Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı: (2)

Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı: (2) -Herkes bilip bilmeden konuşuyor, atıp tutuyor, ama artık yeter. Büyük Bursaspor taraftarı, bu kulübün şehir tarafından nasıl yalnız bırakıldığını, sadece tribünden aldığı destek ve güven nedeniyle


BURSA (A.A) - Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı, Herkes bilip bilmeden konuşuyor, atıp tutuyor, ama artık yeter. Büyük Bursaspor taraftarı, bu kulübün şehir tarafından nasıl yalnız bırakıldığını, sadece tribünden aldığı destek ve güven nedeniyle ayakları üzerinde durabildiğini asla unutmasın. Taraftar, arkamızdaki tek güç dedi.
     Yazıcı, son haftalarda medya ve bazı internet yayın organlarında yapılan yorumlara, Özlüce Tesislerinde düzenlediği basın toplantısı ile yanıt verdi.
     Kişisel bir beklentisi, kimseyle kişisel bir hesabım olmadığını sürekli vurguladığı halde, sadece Bursasporun çıkarlarını gözeterek verdiği mücadeleyi, sanki kavgacı bir kişiliğe sahipmiş gibi yansıtanlar bulunduğunu savunan Yazıcı, bunların kongredeki konuşmasında, yeni yapılan stadın tüm gelirleriyle Bursasporun olmasıyla ilgili yaptığı çağrının, maksatlı olarak çarpıtılmaya çalışıldığını söyledi.
     Yazıcı, hatta daha da ileri giden bazı basın mensuplarının, sanki hak etmedikleri bir şey istemişler gibi, belediye başkanından Ben bunu nasıl istermişim- diye hesap sorduklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
     Benim belediye ile kişisel bir işim yok. Belediye başkanından kişisel hiçbir beklentim yok. Ben bugüne kadar Büyükşehir Belediyesinden ne istediysem ne beklediysem, Bursaspor için istedim. Ama öyle bir hava yaratılıyor ki, sanki ben siyaset yapıyormuşum gibi, beni siyasi bir rakip olarak göstermeye çalışıyorlar. Ben belediye başkanının karşısında olmaktan değil, yanında olmaktan, Bursaspor için birlikte mücadele ediyor olmaktan keyif alacak biriyim. Şimdi size geçmişten bir anekdot aktarayım; Büyükşehir Belediye başkanımız Osmangazi Belediye Başkanıyken yaptığımız ziyaretler sırasında bize söylenenlerin peşine düştüm, olay sadece bu, bunu anlamanız için söylüyorum. Sayın Başkan o günlerde, Osmangazinin bir gücü yok, eğer ben Büyükşehir Belediye Başkanı olursam, Bursasporun sorunlarını iki dakikada çözerim demişti. Şimdi tek istediğim iki dakika çözülmesi öngörülen problemlerin bir an önce çözülmesi. Geç kalınmış olabilir, ama asla hiçbir çözüme ön yargılı yaklaşmayız ve bu konuda elimizi her zaman bu problemlerin çözümüne yapılacak katkı için uzatmaya hazırız. Dolayısıyla sayın başkanımızın bu konudaki iyi niyetli ve samimi yaklaşımlarını bekliyoruz, bu konudaki umudumuzu muhafaza ediyoruz.
     Bundan 4 yıl önce toplanan paraların hala gündeme getirildiğini, bin kez teşekkür ettiği, her fırsatta bunun için müteşekkir olduğunu söylediği halde, sanki kadir kıymet bilmiyormuş gibi lanse edildiklerini savunan Yazıcı, Bursasporun borcu 4 yıl önce gırtlağına kadardı. Hem de giderleri bugünkünden çok daha az olduğu halde, borç içinde kıvranıyordu görüşünü dile getirdi.
     Yazıcı, aslında o gün toplanan bağışların bugün bir tek kaleci Carsonu bile transfer etmeye yetecek miktar olmadığını, ama her seferinde, Bursaspor için verilmiş bir tek liranın bile değerli olduğunu dile getirdiklerini anımsattı.
    
