RİZE (A.A) - Fikret Delal - ÇAYKUR Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu,
bu yıl 600-650 bin ton yaş çay almayı planladıklarını söyledi.
Sütlüoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son günlerde hava sıcaklığının
27 dereceye kadar yükseldiğini, çayın büyümeye başlaması için ısının 15 derecenin
üzerine çıkmasının yeterli olduğunu belirtti.
Sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesinin çayın gelişimini
hızlandıracağına dikkati çeken Sütlüoğlu, Böyle devam ederse çay nisan ayında
olgunlaşabilir. Hazırlıklarımızı buna göre yapıyoruz ancak nisan veya mayıs ayı
başında hava soğursa sis ve don olursa filizler yanabilir. İnşallah don olayı
yaşamayız dedi.
ÇAYKUR olarak her şarta göre hazırlık yaptıklarını ifade eden Sütlüoğlu,
Bu yıl 600-650 bin ton yaş çay almayı planlıyoruz. Kapasitemiz ve bütçemiz buna
göre planlanıyor. Ödenek yetersizliği ve yatırımların Ankaradan planlanması
nedeniyle 350 tonluk kapasite artışı bu yıl yetişmeyecek gibi görünüyor. 7 bin
100 ton günlük yaş çay işleme kapasitesi ile çalışmaya başlayacağız diye
konuştu.
Yaş çayın daha kısa sürede işlenmesi için girişimlerinin devam ettiğini
kaydeden Sütlüoüğlu, Atıl olan özel sektör çay fabrikalarını kiralayarak
kapasite artırımına gitmeyi planladık. Bunun için ana statümüzün değişmesi
gerekiyor. Gerekli müracaatlarımızı yaptık. Ankaradan henüz bir sonuç çıkmadı.
Hava sıcaklığı bu şekilde devam ederse ve ihale süreci de düşünülürse önümüzde
çok kısa süre var. Gelişmelere göre hareket edeceğiz dedi.
Sütlüoğlu, randevulu sisteme geçiş için son iki yıldır pilot uygulamalar
yaptıklarını belirterek, Randevulu sistem için iki yıldır antrenmanlıyız.
Birçok alanda pilot uygulama yaparak sistemin uygulanırlığını test ettik.
Önümüzdeki hafta kısa mesaj yoluyla vatandaşa soracağız. Onların genel olarak son
görüşünü alacağız. Vatandaşın talebine göre, zoraki olmayan bir uygulamayı ortaya
koyacağız. Randevulu sistemde haftalık ve sürgün dönemini kapsayan sistem var.
Büyük üreticilere yönelik haftalık uygulama planlıyoruz. Vatandaşın tercihlerine
göre yol haritamızı belirleyeceğiz diye konuştu.
-Organik tarıma geçiş süreci-
Sütlüoğlu, organik tarım arazilerinin hızlı şekilde genişletildiğini ifade
ederek, şunları söyledi:
Organik tarım alanlarına 76 bin dekar alan ilave ettik. İkizdere, Güneysu
ve Fırtına Vadisinin üst bölümleri, Artvinin Borçka Maradit bölgesini organik
tarım havzasına dahil ettik. Toplam 99 bin dekar alanda organik havza oluşturduk.
Organik tarım havzası gönüllük esasına göre yürüyen bir işlem. Vatandaş gönüllü
olursa araziyi organik tarıma hazırlıyoruz. Zorlama yapmıyoruz. Organik ürün
kaybından dolayı vatandaşın uğradığı zararı da biz telafi ediyoruz. Üç sene
fedakarlık yapıyoruz. Çünkü ilk iki sene tam organik olmuyor. Dördüncü seneden
sonra organik ürün olarak satış yapıyoruz. Geçiş sürecinde vatandaşı mağdur
etmeden fedakarlık yapıyoruz.
Bölgenin organik tarım için bulunmaz özelliklere sahip olduğunu vurgulayan
Sütlüoğlu, şöyle devam etti:
Organik tarım kolay bir uygulama değil ancak Türk çayının üzerine kar
yağması, kimyasal ilaç kullanılmaması, zararlı madde bulunmaması büyük kazanç. Bu
organik çaya geçiş sürecini kolaylaştırıyor. Çay tarımının organiğe geçişi demek,
dünyanın en büyük organik havzasını oluşturmak demek. Bölge insanının, gelecek
nesillerin sağlığı için son derece önemli. Kimyasal gübrelerin toprağa can veren
bir çok mikroorganizmayı öldürdüğünü biliyoruz. Havayı kirlettiği bilinen bir
gerçek. Gübreleme döneminde çok sayıda arı ve canlı ölüyor. Yer altı suları
kirleniyor. Pınar sularımızdan içilebilir olan hemen hemen yok. 600-700 rakımlı
köylerimizde bile böyle. Denizler, dereler kirleniyor. Organik tarım projesi
olumsuzlukları giderecek, çok önemli bir gelecek projesi. Türk çayının dünya
pazarına açılabilmesi için çok önemli bir proje.
-Çayımızın geleceği için kalite olmazsa olmazımız-
İmdat Sütlüoğlu, Türk çayının sağlık yönünden çok büyük değerlere sahip
olduğunu, kalite yönünden ise istenilen seviyenin altında bulunduğunu belirterek,
Sıkıntımız yaş çaydaki kalitemizin istenilen seviyede olmaması. Çayımızın
geleceği için kalite olmazsa olmazımız. Sizin çayınız ne kadar sağlıklı olursa
olsun yabancı çaylar, kaçak çaylar kadar dem veremezse pazar payınızı
kaptırıyorsunuz. İnsanlar daha fazla dem veren çayları tercih ediyor. Çayımızın
geleceği buna bağlı. Belli bir kontrol sistemi içerisinde yaş çaydaki kalitenin
en üst seviyeye taşınması gerekiyor dedi.
Son yılda çay kalitesinde 1.1 puan iyileştirme olduğunu dile getiren
Sütlüoğlu, Ancak yeterli değil, bir kaç puan daha yukarı çıkmamız lazım.
Kalitesiz çaydan dolayı her yıl 25 bin ton çöp çay üretiyoruz. Dünyanın hiçbir
yerinde bu kadar çöp çay üretilmez dedi.
Yayıncı: Murat Kaban