Cahit Sıtkı Tarancının evi, yeni yüzüyle

Cahit Sıtkı Tarancının evi, yeni yüzüyle ziyaretçilerini ağırlayacak -Yaş otuzbeş yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher dizeleriyle ölümsüzleşen, Diyarbakırın yetiştirdiği ünlü şair Cahit Sıtkı


DİYARBAKIR (A.A) - Meral Özdemir - Diyarbakırlı ünlü şair Cahit Sıtkı Tarancının doğup büyüdüğü ev restore edilerek modern müzecilik normlarına göre yeniden düzenleniyor.
     Memleket isterim, Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun; Kuşların çiçeklerin diyarı olsun. Memleket isterim. Ne başta dert ne gönülde hasret olsun, Kardeş kavgasına bir nihayet olsun veya, Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher... dizeleriyle ölümsüzleşen, Diyarbakırın yetiştirdiği ünlü kişiliklerden Cahit Sıtkı Tarancının doğup büyüdüğü ve müze olarak kullanılan ev, çağdaş müzecilik anlayışıyla yeniden yorumlanıyor.
     Tarancı ve ailesinin yaşadığı, 1733 yılında yapılmış Diyarbakır sivil mimarisinin en güzel örnekleri arasında gösterilen, 1973 yılında da Kültür ve Turizm Bakanlığınca müzeye dönüştürülen yapı, Diyarbakır Müzesince başlatılan restorasyon çalışmaları kapsamında yeniden hayat buluyor.
     Daha önce 19. yüzyıl Diyarbakır yaşantısını canlandıran etnografik malzemeler, Tarancının özel eşyaları, el yazısı ile yazılmış mektupları, kitapları, aile fotoğrafları ve belgelerin sergilendiği müze, Cahit Sıtkı Tarancı ve Ziya Gökalp Müzesi Teşhir, Tanzim Onarım Projesi çerçevesinde, yepyeni yüzüyle meraklılarını ağırlayacak.
     Diyarbakırı ziyaret edenlerin mutlaka uğradığı mekanlar arasında olan müzede, Tarancının yaşamındaki detayların yanı sıra, Tarancı hakkında araştırma yapmak isteyenler için kütüphane ile geçici sergi mekanı da oluşturuldu.
     Diyarbakır Müze Müdürü Nevin Soyukaya AA muhabirine yaptığı açıklamada, Karacadağ Kalkınma Ajansının hibe programı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Diyarbakır İl Özel İdaresinin katkısıyla başlatılan Cahit Sıtkı Tarancı ve Ziya Gökalp Müzesi Teşhir, Tanzim Onarım Projesinin devam ettiğini söyledi.
     Bu mekanlarda daha önce klasik müzeciliğin hakim olduğunu belirten Soyukaya, gelişen ihtiyaçlar doğrultusunda daha modern ve çağdaş müzecilik anlayışı ile teknolojiyi de kullanarak teşhiri yenilediklerini belirtti.
    
     -İlk tema, Diyarbakırda müzik-
    
     Soyukaya, Cahit Sıtkı Tarancı Müzesinde, Cahit Sıtkı ve ailesinin yaşadığı dönem üzerinden Diyarbakırı anlatarak teşhiri kurguladıklarını, ziyaretçiye yaşanan dönemin ip uçlarını yansıttıklarını anlattı.
     Diyarbakırın geleneksel sivil mimarisini yansıtan evde, Diyarbakır kültürünü aktarmak amacıyla geçici sergiler düzenleyebilmek için bir bölüm ayırdıklarını anlatan Soyukaya; şunları söyledi:
     İlk tema Diyarbakırda müzik olacak. Cahit Sıtkı Müzesinin açılışıyla eş zamanlı olarak bu sergi açılacak. Sergide Osmanlı döneminde, Diyarbakırdan envantere alınmış bestekarların eserleri ile yakın dönem halk müziklerini birlikte işleyeceğiz. Diyarbakırın müziğini farklı bir açıdan değerlendirerek ziyaretçilerle buluşturmayı istiyoruz. Müzikler Diyarbakır Klasik Türk Müziği Korusu tarafından seslendirilecek, daha sonra da cd olarak belgelenecek. İlk kez hem göze hem de kulağa hitap edebilecek şekilde bir sergi düzenlenecek. Daha sonraki sergilerde Diyarbakırın farklı yönlerini işleyerek 4er aylık süreler içerisinde yakın dönemde Diyarbakırın zenginliklerini anlatmaya çalışacağız.
    
     -Cahit Sıtkının yaşamı film-
    
     Soyukaya, müzenin adeta baştan yaratıldığını, çatısından ahşap doğramalarına kadar bütün ögelerinin müze restoratörleri tarafından restore edildiğini, hamam, mutfak ve mabeyin bölümlerinin yeniden düzenlendiğini ifade ederek, yapının yaşayan bir mekana dönüştürüldüğünü kaydetti.
     Cahit Sıtkı bölümlerinde ise Cahit Sıtkının yaşamı ve ailesini anlatan fotoğrafları, mektupları, kalemi gibi özel eşyaları ile kitaplarını sergilediklerini belirten Soyukaya, Ziyaretçiler Cahit Sıtkının hayatını film şeklinde izleyebilecek. Araştırma yapmak isteyenler de Cahit Sıtkının kitapları ve yayınlarının bulunduğu kütüphaneden yararlanabilecek. Müzemiz yaşayan bir mekana dönüştürüldü. Tamamen bilgi odaklı, yaşayan bir müze olsun istedik. Ziya Gökalp Müzesinin de onarım, teşhir ve tanzimi çağdaş bir yorumla tamamlandı. Müzelerimiz daha sonra valiliğimiz ve bakanlığımızca belirlenen bir tarihte resmi açılışı yapılacak dedi.
     Soyukaya, müzenin mutfak kısmında ise Diyarbakır yemeklerinin dijital ortama aktarıldığını, ziyaretçilerin beğendikleri yemek tariflerini kendi elektronik postalarına gönderebileceklerini, böylece genç nesilin yöresel mutfağı tanıma şansı elde edebileceğini belirtti.
    
     -Tarancının yaşamı-
    
     Diyarbakırın soylu ailelerinden Pirinççizadelere mensup olan Cahit Sıtkı Tarancı, 2 Ekim 1910da dünyaya geldi. Çocukluk ve gençlik yıllarının bir bölümünü Diyarbakırda geçiren Tarancı, ortaöğrenimini görmek üzere İstanbula gitti. Saint Joseph Lisesi ve Galatasaray Lisesinde eğitim gören Tarancı, İstanbul Yüksek Mülkiye Mektebi ve Yüksek Ticaret Okulundan mezun oldu. Yüksek öğreniminin bir bölümünü Pariste sürdüren ünlü şair, öğrenimi sırasında Paris Radyosunda Türkçe yayınlar spikerliği yaptı. İkinci Dünya Savaşı patlak verdiğinde Türkiyeye dönen Tarancı, 1944 yılından itibaren Ankarada sırasıyla Anadolu Ajansı, Toprak Mahsulleri Ofisi ve Çalışma Bakanlığında çevirmen olarak çalıştı. 1954te ağır bir hastalığa yakalanan Tarancı, tedavi için Viyanaya gitti. Tarancı, 13 Ekim 1956da vefat etti.
    
     Yayıncı: Behçet Güngör
<< Önceki Haber Cahit Sıtkı Tarancının evi, yeni yüzüyle Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER