BURSA (A.A) - Bosch Türkiye Temsilcisi Steven Young, Benzinli
mutlak ve mutlak daha talep görecek hale gelecek. Dizel de ekonomik hale gelecek.
Dizeldeki konfora sahip olmak için benzinli araç kullanılabilecek. Benzinli, eski
yıldızını parlatacak. Yüzde 30 tasarruf sağlanacak. Aynı şekilde dizelde de
tasarruf sağlayacak. Motorlar küçülecek dedi.
Young, Boschun 2011 yılı finansal verilerini ve faaliyet gösterdiği iş
kollarında geleceğe yönelik trendleri, Bursa Hilton Otelde gazetecilerle
paylaştı.
2011in kendileri başarılı geçtiğini, bir önceki yıla göre cirolarını yüzde
9 artırdıklarını ve 50 milyar dolarlık ciroya ulaştıklarını kaydeden Young,
sloganlarının Yaşam İçin Teknoloji olduğunu hatırlattı.
Steven Young, cirolarının her sene yüzde 8ini Ar-Ge için ayırdıklarına
dikkati çekerek, Bu yüzde 8lik bütçe, bize iş günü başına 16 patent başvurusu
sağlıyor. Bu strateji bize dünyada teknoloji ve hizmet alanında öncülük ve
yeniliklere yol açma imkanı sağlıyor. Bunu tüm iş kollarımızda yapıyoruz diye
konuştu.
Şirketin üç temel iş alanı bulunduğunu belirten Young, şöyle devam etti:
En eskisi otomotiv teknolojisidir. İkincisi ise dayanıklı tüketim
malzemeleri ve bina güvenlik sistemleridir. Üçüncüsü de endüstriyel sanayi
teknolojileridir. Otomotiv teknolojisi, Boschun yüzde 60lık bir kısmını
oluşturuyor. Buji denilen olayda otomotiv teknolojisinde devrim sağladık. Bu
ateşleme teknolojisi ile içten yanmalı motor hakkında Bosch, bunun öncüsü oldu.
Dünya otomotiv teknolojisinin en büyük tedarikçisiyiz ve çalışmadığımız marka
yok. Geçen sene tüm dünyada 80 milyon araç üretildi. 2020 yılında ise 115 milyon
üretilmesi tahmin ediliyor. Bu araçların yüzde 90ı içten yanmalılarla
üretilecek. Geri kalan ise hibrit ve elektrikli motorlar olacak.
-Sıfır kazaya giden yolda çok büyük projeler-
İçten yanmalı dizel ve benzinli motorlarda yüzde 30 tasarruf sağlayacak yeni
teknolojiler oluşturduklarını bildiren Young, şunları kaydetti:
Aynı zamanda emisyon da sağlayacak. Diğer yandan elektromobilite geçişi
hızlandırmak için çalışıyoruz. Sıfır kazaya giden yolda çok büyük projelerimiz de
var. Bunlar devreye girdiği zaman bugün 5,5 litre yakan dizel aracın tüketimi,
3,5 litreye inecek. İçten yanmalı motorlar gittikçe küçülecek, 4 silindirli
araçlar 3 silindire inecek. Daha az tüketecek ve çevreye de daha az zarar
verecek. Elektromobilite konusunda 2010dan itibaren Bosch çalışmalarını ana
üreticilerine sunmakta. Her sene gittikçe yol alıyoruz. Bosch, 13 farklı markayla
yılda 400 milyon avro elektromobiliteyi hızlandırmak için çalışıyor. Her sene bu
kadar yatırım bütçesi ayırıyoruz.
-Araçlarda yeni güvenlik sistemi-
Steven Young, güvenlik sistemlerini olmazsa olmaz olarak gördüklerini
vurgulayarak, şu bilgileri verdi:
ABS, hava yastıkları olarak bunları ayırabiliriz. İyi fren sistemi bir
aracın güvenli olması için yeterli değil. İyi fren sistemi vazgeçilmezdir. Bir
saniye bile önemli. Aracın üzerindeki algılayıcılar, öndeki araçla mesafeyi hep
görebilecek sistemler yaygınlaşıyor. Şoför görmezse kendisi müdahale ediyor.
