BURSA (A.A) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik,
"Silahla bu ülkede bir şey çözülemeyeceğini herkes gördü. Bir çakıl taşının bu
ülkeden koparılamayacağını terör örgütü de net bir şekilde gördü" dedi.
Çelik, Bursa Batumlular Derneği tarafından Kutlu Doğum Haftası nedeniyle
düzenlenen programa katıldı. Burada gazetecilerin "çözüm süreci" hakkındaki
sorularını yanıtlayan Çelik, terörün ortadan kalkması, anaların gözyaşının
akmaması ile ilgili çalışmalarının yoğun bir şekilde devam ettiğini kaydetti.
Bu konuda hükümet ve iktidar partisi olarak kararlı bir şekilde yol
aldıklarını, bazı kesimlerin süreçten rahatsızlık duyduğunu belirten Çelik, "Bu
iş çözüme kavuşmasın dediğiniz zaman bir alternatif ortaya koymanız gerekiyor.
Bakın bu güne kadar bir alternatif ortaya konmuş değil. Bu mesele için şu metodu
uygulayın diyen yok" değerlendirmesinde bulundu.
"Bu önemli, kronik bir sorun ise bu ülkeden def edilmesi gereken bir bela
ise o zaman gördüğün yanlış varsa bunu edebince çıkan söylersin, yol gösterici
olursun. Herkes de çıkar sizi alkışlar" diyen Çelik, sürece toplumun büyük
bölümünün destek verdiğini, kimsenin çözüme ilişkin "yanlış" demediğini bildirdi.
Çelik, Türkiyenin dört bir yanına gittiğini, tüm kesimlerle görüştüğünü
anlatarak, "Herkes bu iş bitsin diye ayağa kalkmış adeta dua ediyor. Yani
yanlış bildiğiniz varsa gelin söyleyin ve onu daha da güzelleştirelim. Yanlış
yoksa destekleyin. Ya hiç bir şey yapmıyorsanız susun. Susmak da güzel bir şeydir
böyle kritik durumlarda" diye konuştu.
Meselenin salı günü meydana gelen atışmalarla çözülecek, üzerine politika
yapılacak bir mesele olmadığını anlatan Çelik, şunları söyledi:
"Bu mesele, oy devşirme meselesi olmamalı. Bu mesele böyle kaosta istikbal
arama yani, buradan nasıl kendimize bir gelecek oluşturabiliriz, kendimize
nasıl 3-5 oy alabiliriz gibi bakılacak bir mesele değil. Bu meselenin çözülmesi
gerekiyor. Onun için de sayın Başbakanımızın direktifiyle; her türlü riske evet
yeter ki bu mesele şu milletin gündeminden kalksın anlayışıyla sağlam bir
iradeyle yola çıkıldı ve inşallah şu anda gidişat iyi. Vatandaşın beklentileri
istikametinde gelişiyor.
İnşallah şer güçler bu ülkenin geçmişte olduğu gibi bu güne kadar başında
olmadık sıkıntılar açan bu güçler emellerine ulaşamayacaklar ve yeni bir süreç,
yeni bir kardeşlik yeni bir kucaklaşma süreci başlayacak. Ve Türkiyenin önü
açık. Türkiye bir dünya devleti. Bu sorun bittiği zaman Türkiye çok daha güçlü
bir şekilde yoluna devam edecek.
Bakan Çelik, "Abdullah Öcalana ev hapsinin gündeme gelip gelmeyeceğine"
ilişkin soru üzerine, "Böyle bir şey gündemde yok. Bu boyutta pazarlıklar
konuşuluyor; böyle bir şey ne hükümetin gündeminde var, ne konuşulan bir konu. Bu
konu hassas bir konu" diye konuştu.
Ülkede tüm kesimlerin silahların bırakılması konusunda ittifak ettiğini
ifade eden Çelik, Türkiyenin demokratik bir ülke olduğunu belirterek, şöyle
devam etti:
"İşte ilgili parti görüşlerini her dozda söyleyebiliyor, ifade edebiliyor.
Silahla bu ülkede bir şey çözülemeyeceğini herkes gördü. Bir çakıl taşının bu
ülkeden koparılamayacağını terör örgütü de net bir şekilde gördü. Ölen herkes bu
ülkenin nüfus cüzdanını taşıyor. Çözüme katkı sunmalarını muhalefetten de sivil
toplum kuruluşlarından da diliyoruz. Efenim AK Parti yapıyor, o yaptığı için
ben... Bu böyle bakılacak bir iş değil. Kim başarılıysa ona saygı duymak, ona
destek olmak gerekiyor. Mutlaka çözecek birisi bu işi. Yani bunu hasetlikle de
yapmamamız gerekiyor."
