KASTAMONU (A.A) - Özkan Beyer - Türkiyenin çeşitli ormanlık
alanlarında yetişen çam ağaçlarının, Thaumetopoea pityocampa olarak bilinen
Çamkese Böceği tehdidi altında bulunduğu bildirildi.
Çamkese böceği, Anadolunun güney, batı ve kuzey kısımları, batı ve orta
Karadeniz bölgesinin güney kesimlerinde, genellikle rakım yükseldikçe ve batı
kuzeye arttıkça azalıyor. Böcekler, kızılçam, karaçam, sarıçam, pinus maritima,
pinus halepensis, fıstık çamı, Lübnan sediri ve juniperus excelsalar da olarak
biliniyor. Çam ağaçları üzerindeki beyaz pamuksu tırtıl keseleriyle kendilerini
belli eden çamkese böcekleri, aslında kelebek türleri arasında yer alıyor. Bu
kelebek tırtılları, Türkiyedeki ormanlara zarar veren canlılar arasında
bulunuyor.
Kastamonu Üniversitesi(KÜ) Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Sabri Ünal, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, çamkese böceğinin üreyip çoğalarak ağaçları çıplak
hale getirdiğini ifade etti.
Ünal, ormanlarda en büyük tehlikeler arasında çamkese böceğinin olduğunu
belirterek, Çamkese böcekleri ormanlara en çok zarar veren böcekler
arasındadır. Böceklerin zarar verdikleri ağaçlarda ölümler meydana gelmez. Ancak
böceğin zarar verdiği ağaç, zamanla zayıf düşer. Kabuk böcekleri ve sekoder
zararlılar, ağaçlara gelmeye başlar şeklinde konuştu.
Tırtılların ilk dönemlerine denk gelen kış aylarında keselerini ördüklerini
belirten Ünal, şunları kaydetti:
Üçüncü deri değiştirmelerine kadar geçen ekim ile şubat dönemidir. Bundan
sonra ikinci dönem başlar. Bu da 3. deri döneminin değişiminden kristalleşme için
toprağa inmeye başladıkları zamana kadar geçen dönemdir. Bu dönem keseleri
ağzından sağdıkları ipliğimsi bir madde ile ipeğimsi bir madde ile devamlı
takviye ederler. Bu madde ilk zamanlar parlak bir görünümünde olup daha sonra
matlaşır. Tırtıllar geceleri beslenirler. Kapalı havalarda gündüz beslendikleri
de görülmüştür. Olgunlaşma ve krizalitleşmek için mutlaka toprağa inen tırtıllar,
kendilerine kestane renginde oval birer koza örerler. 4 ay devam eden krizalit
dönemi sonunda, yani eylül ayında ergin hale geçerek topraktan çıkarlar. Ancak bu
krizalitlerin tamamı aynı senede ergin hale gelemez, diyapoz halinde 4 yıl toprak
altında kalabilirler. Bu yüzden çamkese böceğiyle mücadele projeleri dört yıllık
periyotlarda yapılır. Ağustos sonu ve eylül başlarında kelebekler kozayı delerek
topraktan çıkar. Bu zamanda dişi kelebeğin abdomeni yumurta ile dolu
vaziyettedir. Çiftleştikten sonra erkek olan ölür. Dişi kelebek ise çiftleşmeden
sonra bir gün içerisinde yumurtalarını koruyarak yumurta koçanını meydana
getirir. Kısa bir müddet sonra o da ölür
Ünal, çamkese böceğiyle mücadele yöntemlerinin mekaniksel, kimyasal, entegre
mücadele ve biyolojik mücadele olduğunu belirterek, mekaniksel mücadelede,
kanserin oluştuğu ağaçların yağma, yumurta koçanlarını yok etmek suretiyle
gerçekleştirildiğini ifade etti.
Kimyasal yolla, çamkese böceğiyle mücadelenin en uygun zamanın tırtılların
1. ve 2. döneminde olduğunu aktaran Ünal, şunları kaydetti:
Kimyasal savaşta, çok küçük ve korumasız olduğu, parazit ve yırtıcıların
ise henüz doğada bulunmadığı evrede yapılan ilaçlama kesin netice vermektedir.
İlaçlama, yağsız, açık mümkünse çok hafif meltemli bir havada yapılmaktadır.
Bunun için yerel meteorolojik durum iyi takip edilmelidir. Kimyasal mücadelenin
en büyük sakıncası çoğu zaman faydalı böcekleri de yok etmesidir. Biyolojik
savaşta, bu yöntem gerek yapay olarak üretilen gerekse doğada mevcut
organizmaların korunması şekliyle çoğaltılan canlılardan yararlanmak, zararlı
böceklerin popülasyonunu azaltmak ve onların zararsız halde baskı altında
tutabilme yöntemidir. Biyolojik mücadelede virüslerden başlamak suretiyle
bakteriler, mantarlar, protozoerler, nematodlar, akar ve örümcekler, binlerce
yırtıcı ve parazit böcekler, böcekçil kuşlar da çok özel ve önemli bir işgal
eder. Bu konuda ülkemizde de 1973 yılından bu yana sürdürülen çalışmalardan
olumlu sonuçlar alınmaya başlanmıştır.
Yayıncı: Ebubekir Gülüm