     -Onların yapacakları katkı beni değil Bursasporu büyütür-
    
     Takımın değerinin bugün 7 kat arttığını, 4 yıl önceden 4 kat daha fazla büyümüş bu kulübün, artık şehir desteğine ihtiyacı var mıdır, yok mudur- buna kamuoyunun karar vermesi gerektiğini ifade eden Yazıcı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
     Başarılarıyla büyüyen bu kulübün büyümeyi sürdürebilmesi, başarıları devamlı hale getirmesi için 4 yıl önceden çok daha fazla katkıya ihtiyacı var mıdır, yok mudur siz karar verin. Ben uzlaşmacı bir adamım. Belediyemiz bize vadedilen desteği versin, Bursa sanayisi Bursaspor için harekete geçsin, her gün, her dakika televizyonlara çıkar, destek olanlara bıkmadan usanmadan teşekkür ederim. Onların yapacakları bu katkı, beni değil Bursasporu büyütür.
     Şimdi soruyorum; 2010 yılında kazandığımız şampiyonluk, Bursada yaşayanlara, Bursada kazananlara hiçbir şey kazandırmadı mı- Şampiyon şehre hoş geldiniz diye pankart astırmanın gururunu Bursaspor kulübü yaşatmadı mı- Şehrin caddelerinde sallanan Şampiyon Bursaspor bayraklarının altında benim ismimi gördünüz mü hiç- Bu kulüp şampiyon olduktan sonra, başka bir takımın bayrağını gördünüz mü Bursada- Eğer bu şehir sadece Bursasporu yaşıyorsa benim kongrede yaptığım, Bursa şehri kulübü için birleşmeli çağrısına karşılık vermelidir.
     Yazıcı, Beni sanki bu şehrin kurumlarıyla, yöneticileriyle kavga ediyormuş gibi gösterenler, şehir Bursaspora destek vermesin, kulüp zor durumda kalsın, takım başarısız olsun da İbrahim Yazıcı gitsin, biz de at koşturalım diye bekleyenlerdir görüşünü ifade ederek, şunları kaydetti:
     Bursasporun menfaatlerini korumaktan, Bursasporun çıkarlarını gözetmekten başka hiçbir hesabımız olmadığı halde, bizi karalamak adına başlatılan kampanya sonucunda hapse girmek durumunda kaldığımız o günlerde, eşimiz dostumuz dışında yapayalnız bırakılmamızın gerçek nedeni de budur. İsim karışıklığını bile fırsat bilip kara propaganda yaptılar. Gerçek ortaya çıktı, haklılığımız anlaşıldı ve hürriyetimize kavuştuk, ama bize bir geçmiş olsun demeyi bile zül saydılar. Bugün kamuoyunun karşısına, hem kulübümüzün gerçeklerini anlatıp taraftarımızı aydınlatmak hem de başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere, tüm şehir yöneticileriyle Bursaspor için birlikte üretmeye hazır olduğumu göstermek için çıktım. Bunu 4 yıldır bekliyorum. Bu 4 yıllık süre içinde bize, Gel bakalım, Bursaspor için birlikte ne yapabiliriz- diyen oldu da ben mi gitmedim- 4 yılda çalmadığım kapı kalmadı, ama maalesef samimi bir yaklaşım gördüğüm söylenemez. Kongrede söyledim, bugün de söylüyorum. Bursasporun şampiyonluk kitabını dağıtıp gelir elde etme planıyla ilgili olarak da maalesef somut bir gelişme kaydedemedik. Ancak kongrede de söylediğimiz gibi sadece Sayın Valimizin bu konuda samimi bir yaklaşımı oldu ve önümüzdeki günlerde bununla ilgili gelişmeler olacağını ümit ediyorum.
    
