BURSA (A.A) - Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar,
Türkiyede son 9,5 yılda kentsel dönüşüm noktasında, gecekondulaşmayı ve kaçak
yapılaşmayı önleme noktasında ciddi adımlar attıklarını belirterek, Bunların
hiçbirisi, tam yeterli bir boyut kazanmadı. Ama şimdi bu yasayla (Afet Riski
Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun) bir seferberlik ruhu
içerisinde ve partiler üstü bir anlayışla, siyaset dışı ve siyaset üstü bir
anlayışla topyekun bir seferberlik ruhuyla bu işe sarılmamız lazım dedi.
Bakan Bayraktar, Bursa Valisi Şahabettin Harputu ziyaretinde, Türkiyenin
her tarafının kendileri için önemli olduğunu, ancak sanayi, nüfus, ihracat ve
ithalatın Marmara ve Ege bölgelerinde yoğunlaştığını belirtti.
Tarih ve kültürel mirasın da ağırlıklı olarak bu bölgelerde bulunduğuna
dikkati çeken Bayraktar, şunları söyledi:
Biz Türkiyemizin 780 bin kilometre karesini önemsiyoruz, ama hem hükümet
hem devlet olarak bu işin bir sıralamasını da yapmak durumundayız, konumundayız.
Bugün burada bulunmamızın ana gayesi, Bursamızı afet riski, kentsel dönüşüm,
şehrin yenilenmesi yönünde, ince bir elekten geçirmek suretiyle büyükşehir ve
diğer belediye başkanlarıyla birlikte, valimiz başta olmak üzere, şu andaki
verilerimiz nelerdir, bunları incelemek suretiyle Bursada çok ciddi bir çalışma
yapacağız. Osmangazide olsun, Yıldırımda olsun, Gemlikte olsun diğer
ilçelerimizde... Büyükşehir Belediyemiz zaten burada bir kentsel dönüşüm
faaliyeti yürütüyor. TOKİyle ortaklaşa yapılan çalışmalar var. Yıldırımda,
Osmangazide, Gemlikte bir çalışma var, proje bazında bir çalışma var.
-Topyekun bir seferberlik ruhu
Bayraktar, yeni çıkan kanunun Afet Riski Altındaki Alanların
Dönüştürülmesi Hakkında Kanun yeni sorumluluklar yüklediğini vurgulayarak,
şöyle devam etti:
Bu devlet, millet eksenli ve anayasanın verdiği görevler doğrultusunda
çıkartılan, sosyal içerikli bir yasadır. İnsan odaklı, insanlarımızın canını öne
alan, can emniyetini öne alan, can güvenliğini öne alan yasadır. Bu doğrultuda,
bugüne kadar Türkiyede son 9,5 yılda kentsel dönüşüm noktasında ciddi adımlar
attık. Gecekondulaşmayı, kaçak yapılaşmayı önleme noktasında da ciddi adımlar
attık. Ama bunların hiçbirisi, tam yeterli bir boyut kazanmadı. Ama şimdi bu
yasayla bir seferberlik ruhu içerisinde ve partiler üstü bir anlayışla, siyaset
dışı ve siyaset üstü bir anlayışla topyekun bir seferberlik ruhuyla bu işe
sarılmamız lazım.
İstanbul, İzmir ve Bursanın en önemli şehirler olduğunu, bu kanun
kapsamında bu illerde yerel yönetimlerle ortaklaşa çalışacak özel ofisler
kuracaklarını bildiren Bayraktar, bu çerçevede büyükşehir ve ilçe belediyelerinin
yaptığı sayısal çalışmalar bulunduğunu, bunları bugün yerinde göreceklerini,
yasanın içeriğini anlatmaya çalışacaklarını dile getirdi.
