ZONGULDAK (A.A) - Eren Holding Koordinatörü Erol Orhan,
Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna bakarsanız, biz burayı yerli kömür
kullanacağız taahhüdüyle almadık, böyle bir taahhüdümüz yok. Ancak yerli ve ithal
kömürde kullanırız ibaresi vardır. Bu kamuoyunda yanlış biliniyor dedi.
Orhan, Zonguldakın Çatalağzı beldesinde yapımı tamamlanan 1360 megavatlık
santralı inceleme gezisinde, gazetecilere yaptığı açıklamada, termik santralın
tanıtılması ve yanlış bilgilendirmenin giderilmesi amacıyla teknik gezi
düzenlediklerini söyledi.
Holding olarak her zaman şeffaf olduklarını, Zonguldaka, Türkiyedeki en
modern tesisi ileri teknolojiyle kurduklarını anlatan Orhan, şöyle konuştu:
Biz çevreye önem veren kuruluşuz. Yılda 3-3,5 milyon ton ithal kömür
kullanıyoruz. Termik santrali sistemi yerli ve ithal kömür olarak dizayn edilmiş.
Ancak Zonguldak kömüründe şöyle bir handikap var. Bizim tesisimiz açısından da
şöyle bir handikap var. Zonguldaktaki kömür koklaşabilir olduğundan yandıktan
sonra bir topaklaşma oluyor. Bu topaklaşma da zaman zaman santralın durmasına
neden oluyor. Bundan dolayı yerli kömürü belli oranda karıştırarak kullanmak
zorundayız. Bu oranda yaklaşık yüzde 6-7 civarındadır. Son yıllarda
Zonguldaktaki yerli kömür üreticilerinin büyük sıkıntıda olduğunu biliyoruz.
KARDEMİRe ve ERDEMİRe kömür satılamadığının farkındayız. Biz bütün
imkanlarımızı zorlayarak günlük bin 100 ton kömür oranına çektik. Aldığımız
kömür, geçen yıl redevanslı sahalarda üretilen toplam kömürün yüzde 48ine
karşılık geliyor. Bunu alırken de dünya kömür fiyatlarının üzerine 5 dolar
ekleyerek kömürü alıyoruz. Buradaki amacımız yerli kömür üretenler ayakta dursun
ve çalıştırdığı insanlar işsiz kalmasın diye politika izledik.
Termik santralı yaparken taşkömürü kullanma taahhüdünde bulunmadıklarını
ifade eden Orhan, ÇED raporuna bakarsanız. Biz burayı yerli kömür kullanacağız
taahhüdüyle almadık, böyle bir taahhüdümüz yok. Ancak yerli ve ithal kömürde
kullanırız ibaresi vardır. Bu kamuoyunda yanlış biliniyor. Termik santralden
çıkan külün yüzde 80-90nı satıyoruz. Kül barajımıza daha az kısmı gitmektedir.
Kullanılmayan külleri geri dönüşümle kullanmak için çalışmalarımız var diye
konuştu.
Bir gazetecinin Termik santralin bacasından gece siyah duman çıkıyor
hatırlatmasına Eren Holding Koordinatörü Erol Orhan, Bu doğrudur. Santral
durduğu zaman veya yeni yanmaya başladığı zaman direk kömürle yakamazsınız. Kazan
yakılacağı zaman fuel-oil kullanırsınız. Kazanın içerisi ısıtılır. Isıtıldıktan
sonra kazanın içerisine kömür enjekte edilir ve kömür öyle tutuşur. Bu fuel-oil
kullanıldığı zaman bacadan siyah duman çıkar. Bu yılın Nisan-Mayıs aylarında
bakım nedeniyle duruş yapacağız. Kazanlarda teknoloji değişikliğine gideceğiz.
Plazma denilen elektrikli bir sistem var. Bunu getireceğiz. Fuel-oil yerine bunu
kullanarak siyah dumandan kurtulmuş olacağız şeklinde konuştu.
Kamuoyunda radyasyon konusunda yanlış bilgilendirmeler olduğuna dikkati
çeken Orhan, Biz 6 ayda bir radyasyon değerini ölçtürüyoruz. Eğer kömürün
radyasyonu var ise şu anda Zaten Zonguldakta yaşıyoruz. O radyasyonu bir şekilde
alıyorsunuz. Tesisimizin radyasyon açısından zararlı olmadığı yapılan
denetimlerde bildiriliyor ifadesini kullandı.
-Termik santrallere karşı değilim-
Eren Holding Koordinatörü Erol Orhan, termik santrallara karşı olmadığını ve
çevre derneklerinde çalıştığını dile getirerek, şunları kaydetti:
Çatalağzı Termik Santralının (ÇATES) kül barajının yapılmasında katkısı
olan birisiyim. ÇATESin kapatılması için mücadele etmedim. Ben ÇATESin külünün
denize dökülmemesi için çalıştım. Eğer uygun teknoloji olursa her şey
yapılabilir. Önemli olan uygun teknolojinin yapılmasıdır. ÇATES o zamanın
teknolojisiyle yapılmış ama yenilenmemiş. Sıkıntı burada. Biz geri teknolojilere
karşı çıkalım. Ama ileri teknolojilere karşı çıkmanın mantığını anlamıyorum.
Santrallarında çalışan bütün işçilerin sağlık kontrolünden geçtiğini
vurgulayan Orhan, sözlerini şöyle tamamladı:
İşçilerimiz bütün tahlilleriyle, birlikte bilgisayar ortamında doktor
tarafından analizleri işleniyor. Aylık ve yıllık periyotlarla kontrol edilerek
işleniyor. Kanser vakalarıyla ilgili basında çıkan haberler var. Bir mahalle
muhtarımızın dilekçesi üzerine bu olay ortaya çıktı. Mahallelerinde 15 kişinin
kanser olduğuna yönelik bir dilekçedir. İlgili kurumlarda bir kurul oluşturdu ve
araştırma yaptılar. Yapılan araştırmada bir rapor hazırlandı. Bu raporda da şöyle
sonuç çıktı. Bu 15 kişide kanser olayı vardır. Ama bunlar Türkiye Taşkömürü
Kurumundan (TTK) emekli ve sürekli sigara içen insanlarda kanser olarak birinci
kriter bunu öne sürdüler. Kirletici unsurları da dikkate alarak söz konusu
mahallede kanser olayı olmuştur dediler. Direk termik santrala bağlı olarak
olduğu söylenmedi. Ben de şunu soruyorum. ÇATES 1948 yılında kuruldu. O zamandan
bu yana neden insanlar kanserden ölmedi.
Konuşmaların ardından gazetecilere 1360 megavatlık santral gezdirildi.
Muhabir: Ferdi Akıllı
Yayıncı: Ebubekir Gülüm