     -Artık bıçak kemiğe dayandı-
    
     Bu sözleri, kavga çıksın diye değil, taraftarımız gerçekleri bilsin diye ve artık patlama noktasına geldiği için söylediğini ifade eden Yazıcı, şunları söyledi:
     Bugün Bursaspor olarak sadece sportif değerimizi, o da başta büyük taraftarına olmak üzere, çok kısıtlı bir reklam veren çevresine pazarlayabildik. Biz reklam ve pazarlama konusunda bırakın şehrin desteğini görmeyi, başarısız olalım beklentisiyle köstek olanları biliyoruz. Ama artık bıçak kemiğe dayandı. Bursaspor, sadece yönetimiyle, sadece tribündeki cefakar taraftarının desteğiyle büyümesini sürdüremez. 10 milyon avroya aldığı oyuncu iyi çıkmayınca, onu buruşturup atmayı ve bir 10 milyon avro daha harcamayı göze alan kulüplerle yarışmak için daha fazlasına ihtiyacımız olduğunu lütfen artık herkes görsün. Bunun için belediye başkanından destek istemenin, bunun için Bursa iş hayatından destek istemenin neresi yanlış- Bursa için caddeler sokaklar, Bursa için alt geçitler, Bursa için parklar bahçeler önemli de Bursasporun hiç mi önemi yok- Bursa için Bursaspor, su gibidir, ekmek gibidir. Bursaspor, bu şehrin onurudur, gururudur, gözyaşıdır, sevincidir. Taraftar haklı. Taraftar tabii ki yıldız oyuncu isteyecek, tabii ki her yeni yıl kadrosunun geçen yıldan daha güçlü olmasını isteyecek. Ben de istiyorum, hem de herkesten fazla istiyorum. Her önüne geleni deviren bir kulübün başkanı olmayı kim istemez. Büyük Bursaspor kongresi hazır yetki de vermiş, harcarım olmayan parayı, alırım en iyilerini. Peki sonra- Borçsuz Bursasporun kasasında olduğunu söylediğimiz para, 60 milyon avro değerindeki bu takımın yıl sonuna kadar giderlerini zor karşılar. Ya sonra... Oyuncuma, teknik kadroma parasını ödeyemezsem, bu kulübü ben neyle zirvede tutabilirim- 4 yıl öncesinden daha kötü günler bekler bizi.
    
     -Herkes bilip bilmeden konuşuyor, atıp tutuyor, ama artık yeter-
    
     Yazıcı, kaynak yaratmadan harcama yapmanın, kaynağını bulmadan yıldız oyunculara milyon avrolar vermenin, Bursasporu yeniden batağa sürüklemek anlamına geleceğini ifade ederek, şöyle devam etti:
     Bu sefer belimizi doğrultmak için bir şampiyonluk da yetmez. Bu gerçekleri biliyorken, ben nasıl sıfır destekle olmayan paraları varmış gibi harcar, kulübü borç batağına sürüklerim. Varsın benim için eli sıkı desinler. Ben bu kulübü borca batırıp, hayatımın bundan sonrasını pişmanlıkla geçireceğime, hesabını kitabını bilen, kulübü için her türlü eleştiriye her türlü saldırıya, her türlü göz altına, hapse razı olarak, ama vicdanım rahat bir şekilde sürdürmeyi yeğlerim. Aslında benim için en kolay şey, en büyük transferleri yapmak, en iyi takımı kurduktan sonra da büyük başkan diye yapılan tezahüratları koltuğuma yaslanıp dinlemek değil midir- Peki neden, kendi cebimdeki paraya harcarken düşündüğümün bin mislini bu kulübün parasını yönetirken düşünüyorum. Ben eleştiri almaktan zevk mi duyuyorum sizce- Herkes bilip bilmeden konuşuyor, atıp tutuyor, ama artık yeter. Büyük Bursaspor taraftarı, bu kulübün şehir tarafından nasıl yalnız bırakıldığını, sadece tribünden aldığı destek ve güven nedeniyle ayakları üzerinde durabildiğini asla unutmasın. Taraftar, arkamızdaki tek güç. Yeter ki onlar, bugün kendileri üzerinden oynanan oyunların farkına varıp, kulüpten desteğini çekmesin. Onlar inandığı için 2010 yılında şampiyon olduk ve ne gariptir ki, daha lig başlamadan şimdi onlar inançsızlaştırılmaya, umutsuzlaştırılmaya çalışılıyor. Çünkü bir tek onlar kaldı kandırılmadık.
    
