AFYONKARAHİSAR (A.A) - Ali Kemal Akan - Afyonkarahisarda, ek
masraf yapmadan baklagiller üretiminin artırılması amacıyla endemik baklagil
çeşidi olan acıpiyam bitkisinin gen haritası çıkarılıyor. Çalışmalar
tamamlandığında aynı masrafla birim alandan daha çok baklagil ürünü elde
edilebilecek.
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü
Öğretim Üyesi Doç. Dr. Süleyman Cenkci, AA muhabirine, Bilimsel ve Teknolojik
Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında hazırladıkları Gen
Klonlanması ve Karakterizasyonu projesinin, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik
Araştırma Kurumuna (TÜBİTAK) gönderildiğini ve 356 bin lira desteklenmesine
karar verildiğini söyledi.
Türkiyede sadece Eber Gölü ile Akşehir Gölünün güney bölümlerinde bulunan
ve endemik bir özelliğe sahip olan acıpiyamın, 20 bin çeşidi bulunan baklagiller
içinde ayrı bir özelliğe sahip olduğunu tespit ettiklerini belirten Doç. Dr.
Cenkci, bu bitki üzerinde 2005 yılından bu yana çalıştıklarını bildirdi.
Doç. Dr. Cenkci, bitkinin laboratuvar ortamında çoğaltılması ve
kullanılabilmesi için çalışma yaptıklarını anlatarak, Acıpiyam, baklagiller
içinde çok farklı bir özelliğe sahip. Baklagillerin en önemli özelliği
çiçeklerden tek meyve dökmesi. Acıpiyamın özelliği ise yaklaşık 20 bin baklagil
içinde tek çiçekten 4 meyve dökebilmesi dedi.
Projeyle 4 meyveyi oluşturan genetik yapıyı ortaya çıkarmayı
hedeflediklerini dile getiren Doç. Dr. Cenkci, elde edecekleri bilgilerin
ekonomik kazanç sağlayacağına dikkati çekti.
Doç. Dr. Cenkci, acıpiyamın genleri ortaya çıkarıldığında fasulye, nohut,
bezelye, soya fasulyesi gibi endüstriyel baklagil üretiminin artabileceğine
işaret ederek, Bunlar bizim bitkisel proteinlerimiz. Potansiyel olarak, ürün
artışına yönelik bir çalışma olabilir. Tek çiçekten 4 meyve dökme özelliği diğer
ekonomik bitkilere aktarıldığı zaman birim alandan alınan ürünlerde artışlar
sağlanacak. Aynı masrafı yaparak daha fazla ürün alınabilecek diye konuştu.
-Zararlı bir ot olduğunu düşünerek yok etmeye çalışıyorlar-
Acıpiyamın mart ayı sonlarına doğru sarı çiçek açtığını ve yabani bir bitki
olduğunu söyleyen Doç. Dr. Cenkci, göl suyunun çekilmesiyle arazilerini
genişletmek isteyen çiftçilerin, bitkinin değerini bilmedikleri için bunları
yakmak, araziyi sürmek, kökünden sökmek gibi uygulamalarla yok ettiğini savundu.
Bitkinin, Eber Gölü kenarında korunmuş bir yayılma alanı bulunduğunu anlatan
Doç. Dr. Cenkci, bitkinin korunmasına yönelik çalışmalar da yaptıklarını
belirtti.
Doç. Dr. Cenkci, bitkiyi doğal ortamında çoğaltıp korumaya çabaladıklarını
bildirerek, şunları kaydetti:
Şu anda meyve ağaçları içinde insanlar bu bitkiyi sevmedikleri için
yakıyor, kesiyor, yok etmek için ellerinden geleni yapıyor. Bu, Türkiyenin
önemli gen kaynaklarından biri ama yöre halkı da kendileri için zararlı bir ot
olduğunu düşünerek yok etmeye çalışıyorlar. Çiçeğin bazı problemleri var. Bitki,
böcekler tarafından yeniyor, sağlıklı olarak tohum üretemiyor. Gıda, Tarım ve
Hayvancılık İl Müdürlüğü tarafından bitkinin bir bölümü çitle korunuyor, pek çoğu
ise tahrip oluyor.
Yayıncı: Mürsel Çetin