KONYA (A.A) - Murat Aslan - Neolitik dönemde 8 bin kişinin bir
arada eşitlikçi ve barış içinde yaşadığı, Yakın Doğuda kurulan ilk şehir
olan Çatalhöyükte yüzlerce bilim adamı; bu insanların şaşırtıcı sosyal yapısını
araştırıyor.
Çatalhöyük Kazı Başkan Yardımcısı ve Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd.
Doç. Dr. Serap Özdöl, son iki yıldır kazılardan çok, yayın hazırlığı ağırlıklı
çalışma yürüttüklerini söyledi.
Özdöl, Çatalhöyük kazı alanında bu yıl ilk kez jeoradar denilen özel bir
teknikle, höyüğün büyük bölümünün 4 metre altındaki mimari dokusunun kabaca
röntgeninin çekildiğini belirterek, şöyle devam etti:
Jeoradar sonuçları, Çatalhöyükün henüz kazılmamış alanlarında, bugüne
kadar bulunmuş yapılardan önemli ölçüde farklılık arz eden bir mimarinin
bulunmadığını ortaya koydu. Ancak bu yılki çalışmalarda, volkanik bir kayaç olan
obsidyenden yapılmış 2 adet mezar hediyesi ayna bulundu. Bunlar, 50 yıllık bir
kazı geçmişi olan Çatalhöyükte çok nadir bulunan parçalar.
-1400 yıl, eşitlikçi ve barış içinde geçti-
Dünya üzerindeki diğer pek çok topluluğun henüz yerleşik hayata bile
geçmediği dönemde Çatalhöyükte 8 bin kişinin, kent hayatı olarak
nitelendirilebilecek şekilde birlikte yaşadığını vurgulayan Özdöl, şunları
kaydetti:
Höyüğün bizce en heyecan verici, gizemli tarafı bu... Çatalhöyükte, çok
sayıda insanların bir arada yaşadığı kentlerin tipik özelliği olan hiyerarşik bir
düzen ya da yönetici sınıf izine halen rastlanmadı. Çatalhöyükte en çok cevabı
merak edilen soru, 1400 yıl boyunca eşitlikçi ve barış içinde yaşamayı nasıl
başardılar- Jeoradar sonuçlarında da bunu net bir şekilde gördük. Duvar şekilleri
ve motifler açısından ufak tefek farklar olsa da evlerin hepsi neredeyse
birbirinin aynı... Bir reise, yöneticiye ya da bir seçkin zümreye ait olduğunu
düşündüren farklılıkta hiç bir yapıya rastlamadık. Ayrıca, ortak iş yapılan ya da
törensel özel bir mekana da rastlamadık. O dönemde toplu şekilde bir çatışma
sonucu ölenlere ya da vahşice katliam izlerine de rastlamıyoruz. Bugüne kadar
elde ettiğimiz bilgilerden, barış içinde birbirleriyle uyumlu şekilde
yaşadıklarını anlıyoruz. Şimdi aradığımız en önemli şey; 1400 yıl boyunca nasıl
bir sosyal hayat yaşayarak bunu başardıkları...
-Dünya Kültür Mirası Turist Grubu
Stanford Üniversitesinden Arkeoloji Profesörü Ian Hodder başkanlığında
yürütülen kazı çalışmalarında 20. yılın dolduğunu, kazı çalışmalarının 5 yıl daha
devam edeceğini dile getiren Özdöl, Her yıl Çatalhöyükü 15-16 bin kişi ziyaret
ediyordu. Bu yıl UNESCOnun Dünya Kültür Mirası Listesine alınmasının ardından
Çatalhöyükün ziyaretçi sayısında 4-5 kart artış bekliyoruz. Çünkü Dünya Kültür
Mirası Turist Grubu olarak nitelendirilen dünyada çok özel bir ziyaretçi kitlesi
var. Bu kitle, listede yer alan dünya üzerindeki kültürel mirasları yılda bir kaç
kez kafileler halinde ziyaret ediyor diye konuştu.
Özdöl, Çatalhöyükten çıkarılan parçaların incelenmek üzere yurt dışında bu
alanda uzmanlaşmış laboratuvarlara gönderilerek ayrıntılı analiz çalışmalarına
devam edildiğini, bu yıl Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ile restorasyon ve
konservasyon çalışmaları konusunda işbirliği anlaşması imzalandığını sözlerine
ekledi.
-Çatalhöyük-
Konyanın Çumra ilçesindeki, tarihi 9 bin yıl öncesine kadar uzanan
Çatalhöyük, 1960lı yıllarda İngiliz Arkeolog James Mellaart ve ekibi tarafından
keşfedildi. 1993 yılında ise İngiliz Arkeolog Prof. Dr. Ian Hodder kazı
çalışmalarını devraldı.
Çatalhöyükteki uluslararası kazı ekibi, buradaki laboratuvarlarda 9 bin yıl
önce yaşamış insanların beslenmeleri, hastalıkları, genetik özellikleri, o
dönemdeki bitkilerin ve hayvanların durumu gibi farklı konularda incelemelerini
sürdürüyor.
Yaklaşık 8 bin kişinin yerleşik hayata geçerek bir kent kurduğu tespit
edilen Çatalhöyükte 9 bin yıl önceki insanın, en çok balık tükettiği, üstten
girilen birbirlerine bitişik kerpiç evlerde oturdukları belirlendi.
Hodder başkanlığında, Shell ve Boeing gibi dünya ölçeğindeki firmaların
sponsorluğunda devam eden Çatalhöyük kazıları, 2017 yılına kadar devam edecek.
Yayıncı: Ahmet Kayır