Ancak biz bunu radar ve sensör teknolojiyle birleştirirsek daha da güvenli hale
getiriyoruz. Şoförü destekleyici bir sistem. Tamamen durdurma söz konusu değil.
300 metreye kadar mesafeyi algılayabiliyor. Sistemi devre içinde tuttuğumuz
durumunda öndeki araçtaki mesafeyi sağlıyor. Acil durumda durabilecek mesafeyi
hesaplıyor. Sürekli sizin anlık hızınızı güncelliyor. Dolayısıyla otomatik olarak
tam durduracak gibi mesafeyi kolluyor. Bizim sensörler diye bir dünyamız var.
Bu sensörler sayesinde araçlarda güvenlik sistemlerini devrede tutuyoruz. Şehir
dışında, orman yollarında canlıları görmek zordur. Bu sensör sayesinde araç
içinde sürücüyü uyandırabiliyor. Canlının yerini size söylüyor. Isı nereden
geliyorsa ona göre belirliyor. Sürücüde gördüğünüz gibi yorgunluk durumu var.
Araç düz gitmiyor artık ve kendiliğinden sağ sol yapıyor. Araç bunu
algılayabiliyor. Sürücüyü uyandırmak için alarm sinyali veriyor. Ya da
direksiyonda titreme sağlıyor.
Güvenliğin yanı sıra konfor alanında da önemli çalışmalar yaptıklarına
değinen Young, şöyle dedi:
2015ten itibaren park pilot sistemini hayata geçiriyoruz. İnternet
üzerinden akıllı telefon ya da akıllı iletişim cihazlarıyla aracı otomatik olarak
park ettireceğiz. Siz cep telefonda bir tuşa basınca araç kendisini park edecek,
motoru kapatacak, kapıları kilitleyecek. Aracın önünden ve arkasından
sensörlerden dalgalar çıkıyor. Şu anki yarı otomotik, 2015te tam otomatik olacak
bu sistem. Siz makul bir yeri seçiyorsunuz. Araç bunu teyit ediyor size, Ben
buraya park edebilirim diyor ve o komutu verdikten sonra hem direksiyonu
çevirmek hem gaz, fren ayarlamak hem de vites değiştirmek... Araç bunların
hepsini otomatik olarak kendisi yapabilecek bir noktaya gelecek. Şu anda muhtelif
araçlarda var. Direksiyon yardımı yapıyor şu anda. Ancak vites ve gaz frenini siz
yapıyorsunuz. Bu teknolojiyi üreteceğiz.
-Sürücü destek sistemleri için 600 mühendis çalışıyor-
Young, sıfır kaza hedefine her geçen gün biraz daha yaklaştıklarını
belirterek, 20 yıl içinde teknolojik gelişmelerin otonom sürüşü olanaklı hale
getireceğini, bunun anahtarının sürücü destek sistemlerinin genişletilmesinde
yattığını bildirdi.
Boschta halihazırda bu tür sistemlerle ilgili 600 mühendis çalıştığını
kaydeden Young, Otonom sürüş, ilk önce park etme ve dur-kalk trafik gibi
münferit durumlarda kurulacak olup, gelecek nesil araçlar yüksek hızlarda
işleyebilen sistemler de içerecektir dedi.
-Benzinli daha tasarruflu olacak-
Young, yakıt tüketimini yüzde 30a indiren teknoloji üretimini Bursada
gerçekleştirerek, tüm Avrupaya ihraç ettiklerini söyledi. Bursada kapasite
artırımı yapmayı düşündüklerini bildiren Young, Bosch Bursa Otomotiv Grubu,
benzinli enjektör sistemleri cirosunu 300 milyon avroya taşımak istiyoruz.
Benzinli sistemlerde çalışan sayımızı geçen sene bin kişiye çıkarttık. Türkiye
benzinli sistemler yatırımı konusunda 2013e kadar 200 milyon avrodan fazla
kalıcı yatırım yapmış olacağız diye konuştu.
