DİYARBAKIR (A.A) - Şaban Yılmaz- Yusuf Atlıhan- Medinede kabri
bulunan ve cennetle müjdelenen 10 sahabeden biri olan Sad bin Ebu Vakkas,
Diyarbakırdaki kabri bulunan sahabe Sahad bin Vakkas ile isim benzerliği
nedeniyle karıştırılıyor.
Diyarbakırın 632 yılında İslam orduları tarafından fethi sırasında Sur
ilçesinde şehit düştüğü rivayet edilen Sahad bin Vakkas, dünyadayken cennetle
müjdelenen 10 sahabeden biri olan ve Peygamber efendimizin okçusu olarak tanılan
sahabe Sad bin Ebu Vakkas ile olan isim benzerliği nedeniyle karıştırılıyor.
Bir süre önce vatandaşlar tarafından kabirlerin mermerle kaplandığı ve
alanın demir parmaklıklarına asılan mermer kitabede ise Sahad bin Vakkasın
cennetle müjdelenen sahabelerden biri olan Sad bin Ebu Vakkas olduğu iddia da
ediliyor.
Dicle Üniversitesi (DÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kenan Haspolat AA muhabirine
yaptığı açıklamada, Diyarbakırda kabri bulunan sahabelerden biri olan Sahad bin
Vakkasın Medinede yatan ve cennetle müjdelenen 10 sahabeden biri olan Sad bin
Ebu Vakkas ile isim benzerliği nedeniyle karıştırıldığını bildirdi.
Diyarbakırın içinde 541, ilçelerde ise 137 sahabenin kabir ve makamlarının
bulunduğunu belirten Haspolat, sadece 27 sahabenin Hz. Süleyman Camisinin
bulunduğu yerde olduğunu söyledi.
Haspolat, şunları kaydetti:
Burada ise ayrı bir sahabe yatmaktadır. Adı Sahad bin Ebu Vakkas Ebu
Muhsindir. Zaman zaman terminolojik karışıklıklar oluyor. Peygamber efendimizin
okçusu Sad bin Ebu Vakkas Ebu İshak, Sahad bin Ebu Vakkas Ebu Muhsin ile
karıştırılıyor. Sad bin Ebu Vakkas Ebu İshak, 675 yılında Medinede vefat etmiş
ve Baki Mezarlığında metfundur. Küfede 3 yıl valilik yapmış ve Irak
savaşlarında görev yapmıştır. Diyarbakıra hiç gelmemiştir.
Haspolat, mekanın yakın tarihte bazı vatandaşlar tarafından bakımdan
geçtiğini ancak kabirlere asılan kitabelerinin yanlış olduğuna dikkat çekerek,
Burası bir süre önce bazı hayırsever vatandaşlarımız tarafından düzenlenerek
mezarlıklar mermerle döşendi. Ama İslami bilgilerden yoksun olarak yazdıkları bu
yazı bazen aleyhe dönebiliyor. Çünkü İslam tarihini okuyanlar Sad bin Ebu
Vakkasın burada yatmadığını çok iyi bilir. Dolayısıyla Diyarbakırdaki diğer
sahabelerin ve onlara ilgili bilgilerinde doğruluğu tartışmalı hale getiriyor. Bu
nedenle söz konusu yazıların düzeltilmesinde yarar var dedi.
Muhabir: Şaban Yılmaz
Yayıncı: Behçet Güngör