-Bursaya çok ciddi şekilde ağırlık vereceğiz
Bayraktar, vatandaşların katılımını sağlamak için ne gibi çalışmalar
yapmaları gerektiği üzerinde de duracaklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
Bu yasayı diğer yasalardan ayıran en önemli özelliği; vatandaşı biraz daha
çok işin içerisine çekmek, vatandaşın dönüşümlerde daha çok pay almasını,
dönüşümü bizzat kendilerinin sağlamasını öne çıkartmak. Vatandaş eğer evinin
riskli olduğunu hesap ediyorsa, riskli olduğunu kendisi resmen tespit ettirsin ve
ondan sonra dönüşümünü de kendisi yapsın, satsın, müteahhide kat karşılığı
versin. Bu doğrultuda biz devlet olarak, belediye olarak kendisine yardımcı
olalım. Biz bu yasayı uygularken de yine gönüllülük esasını öne çıkartacağız. Kim
gönüllü bu işe, rıza gösteriyorsa oradan başlayacağız. yoksa istemeyen insanları
sonradan, kavga yapmadan, kimseyi kırmadan, dökmeden, insanlar görecekler
yapılanı, o yapılanı gördükçe, benim evim de değişmesi lazım... Bursanın
birinci derece deprem bölgesi. Çoğu yerde yoğuşma oluyor, yoğuşma olan bölgelerde
deprem yönetmeliği bakımından gerçekten güven sağlamayan binaları tespit edeceğiz
tek tek. Zaten burada bir tespit yapılmış, bu çerçevede yürüyeceğiz ve Bursaya
çok ciddi şekilde ağırlık vereceğiz.
-Yeni bir atılımın, oluşumun eşiğindeyiz-
Bu konuda birçok kanun bulunduğunu, ancak bu kanunla vatandaşın kendi evini
kendisinin dönüştürmesinin amaçlandığını ifade eden Bayraktar, konuşmasını şöyle
sürdürdü:
Üçte iki nitelikli çoğunluk esası getiriliyor buraya. Vatandaşa yardım
fonksiyonları öne çıkartılabiliyor. Adaları birleştirme var, parsellerin başka
tarafa taşınması var, imar hakkı transferi var. Yasada birçok basitlikler,
özellikler var. Bütün tecrübelerimizi yasaya özümlemek suretiyle yeni bir
atılımın, oluşumun eşiğindeyiz. Biz İstanbulda bu çalışmayı yaptık, ikincisini
Bursada yapıyoruz. Daha sonra İzmirde de yapacağız ve burada aidiyet duygusunu
vatandaşın sahiplenme duygusunu, zaten böyle bir sahiplenme var... Basına
teşekkür ediyorum, basının bir desteği var. Ülkemizde 1999da çok büyük bir
deprem yaşadık. Marmara ve Düzce depremleri, Gölcük depremleri. Daha sonra geçen
yıl 23 Ekimde Vanda büyük bir deprem yaşadık. Artık bu ülkede depremler olduğu
zaman, yıkılacak binalarımızı yakalamasın, en azından içinde insanla yakalamasın.
Deprem riski taşıyan bina boş olsun veya yıkılmış olsun, bizim esas gayemiz,
yapmaktan daha çok bu yıkılma riski olan binaları elimine etmektir, yıkılma riski
taşıyan binalardan Türkiyeyi kurtarmaktır.
-Fay üzerinde oturuyor Türkiye-
Bayraktar, Türkiyenin deprem riskine dikkati çekerek, konuşmasını şöyle
tamamladı:
Birinci derecede ana fay hattı 15 bin kilometre uzunluğunda, yan kollarıyla
birlikte 24 bin 500 kilometre uzunluğunda bir fay üzerinde oturuyor Türkiye. İşte
Güneydoğu Hakkariden Türkiyeye giren, kuzeyden Türkiyeyi kateden bir kanadı da
orta Anadoludan İzmirden Egeden Yunanistana geçen fay. Bu fay Türkiyenin
birinci ve ikinci derecede deprem olarak yüzde 92sini kaplıyor. O bakımdan çok
daha dikkat etmemiz, binalarımızı depreme dayanıklı hale getirmemiz lazım.
Türkiye gelişmişlik, ekonomik bakımdan bu seviyeye gelmiştir artık. Nasıl ki
Güney Kore, İspanya bu işi halletti, Japonya çok daha önce halletti, biz de artık
bunu halletmek zorundayız.
Muhabir: Haluk Yüksel
Yayıncı: Doğan Sarıtaş