Bosch olarak Türkiyenin 2023 hedeflerine birlikte gitmek istediklerini
anlatan Young, şunları kaydetti:
Yurt dışından Türk sanayicisine sağladığımız teknolojilerle, Ar-Ge ve
üretim faaliyetleriyle ülkemizin 2023 hedefine varmasında öncü rol oynamakta.
Türkiyede yaşamı daha temiz, konforlu, ekonomik hale getirmek için çalışıyoruz.
Bu konudaki çalışmalarımızın ardından benzin, yeni enjeksiyon sistemi sayesinde
ekonomik olacak ve çevreye daha duyarlı olacak. Kullanış konforu da artacak. Yani
benzinli mutlak ve mutlak daha talep görecek hale gelecek. Dizel de ekonomik hale
gelecek. Dizeldeki konfora sahip olmak için benzinli araç kullanabilecek.
Benzinli, eski yıldızını parlatacak. Yüzde 30 tasarruf sağlanacak. Aynı şekilde
dizelde de tasarruf sağlayacak. Motorlar küçülecek.
Avrupadaki gelişmelerden kendilerini muaf tutamayacaklarını ifade eden
Young, şöyle devam etti:
Ticaret ortaklarımıza bakarsanız, Avrupa hala ticarette iş ortağımız. Biz
ne kadar çabuk ülke olarak, sanayici olarak, bu alanda yumurtaları tek sepete
koymayıp da diğer kıtalarla iş birliği yaparsak, bu kıtadaki değişikliklerden
daha az etkileniriz. Türkiye, sanayide özellikle daha yüksek nitelikli ürün
üretiyor olması lazım. Ucuz üretelim, ucuz satalım mantığından uzaklaşmalıyız.
Makul maliyetlerle iyiyi üretmemiz gerekiyor. Bunu gelişmiş pazarlara satıyor
olabilmemiz lazım. Yüzde 3 Ar-Ge bütçesini belki oluşturamayabiliriz. Yüzde 2
oluşturabiliriz. Bu da güzel bir gelişme. Daha yüksek teknolojili ürünler
tasarlamamız gerek. Bunların yapılabilmesi, Avrupadaki inişlerden çok daha az
etkilenmemizi sağlıyor.
-İniş-çıkışlara hazırız-
Young, bir gazetecinin Piyasadaki daralma sizi etkileyecek mi- sorusunu
ise Türkiyede üretim yapma şartlarını artık benimsedik. İnişler için de ani
çıkışlar için de hazırız. Bu, 2009-2010 geçişinde oldu. 2011de de oldu. Bu,
firmalar için oldukça zor yönetilebilecek bir süreç. Daralmak ve küçülmek daha
kolay. Çıkışa ayak uydurmak daha zor. Bunu başardık. Bütün tesislerimizde iniş ve
çıkış değişikliklerine hazırız şeklinde yanıtladı.
Bir gazetecinin yerli otomobil konusunda çalışmalarının olup olmadığını
sorması üzerine ise Young, şu görüşleri dile getirdi:
Türkiyenin Detroiti Bursa. Biz de yıllardır burada enjektör üretiyoruz.
Bosch nasıl katkıda bulunabilir Türk otomotiv sanayisine- Biz Türk otomotiv
sanayisine oldukça yaygın çalışıyoruz. Al-sat değil, uygulama mühendisliği de
yapıyoruz. Diğer taraftan Türk otomobil sanayisine bakarsanız, ağır vasıtalı
araçlar Türkiyede üretiliyor. Yüzde 40 yerlileştirme oranı var. Üretim imkanları
mevcuttur Türkiyede. Bosch olarak da mevcut imkanlarımızla, Ar-Ge
merkezlerimizle birlikte Türkiyenin ihtiyacını karşılamak için münhasır
enjeksiyon sistemi tasarlayıp üretebiliriz. Hem benzinlide hem dizelde bunu
yapabiliriz. Türk otomotiv sektörünün ihtiyacını karşılayabilecek sistemimiz
var.
Muhabir: Halil İbrahim Başer/Haluk Yüksel
Yayıncı: Kamuran Akkuş