     -Her yolu deniyorlar-
    
     Bursaspor taraftarının, kulübüne yapılan hizmetleri, kulübe hizmet edenleri asla unutmayacağını vurgulayan Yazıcı, taraftarların hem unutmayacağını hem de onları başının tacı yapacağını ve ummadıkları noktalara getireceğini vurguladı. Yazıcı, Bursada gelecek planlarını Bursa ve Bursaspora yapılan hizmetlerin belirleyeceğini ifade ederek, şunları kaydetti:
     Bakın size çarpıcı bir örnek daha vereceğim; UEFA Tahkim Kurulu, Bursasporu Avrupa kupalarından men ettiğini açıkladığında, dönüp taraftarımıza dedik ki bizim eksiğimiz de yok yanlışımızda, müsterih olun. Bizi peşinen suçlu ilan eden sözde Bursasporlular oldu. Kimi ekrana çıktı kimi köşe yazdı kimi de internet sitelerinden infaz yaptı. Bizim için söylemedik laf kalmadı. İstifaya davet edenler oldu. Bize düşmanımızın bile reva görmeyeceği şekilde saldırdılar. Yazılanlar orada. Sonra ne oldu- Avrupada bir ilki gerçekleştirdik ve CAS bütün dünyaya haklılığımızı duyurdu. UEFA gibi Avrupa futbolunun patronu dev bir kuruma karşı tarihi bir dava kazandık. Bir pardon bile demediler. Yüzleri bile kızarmadı. Şimdi bizi lig başlamadan peşinen başarısız ilan edenler de işte bunlar. Aynı rolü oynuyorlar. Bunlar, 2010 yılında şampiyon olduğumuz sezon öncesinde de böyle kargaşa ortamı yaratmak istiyorlardı. Bunlar her dönemde, çeşitli vesilelerle, yalanla dolanla taraftarın aklını karıştırmaktan başka bir şey üretemezler. Bunlara uyup da umudunuzu yitirmeye, sevginizi sorgulamaya başladınız mı yandınız. Bu ruh hastalarının ekmeğine yağ sürdünüz mü, Bursaspor asıl o zaman bitti demektir. Her yolu deniyorlar. Bursayı yönetenlerle aramıza nifak sokmakla yetinmeyip, bizi siyasetin içine çekmek istiyorlar. Çok şükür, bu ruh hastalarının iç yüzünü bilen çok. Gerek sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, gerekse Başbakan Yardımcımız Sayın Bülent Arınç çeşitli vesilelerle bize desteklerini her fırsatta ifade ediyor ve gösteriyorlar, bu sebeple içimiz rahat.
    
     -UEFAnın Türkiyeye yazdığı acı reçeteyi görünce...-
    
     Büyük Bursaspor kongresi kendisine güvenoyu verdiğinde 3 yıl sabredin ve Bursa destek verirse, nerelere geleceğimizi, neleri başaracağımızı göreceksiniz dediğini hatırlatan Yazıcı, üç yıl içinde Türk futbolunun daha neler göreceğine hep beraber tanık olunacağını belirtti.
     Yazıcı, geçen sezon iki kulübün Avrupadan men edildiğini ve bu sezon bunlara yenilerinin de ekleneceğini tahmin ettiğini belirterek, konuşmasını şöyle tamamladı:
     UEFAnın Türkiyeye yazdığı acı reçeteyi görünce, benim niye transfer konusunda, bütçe konusunda hassas davrandığımı emin olun daha iyi anlayacaksınız. Ben bir yıl daha keyif verecek değil, önümüzdeki 10 yıla damgasını vuracak bir Bursaspor yaratmak için uğraşırken, ayağımızı yorganımıza göre uzatmaya çalışırken, bu felaket tellallarına prim vermemenizi ve aklı fikri Bursaspora kötülük yapmak olanlara, perşembe günkü UEFA maçımızda ve iki hafta sonra başlayacak olan lig mücadelesinde gerekli cevabı vereceğinize inanıyorum. Bursasporun doğru yolda olduğundan kimse şüphe duymasın. Bunların gürültüsüne ayak uydurup da sakın oruç bozmayın. Mübarek Ramazanda bütün gerçek Bursasporluları sevgiyle kucaklıyor ve taraftarımızın yönetim ve takımımızın moralini bozmayacağını, aksine Bursaspor için kılını kıpırdatmayanların rahatını bozmak için elinden geleni yapacağını umuyorum.
     (Bitti)
    
     Muhabir: Cem Şan/Haluk Yüksel
     Yayıncı: Doğan Sarıtaş
<< Önceki Haber Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı: (2) Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER