RİZE (A.A) - ÇAYKUR Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, bölgedeki su
kaynaklarının kimyasal gübreden dolayı kirli çıktığını belirterek, "Bu,
sağlığımız açısından çok ciddi bir tehdittir" dedi.
Sütlüoğlu, ÇAYKUR Genel Müdürlüğü Konferans Salonunda düzenlenen organik
tarım eğitiminde yaptığı konuşmada, dünya çay tarımında organik üretime en uygun
bölgenin Doğu Karadeniz olduğunu ifade etti.
Türk çayında haşere olmadığı için ilaçlama yapılmadığına dikkati çeken
Sütlüoğlu, "Toprağa sadece kimyasal gübre attığımız için çayımız organik değil.
Kimyasal gübre uygulamasını da yanlış yapıyoruz. Toprağı kazmadan, gereğinden
fazla gübre attığımız için toprağın üzeri beton gibi oldu. Üretici dönümde 40
kilogram kimyasal gübre yetecekken toprak nedeniyle çay verimli olmayınca
gübrenin miktarını 50, 70, 100 kilograma kadar artırıyor. Toprak 30 yıllık yanlış
kullanım nedeniyle gübreyi alamıyor" diye konuştu.
Yanlış uygulamadan dolayı toprağın emmediği kimyasal gübrenin akarsulara
karıştığını dile getiren Sütlüoğlu, şunları söyledi:
"Yağmur yağdıkça gübre suyla akıyor, dereye ve denize karışıyor. Yer altı
sularını kirletiyor. 600-700 metre rakımdaki pınar suları bile kirli çıkıyor.
Bölgedeki su kaynakları kimyasal gübreden dolayı kirli çıkıyor. Bu, sağlığımız
açısından çok ciddi bir tehdittir. Bu nedenle organik uygulamanın önce bölge
insanının sağlığı açısından önemi var. Bu bölgede yaşıyor ve bu suları içiyoruz.
Balıklar çok azaldı, doğal dengemiz tamamen altüst oldu. Meyve çeşitlerimiz
azaldı. Organik tarım uygulamasıyla bölgemizi yeniden eski doğal, sağlıklı haline
getireceğiz. Organik tarım uygulamasıyla ağzımızın tadı geri gelecek. Bunu
yapmamız çok zor değil. Sadece kimyasal gübreden vazgeçeceğiz. Kimyasal gübre
yerine üç yıl kademeli geçişle organiğe geçişi tamamlayacağız."
Organik tarıma geçişte kullanılacak organik gübreyle ilgili çalışmaları
tamamladıklarını kaydeden Sütlüoğlu, "Önümüzdeki süreçte pilot uygulamalar
yapacağız. Desteklemenin içine gübreyi de katarak, ÇAYKUR olarak biz temin
edeceğiz. Uygulamayı vatandaşla birlikte yapacağız. Çünkü vatandaş organik tarıma
geçtiği zaman hiç gübre kullanmıyor. Hiç gübre kullanmadığı zaman verim düşüyor.
Kimyasal gübre vermeyelim ama organik gübre vermemiz lazım. Toprağı ve bitkiyi
bir şekilde beslememiz lazım. Vatandaş hiç gübre vermiyor sonra verim yüzde 30
düştü diyor" dedi.
-"Organik Tarım Projesi bir hayat projesidir"-
Sütlüoğlu, verimin düşmesinin beslenmeyle ilgisi olduğunu belirterek, şöyle
devam etti:
"Bitkide oluşması gereken bir takım değerler, toprağın yapısı nedeniyle
oluşmuyor. Hiç gübre kullanılmasa dahi organik çay diğerine göre çok daha
kaliteli, çok daha lezzetli, dem kabiliyeti çok daha yüksek. Organik tarım
uygulamasını doğru yapsak o zaman tadına doyum olmayacak. O nedenle Organik Tarım
Projesi bir hayat projesidir. Ürün değişikliğinde geçice gelir kaybı olabilir.
Doğru zamanda, doğru uygulama yapılırsa organik tarımda verim kaybı en fazla
yüzde 15-20 aralığında gerçekleşiyor. Organik tarıma geçiş sürecinde geçici ürün
kaybı yaşanabilir. Bu mutlu doğumun sancılarıdır."
Organik çayda rakipsiz olduklarını vurgulayan Sütlüoğlu, "Dünyada hiçbir
ülkenin bizim kadar organik çay üretme kabiliyeti ve kapasitesi yoktur. Organik
çayı çok kısıtlı üreten ülkeler organik pestisit kullanarak yapabilmektedir.
Türkiye ise hiç pestisit kullanmıyor. Türkiye rakipsiz ve insanların bilinci
artık gelişiyor. İnsanlar fazla para veriyor ve sağlıklı ürünler, organik ürünler
alıyor. Organik ürün pazarı gelişiyor. Türk çayı dünyada konuşulmaya başlandı.
Türk çay tarımı ile dünyanın en büyük organik havzasını oluşturacağız" diye
konuştu.
Sütlüoğlu, ÇAYKUR olarak organik tarıma geçiş sürecinde sıkıntıları gönüllü
olarak üstlendiklerini, kararlı bir şekilde çalışmalara devam edeceklerini ifade
ederek, üç yıl sonra en az 90 bin dekar alanda tam organik çay üretimi
gerçekleştireceklerini söyledi.
Konuşmaların ardından ziraat mühendislerine yönelik organik tarım eğitimi
verildi.
Muhabir: Muhittin Sandıkçı / Asena Akçay
Yayıncı: Hüseyin Likoğlu