BOLU (A.A) - Bolu İl Halk Sağlığı Müdürlüğü, fazla tuz
tüketiminin kan basıncını artırarak, hipertansiyon, kalp hastalıkları ve felç
riskini yükselttiğini belirtti.
Müdürlükten yapılan yazılı açıklamada, yemeklerin vazgeçilmesi olan tuzun
vücutta birçok önemli işleve sahip olduğu, içeriğinde bulunan sodyumun sıvı ve
kan basıncı dengesinin düzenlenmesi, kas ve sinir sisteminin çalışması için
gerekli olduğu ifade edildi.
Yetişkin bir insanın vücudunda 90-130 gram sodyum bulunduğuna işaret edilen
açıklamada, şunlar kaydedildi:
Vücuttaki sodyumun yarısı kemik yapısındadır. Bir yetişkinin sağlıklı
biçimde hayatını sürdürebilmesi için günde 1,5 gram sodyuma ihtiyacı vardır.
İnsanlar genetik olarak günde 0,25 gramdan daha az tuz tüketmeye
programlanmıştır. Bu nedenle fazla tuz tüketimine bağlı olarak kardiyovasküler
(kalp-damar) ve renal (böbrek) hastalıkların oluşum riski artmaktadır. Çocuklarda
yüksek sodyum tüketimi dilde bulunan tuz reseptörlerini baskılayarak ileri
yaşlarda tuz içeriği yüksek besin seçiminin artmasına neden olmaktadır. Ayrıca
ileri yaşlardaki hipertansiyon yatkınlığını da artırmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütüne göre günlük tüketilmesi gereken tuz miktarı 5
gramdır. Türkiyede yapılan çalışmalarda ise günlük tuz tüketiminin 18 gram
olduğu belirlenmiştir.
-Tuz, astım ataklarını artırıyor-
Fazla tuz tüketilmesinin kalsiyumun atılmasını artırarak kemik erimesini
yükselttiği, böbrek taşı oluşumu ve böbrek rahatsızlıklarını tetiklediği
vurgulanan açıklamada, çalışmalarda astım ataklarının da sıklaşmasına neden
olduğunun görüldüğü bildirildi.
Salamura turşu, soda, kabartma tozları, gazlı içecekler ve işlenmiş hazır
gıdaların tuz kaynakları olduğu belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
Fazla tuz tüketimi kan basıncını artırarak, hipertansiyon, kalp
hastalıkları ve felç riskini yükseltiyor. Hazır gıdalar, çikolata veya bisküvi
gibi tatlı bile olsalar koruyucu katkı maddeleri yüksek miktarda tuz
içermektedir. Tuz kısıtlamasından bahsedilirken hazır gıdaların azaltılması
gerektiği de unutulmamalıdır. İnsan sağlığı açısından çok önemli olan iyodun
eksikliği maalesef ülkemizde çok sık görülüyor. Bu eksikliğin giderilmesi için
kullanılan tuzlara iyot ekleniyor. Tuza eklenen iyodun vücutta kullanımının
yeterli olabilmesi için iyotlu tuzun mutlaka ağzı kapalı ve koyu renk kapta, ısı
ve ışıktan uzakta saklanması gerekiyor.
İyot eksikliğinde en sık görülen rahatsızlık hipotroid. Hipotroidin en
belirgin sonucu fazla kilo olsa da özellikle genç bayanlarda kısırlığa kadar
birçok soruna neden olabiliyor. İyot yetersizliği, derecesine göre bilimsel
gelişim ve fonksiyon bozukluğu (zeka gerilikleri), konjenital anomaliler
(doğumsal şekil bozuklukları), kretinism (cücelik ve zeka geriliği), endemik
guatr da ortaya çıkabilecek hastalıklar arasında.
Muhabir: Emin Gürbüz
Yayıncı: Kemal Kaymak