-Akil İnsanlar Heyeti-
Faruk Çelik, "Akil İnsanlar Grubu görüşmelerini sürdürüyorlar. Sizin
izleniminize göre ne katkısı oldu-" sorusunu Çelik, grubun çok güzel
tespitlerinin bulunduğunu bildirdi. Heyetin vatandaşın kafasındaki soruları
giderme konusunda önemli işler yaptığını ifade eden Çelik, şöyle dedi:
"Akil İnsanlar Grubu, bu ülkede kan akmasın, bu ülkede terör bitsin,
silahlar sussun anlamındaki bir görevi arazide icra etmeye çalışıyorlar. Son
derece olumlu tespitlere sahipler. Onları toplayıp netice itibariyle sayın
Başbakanımıza 7 bölgeden getirip sunacaklar. Nerede bir arıza var, nerede bir
sıkıntı var, o tekrar belki de değerlendirilecek. Böylece herkesin büyük ölçüde
aynı noktada durduğu bir çözüm sürecine gelmiş olacağız. Yani akil adamlar önemli
görev görecekler bu 2 ay süresince.
Çelik, bir gazetecinin "sosyal medyada 10 milyonu aşkın kişinin isminin
başına T.C. ibaresi koyduğunu belirtmesi üzerine, şunları kaydetti:
"T.C ile ilgili ne bakanlar kurulunda ne bakanlıklarda, hiçbir yerde böyle
bir görüşme kesinlikle söz konusu değil. Bir bürokratın veya bir kişinin kendi
uygulaması diyebileceğimiz belki de... Biz de bu vesileyle duyduk. Bizim de bilgi
sahibi olduğumuz bir konu değil. T.C kavramının neresinden kim rahatsız olacak,
böyle bir şey olabilir mi- Yani bu olay istismar edildi, bu olay abartıldı. Çok
farklı yerlere taşınmaya çalışılıyor. Bu hükümetin hiç gündeminde olmayan,
Cumhuriyet tarihi boyunca da hiç olmayacak, devletimiz yaşadığı sürece hiç
olmayacak bir durum. Yani bu bir yerlerde görüşülüp, ortaya çıkmış bir hadise
değil. Bir kurumda bir birim amirinin yapmış olduğu bir uygulamadan ibarettir ki
zaten ilgili bakan arkadaşımız da en sert şekilde net bir açıklamayı yapmış
durumdadır. Bunu getirip bir hükümete, bunu getirip bir bakana, yürütmeye,
yasamaya falan dayandırmanın hiçbir mantığı, temeli de yok.
-Erken emeklilik-
Çelik, 1999 yılında çıkan yasa sonrası yaş sınırı nedeniyle emekli
olamayanlara ilişkin çalışmayı sorması üzerine, konuyu incelediklerini belirtti.
Bunun 1999 yılında üçlü koalisyonun çıkardığı bir kanun olduğunu, SSK
mensuplarının çalışırken oyunun ortasında kuralın değişmesiyle karşı karşıya
kaldığını anlatan Çelik, bu vatandaşların kendisine, "Biz diyelim ki 10 yıl sonra
emekli olacakken bu 1999 yılındaki üçlü koalisyonun yapmış olduğu kanun
değişikliğiyle 10 yılda değil 15 yılda emekli olacağız. Bizi dinler misiniz-"
diyerek müracaatta bulunduğunu söyledi.
Bu vatandaşları davet ederek sorunlarını dinlediğini anlatan Çelik,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gerçekten çok ciddi sorunlarla karşı karşıya olan kardeşlerimiz de var.
Bizden öncekiler böyle bir şey yaşamadı. Biz oyunun ortasında değil de bize bu
kural konduktan sonra çalışmaya başlayanlara konsaydı gibi talepleri oldu. Biz
de batıdaki uygulamalara bakalım, bu nedir yani sizin şu andaki yasaya göre
diyelim 5 yıl sonra emekli olacaksınız ya sizin emekliliğiniz 5 yıl öne alınırsa
ne gibi bir maliyet... Çünkü bizim yeni bir maliyeti çıkaracak bir uygulamayı
devreye koyma şansımız yok. Orta vadeli programımız belli, kısa vadeli
programlarımız belli ama burada özellikle sağlıkla ilgili yaşadıkları sorunlar
var ve bazıları belkide çok daha düşük aylıklarla emekliliği talep edebilecek
noktada olan vatandaşlarımız da var. Bizim şu andaki tabloda yaptığımız şu; bu
vatandaşlar bir talepte bulunuyor. Yürütme de, icra noktasındaki bizler de
bunları dinledik ve bunlarla ilgili bir çalışma yapıyoruz. Ekonomik koordinasyon
kuruluna bu işi taşırız, bunun mali boyutu, mali projeksiyonları iyice
ayıklanacak. Eğer bir çıkış yolu bulabilirsek ona göre bilgi veririz. Eğer bir
çıkış yolu da yoksa diyeceğiz ki; çünkü bu 5 milyon çalışanı ilgilendiren bir
konudur, bir çıkış yolu da yoksa da bunun olamayacağını ifade edeceğiz. Ama
vatandaşları dinlemek müjde demek değil, vatandaşları dinlemek sorun çözüldü
demek değil. Sorunun başındayız yani."
Bursa Valisi Şahabettin Harput, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe,
milletvekilleri ve çok sayıda vatandaşın katıldığı programda, okunan mevlit ve
Kuran-ı Kerimin ardından davetlilere pilav, ayran ve helva ikram edildi.
Muhabir: Vedat Yücebaş
Yayıncı: Doğan Sarıtaş