DİYARBAKIR (A.A) - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan
Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Umuyorum yargıçlar bütün Türkiyenin vermiş olduğu
bu uzlaşma mesajını, çözüm mesajını uygularlar ve Diyarbakırda hukuka ve adalete
uygun yurttaşların istemine uygun bir karara imza atarlar dedi.
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden ve aralarında
milletvekilleri ile belediye başkanlarının da bulunduğu KCK davasını izleyen
Tanrıkulu, mahkemenin ara vermesinden sonra adliye çıkışında gazetecilere
açıklama yaptı.
Diyarbakırda 4 yıldan fazladır süren bir yargılama olduğunu ifade eden
Tanrıkulu, şöyle dedi:
Yargı bir adaleti gerçekleştirme aracı olarak değil, altını çizerek
söylüyorum muhalifler üzerinde bir siyasal terbiye aracı olarak kullanılıyor. 4
yıldan beri bu yargılamalardan tahliye kararı çıkmadı. Umarım yargı bu öç alma
mekanizmasını bir tarafa bırakır adalete, hukuka, özgürlüklere uygun bir karar
çıkar. Bugün Diyarbakırdan ve Türkiyenin her yerinden. Ayrıca yargı bir sayasal
terbiye aracı olarak kullanıldığı için de, Türkiyede kutuplaşmanın ve ayrışmanın
odak noktası oldu. Türkiye yeni bir sürece girmek üzere, bu sürece uygun olarak
da, Türkiyenin her yerinde yargı bu sürece hizmet eden kutuplaşmayı ve ayrışmayı
ortadan kaldıran, barışa, çözüme ve uzlaşmaya hitap edebilecek bir araca
dönüşmesi lazım. Umuyorum yargıçlar bütün Türkiyenin vermiş olduğu bu uzlaşma
mesajını, çözüm mesajını uygularlar ve Diyarbakırda hukuka ve adalete uygun
yurttaşların istemine uygun bir karara imza atarlar.
Gazetecilerin yeni anayasa süreci ile ilgili sorusunu yanıtlayan Tanrıkulu,
şunları söyledi:
Başbakanın sevdasına, siyasal takvimine göre anayasa yapılmaz. Toplumun
isteğine göre anayasa yapılır. Türkiye tarihinde ilk defa seçilmiş bir meclis
tarafından bir masada, bir anayasa yapmayı deniyor. Başbakanın baskısı altında.
Başbakan bu takvim dayatmasını kaldırmalıdır. Geçiş döneminde olan ülkelerde,
hele hele böyle çatışmanın kutuplaşmanın bu kadar yoğun olduğu ülkelerde anayasa
yapmak zordur. Birçok örneği vardır. Türkiyede anayasa yapmak zordur. Şimdi
masada siyasi partiler bu zorluğu aşmaya çalışıyorlar. Türkiye gerçek anlamda
sorunlarını çözme iddiasında olabilecek bir anayasa yapmak istiyorsa, Başbakan bu
takvim dayatmasını ortadan kaldırmalıdır. Biz kendi anayasamızı yaparız
söyleminden uzaklaşmadır.
Muhabir: Nail Kadırhan - Veysel Narlayan
Yayıncı: Behçet Güngör