, eşitlik, insan hakları, demokrasi, manevi ve milli değerlere bağlı
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak, Yüce Allahın devletimizi sonsuza kadar
koruması dileğiyle bu anayasayı kabul ediyoruz şeklinde başladığını vurgulayan
Kahraman şunları söyledi:
Basında şöyle bir yansıma oldu, Yaradandan, Allahtan, Tanrıdan
bahsediyorlar. Dünyada böyledir. Dünya anayasalarında Allah lafzı ve kelimesi
vardır. Peki nerelerde vardı. Almanya, İsviçre, İrlanda, Norveç, Danimarka,
Avusturya, Fransa, Amerika... Amerikada Başkan Obama, rahibin önünde yemin
etmiştir. Türkiye neden böyle pozitivizmi benimseyip de dini öteliyor. Uzun
başlangıcı olmayan, dini ötelemeyen ve itelemeyen, insan haklarına saygılı, hakkı
özne kabul eden bir başkanlık sisteminin olduğu yeni bir anayasaya kavuşmamız
duamızı ve dileğimizi dile getiriyorum.
Kahraman, bir gazetecinin MHP, başkanlık sisteminin Güneydoğudaki
sorunlar nedeniyle Türkiyeye uygun olmayacağını düşünüyor. Siz katılıyor
musunuz- şeklindeki sorusuna, Başkanlık sistemi, Güneydoğu meselemizin, Kürt
meselesinin çözümünde çok büyük faydası olacaktır. Önü açacaktır. Bütünleşmeyi
sağlayacaktır dedi.
(STN-MRT-KAF)