ESKİŞEHİR (A.A) - Oktay Özden - Genel merkezi Eskişehirde
bulunan Tüketiciyi Destekleme Derneğinin (TÜKDES) Araştırma Komisyonu Başkanı
Prof. Dr. Mehmet Rıfat Bozkurt, bir köyde bulduğu taşların üzerindeki işaretlerin
sırrını çözmek için yaklaşık 7 yıldır uğraş verdiğini bildirdi.
Prof. Dr. Bozkurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2006 yılı mayıs ayında
merkez Tepebaşı ilçesine bağlı Yörükakçayır köyü kırsalında bulduğu çakılların
karakteristiğini, şekillerinin tabii ve uzun eksenleri doğrultusunda iki ucu ile
iki yüzündeki işlemelerin oluşturduğunu söyledi.
Gelişmiş işlemelerde ise tarak dişleri şekilli oymaların hakim olduğunu
savunan Prof. Dr. Bozkurt, işaretlerin bir dönem insanlar tarafından işlendiğinin
belirgin olduğunu öne sürdü.
Taşların fotoğraflarını birçok üniversitede arkeoloji alanında görev yapan
bilim adamları ile yurt içi ve yurt dışındaki arkeoloji dergilerine gönderdiğini
anlatan Prof. Dr. Bozkurt, şöyle konuştu:
Bir tanımlama yapamadıkları için bugüne kadar herhangi bir geri dönüş
olmadı. Kültür varlığı olduğunu düşündüğümüz çakıllardan İstanbul Üniversitesi
Arkeoloji Bölümünde bu konuda duayen olarak gördüğümüz Prof. Dr. Mehmet
Özdoğana örnek verdik. Prof. Dr. Özdoğan, incelemesinin ardından taşların
üzerindeki işlemelerin insan tarafından yapıldığını, ancak bununla birlikte
bölgede bilinen başka arkeolojik eserler olmadıkça ne zaman ve ne için
yapıldığına karar verilemeyeceğini bildirdi.
-Literatürde yer almayan gizemli buluntular...
Prof. Dr. Bozkurt, daha sonra Kültür ve Turizm Bakanlığından taşlarla
ilgili çalışma yapılmasını istediğini belirterek, Bunun üzerine bakanlığın
görevlendirdiği Prof. Dr. Işın Yalçınkaya, bir ekiple Eskişehire gelip inceleme
yaptı. Prof. Dr. Yalçınkaya, incelemesini tamamladıktan sonra hazırladığı
raporunda, Literatürde henüz yer almayan bu gizemli buluntuların saklanmasında,
hatta jeoloji ve arkeoloji dünyalarına tanıtılarak dikkati çekmede ve bu yolla
çözüm arayışlarını başlatmada büyük yarar vardır ifadesine yer verdi dedi.
Kültür varlığı, tarihin karanlığında kalmamalı diyen Prof. Dr. Bozkurt,
şunları kaydetti:
Tek arzum, bu çakılların kültür varlığı olarak kabul edilmesi ve bunun
üzerine çalışmalar yapılmasıdır. Bu işlemelerin tarihin karanlığında kalmasına
gönlüm razı olmadığı için 2006 yılından beri uğraşıyorum. Bunun için de
birilerinin bu konuya ilgi duyması, bakanlığın ya da vakıfların araştırma
yapılabilmesi için fon sağlaması gerekiyor. Elimde çakıllardan yaklaşık 100 örnek
var. Ancak karakteristiği en belirgin olan çakılların toplam sayısı 10 kadar.
Bölgede daha birçok benzer çakıl bulunuyor.
Yayıncı: Mürsel Çetin