GAZİANTEP (A.A) - Orhan Çiçek - İrfan Aydoğdu - Ülkelerindeki
olaylardan kaçarak Türkiyeye sığınan Suriyelilerin kaldığı çadır kentte
havaların soğumasıyla birlikte kış hazırlıkları başladı.
Suriyeli sığınmacılarla ilgili yürütülen çalışmaların koordinasyonu için
görevlendirilen Vali Veysel Dalmaz, Nizip Konaklama Tesislerindeki incelemelerin
ardından AA muhabirine, çadır kentlerdeki kış hazırlıklarına ilişkin
açıklamalarda bulundu.
Dalmaz, çadır kentlerin kış şartlarına hazırlanması konusunda yaptıkları
çalışmaları, çadır kentlerin bulunduğu illerin valileri, Başbakanlık AFAD
Başkanlığı, Türk Kızılayı ve alanda görev yapan her kademedeki elemanla birlikte
gerçekleştirdiklerini söyledi.
Dalmaz, Öncelikle rutubetten, yağıştan etkilenmemesi için çadırların
üzerinin brandayla örtülmesini sağlıyoruz. Çadırların tabanları da bazı yerde
beton parke, bazı yerde ahşapla döşenerek veya başka izolasyon malzemesiyle
rutubet alması önlenecek Çadırlar yangına karşı duyarlı yağlı radyatör tipi
ısıtıcılarla ısıtılacak diye konuştu.
Türk Kızılayının çadır kentlerden ısıtıcı taleplerini topladığını belirten
Dalmaz, Çadırın büyüklüğüne göre bazılarına 2, bazılarına 1 ısıtıcı verilecek.
Bu şekilde yangın tehlikesinden de uzaklaşılmış olacak diye konuştu.
Dalmaz ayrıca, Suriyelilerin kışlık giyecek ihtiyacının, gerek sivil toplum
kuruluşlarından sağlanacak yardımlarla ve gerekse devlet imkanlarıyla yapılan
alımlarla karşılanacağını kaydetti.
-Geçici korumanın gerektirdiği korumayı sağlıyoruz
Dalmaz, sığınmacılar için oluşturulan çadır kentlerin daimi kalınacak
mekanlar olmadığını, insanlara asgari şartlarda verecekleri barınma ve geçici
korumanın söz konusu olduğuna vurguladı.
Türkiyenin yaptığının da Suriyede cereyan eden olaylardan etkilenerek,
yaralanarak ya da başka şekilde Türkiyeye sığınan insanlara koruma sağlamak
olduğunu dile getiren Dalmaz, şöyle devam etti:
Hiçbir zaman buradaki geçici koruma iltica hukukuna göre mülteci hakkı
sağlamıyor. O, ileride Birleşmiş Milletlerin değerlendirme yaparak karar
vereceği bir husustur. Biz öncelikle, misafirlerimize geçici korumanın
gerektirdiği korumayı sağlıyoruz. Devletimiz de bu anlamda dost, Müslüman, komşu
ülkelere bağrını açıyor. Baştan da söylediğim gibi, biz burada Suriyeli
misafirlerimizin daimi olarak ülkemizde kalmasını düşünmüyoruz. Kendi
memleketlerinde sağlanacak demokrasi ve özgürlük ortamında mutlu olsunlar.
Onların oradaki mutluluğu bizim için esastır.
Suriyeliler için yapılanları, Türkiyeye yük olarak düşünmemek
gerektiğini de vurgulayan Dalmaz, şöyle devam etti:
Bu, yanı başımızdaki komşumuzun içine düştüğü zor durumda, ülkemizin bir
yardımıdır. Bugün dost ve düşman herkes biliyor ki, Türkiye gerçekten üzerine
düşeni tarafsızca, objektif olarak yapıyor. Ümidimiz şudur; bir an evvel orada
huzur, barış ortamı olur, insanlar kendi aralarında, kendi memleketlerinde mutlu
olurlar. Bizim yaptığımız, bu geçici sürede onlara koruma özelliğini
verebilmektir. Bütün çabamız bu.
-Üç ana hizmet alanımız var
Dalmaz, 3 ana hizmet alanları bulunduğunu, bunlardan birincisinin çadır
kentlerde yürütülen hizmetlerin koordinasyonunu en iyi şekilde sağlamak olduğunu
belirtti.
İkinci hizmet alanlarının ise pasaportla veya değişik yollarla Türkiyeye
gelen Suriyelilere verilecek hizmetler olduğunu vurgulayan Dalmaz, sözlerini
şöyle tamamladı:
Üçüncü bir hizmet alanımız da insanları daha ülkemize gelmeden, sınırın
diğer tarafında tutarak, sıfır noktasına insani yardımların ulaştırılmasına
gayret ediyoruz. Bu üç ana hizmet alanında yürütülen faaliyetlerin koordinesini
yapıyoruz. İnsani yardım kuruluşları ve ülkemizdeki sivil toplum örgütleri ile
Kızılay koordinesinde gerekli yardımlar yapılıyor. Bu alanda devlet
kuruluşlarımız, yerel yönetimlerimiz ve sivil toplum örgütlerimiz çok güzel bir
koordine içinde görev yapıyorlar. Tekrar ifade etmek gerekirse asıl amacımız,
buradaki insanlara geçici korumanın gerektirdiği şeyleri en güzel şekilde
verebilmektir. Bunun dışında da onların tekrar vatanlarına dönmelerini
beklemektir.
Yayıncı: A. Fatih Tekcan