ŞANLIURFA (A.A) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, açlık grevlerinin sona ermesine ilişkin, Burada bir insanımızın dahi hayatını kaybetmemesi gerekiyordu, böyle neticelenmesi sevindiricidir dedi.
     Bakan Çelik, Şanlıurfadaki temasları kapsamında basına kapalı devam eden parti programlarının ardından, Şanlıurfa Valiliğince hayata geçirilen Mahalleler Yarışıyor Projesinin ödül törenine katıldı.
     Törenin ardından gazetecilerin sorularını cevaplandıran Bakan Çelik, açlık grevlerinin sona ermesine ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine, grevlerinin ölüm olayı olmadan sonuçlanmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
     Türkiyenin demokratik bir ülke olduğunu vurgulayan Bakan Faruk Çelik, şunları kaydetti:
     Türkiye, ne Saddamın Irakı, ne Esedin Suriyesi, ne de Mübarekin Mısırıdır. Türkiye, demokratik bir ülkedir, hak aramanın tüm yollarının açık olduğu bir ülkedir. Dolayısıyla masada konuşulup çözülemeyecek hiçbir meselesi olmayan Türkiyenin imajını bozmaya yönelik bu ve benzeri davranışlardan herkesin sakınması gerekmektedir. Türkiyede çok güzel ve anlamlı şeyler oluyor. Bunları karartmaya, gidişatı bozmaya, düşmanı sevindirmeye dönük davranışlardan her vatandaşın kaçınması gerekiyor. Şunun da bilinmesi gerekiyor, ben bu bölgenin milletvekiliyim, bütün vatandaşlarımızın temsilcileriyiz. Vatandaşlarımızın arasında bir ayrım yapmayı doğru bulmuyoruz, son derece yanlıştır. Ben Türk, Kürt, Arap herkesin temsilcisiyim. Bu ülkede kim yaşıyorsa biz bütün vatandaşlarımızın bakanı, milletvekiliyiz, sorumlusu ve yetkilisiyiz.
    
     -Birlik ve beraberlik vurgusu
    
     Bakan Çelik, birlik ve beraberlik mesajları verdiği konuşmasını şöyle sürdürdü:
     Burada lokal, insanları bölüp, eskiden olduğu gibi sağcılık, solculuk, bugün ise Türk, Kürt deyip, hizmet bekleyen sorunun çözülmesini bekleyen vatandaşın sorunlarını görmemezlikten gelip, politik ve siyasi şovlardan ve davranışlardan herkesin kaçınması gerekiyor. Bölge insanına şunu söylemek istiyorum. Hizmetse hizmet, konuşmaksa konuşmak, sorun çözmekse, çözmek eyvallah. Ama bunun ötesinde ülkemizin imajını bozacak davranışlardan herkesin kaçınması gerekiyor. Herkesin kenetlenmesi ve ülkemizin kalkınması konusunda el birliği ve gönül birliği yapması gerekiyor. Burada bir insanımızın hayatını kaybetmemesi gerekiyordu, böyle neticelenmesi sevindiricidir. İşin ötesini ve perde arkasını yine terörle ve çatışmalarla bağlantılı şekle dönüştürüyorlarsa kendilerine yazık ediyorlar. Ben milletin içerisindeyim, halkımız bu çatışmalardan ve kavgalardan yorulmuş, Bu kanlar, terör ve benzeri hareketler, vatandaşımızın hayatını çekilmez hale getirmiştir. Artık bunlara prim vermiyor vatandaşımız. Bunları zorlayarak, baskı uygulayarak, ne istiyorsunuz- ne isteniyor, ne arzu ediliyor, bunların ortaya çıkması gerekiyor. Nedir, Türkiyede konuşulamayan mesele. Onun için halen olayların öncesinde terörle bağlantılı hale getirmeyi doğru bulmuyorum. İyi ki bir kişi hayatını kaybetmeden ve burnu kanamadan bu konu son buldu.
    
     -Gazeteci Cüneyt Ünalın serbest bırakılması
    
     Bakan Çelik, Suriyede alıkonulan gazeteci Cüneyt Ünalın serbest bırakılmasının hatırlatılması üzerine gelişmeden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
     Bir gazetecinin aylardan beri hapishanede, özgürlüğü kısıtlanmış vaziyette bulunmasının üzüntü verici olduğunu ifade eden Çelik, Bunun orada kurtarılıp, buraya getirilmesi takdire şayan bir davranış ve harekettir. Bunu kimin yaptığını sorgulamayız. Ama bu gazetecinin özgürlüğe kavuşmasını Esedle kol kola yaptık, şeklinde söylerseniz. Bu işi siyasallaştırırsanız, bunun insani boyutu doğru bir şeydir, kimin ne gücü ve imkanı varsa. Zorda olan, özgürlüğü kısıtlanmış olan gazeteci de olsa vatandaşta olsa hepimizin insani görevidir. Ama bunu siyasallaştırdı mı o zaman CHPliler bunun altında kalırlar. Ana muhalefete böyle bir diktatörle, kol kola, kucak kucağa olmayı da yakıştırmayız diye konuştu.
    
     Muhabir: Rauf Maltaş - Müslüm Etgü / Mehmet Güldaş
     Yayıncı: Ömer Erim Baştimar